BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaFinans Kulis'Borsadaki yatırımcıyı düşünüyorum'----

'Borsadaki yatırımcıyı düşünüyorum'

'Borsadaki yatırımcıyı düşünüyorum'
26 Eylül 2012 - 14:42 www.finansingundemi.com

Hakimin sanık kürsüsüne çıkardığı Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk, ifade veriyor

70 sanıklı davada yargılanan Galip Öztürk ifade vermek için kürsüye çıktığında heyetten kendisi ile ilgili sunum yapmak istedi, hakim izin verince de hayat hikayesini anlattı:
“Samsun Çarşamba Ayvacık Köyü’nü 13 yaşında İmam Hatip 2. sınıftan terkedip İstanbul’a geldim. Ticarete atıldım. Aile durumumuz müsait değildi, para kazanmalıydım, gereğini yaptım. İlk patronluğum İstanbul Anadolu Otogarı’nda çay ocağı kiralayarak başladı. Hayatımı ticarete, insanlığa ve iyiliğe adadım. İşlerim iyi gitti, asker dönüşü otogarda daha büyük kafeterya işlettim. Hergün 20 bin çay sattım çok iyi kazandım. İşlerimi büyütmek için de birkaç yazıhane kiraladıktan sonra şirket kurma kararı aldım.
Star Turizm isminde otobüs şirketi kurdum. 1992 yılında Hüseyin Aydemir’le tanıştım. O kişi dünyada yeni çıkan otobüsleri Türkiye’ye getireceğini söyleyince işbirliği yapmanın yollarını aradım. Aynı yıl Star’ın yüzde 50 hissesini ona satarak ortaklık kurdum. Ancak daha sonra ortak olduğum kişinin Hüseyin Aydemir değil, Hurşid Yavaş olduğunu anladım. Midem bulandı. Onun uyuşturucu işine karıştığını biliyordum. Ortaklıktan ayrılma yollarını aradım. 3 ay sonra Aydemir’e bu ortaklık sürmez dedim. Sattığım hisseleri 5 milyar TL o zaman 1.5 milyon mark karşılığı almak istedim. Fakat onlar bana 5.5 milyar TL verelim diğer hisseleri sen bize devret dediler, sattım ve ilişkimi bitirdim.
20 yıldır bu şahsı görmüyorum, hiçbir ilişkim yok.
PKK'YA DESTEK VERDİĞİM İDDİA EDİLDİ
Daha sonra Metro Turizm’i kurdum. O zaman terör vardı. Güneydoğu’ya seyahat sıkıntısı vardı. Oralara gidecek cesarette şoför sıkıntısı vardı. Her şeyi göze alıp o bölgeye seyahat edecek ağları oluşturup 300 ortaklı yeni bir firma kurdum. Polis beni PKK’ya destek suçlamasıyla takibe aldı. PKK parasıyla bu işi kurduğumu söyleyenler oldu. Pasaport işlemi için emniyete gittiğimde pasaportuma el kondu. 5 yıl yurtdışına çıkış yasağı getirildi. Sanki bu şirketi bana Yavaş satmış gibi hissettiriliyordu. Yavaş İtalya’da tutukluydu. Ailesi bana geldi, sıkıntı içindeydiler, otobüsleri çürümüştü, 800 bin marklık bir senede imza attım. Erenköy’de eşine ait bir daire aldım. Kadına acıdığım için yardım etmek istedim.
Bu arada Yavaş, İtalya’dan bana mektup yazdı. Sanki ilişkimiz varmış gibi bir hava yaratıldı. Ben de daireyi sattım, otobüsü sattım, tüm ilişkimi bitirdim. Polis yıllardır beni, Hurşid Yavaş’la ilişkimi araştırmaya başladı. Hurşid Yavaş’la ilgili 20 yıldır takipteyim. Kara para ve uyuşturucu suçlarıyla suçlandım. Hakime 'ispat olursa tüm mal varlığımı bağışlarım' dedim. Nitekim beraat ettim. Yavaş Türkiye’ye geldiğinde polis ikimiz arasında çatışma çıkacağını düşünerek bizi takibe almış. Aramızda husumet yok. O yüzden de çatışma olmadı.
Organize suçlara alınıp kendisine benimle ilgili uyuşturucu kaçakçılığı suçlaması halinde bazı imtiyazlar sağlanacağı söylenmiş, sözleşme imzalatılmış. Ben bu insanı tanımıyorum, bu insanla bir ilgim yok. Avukatıyla konuştum. Bu konuda tanıklık yapacak, istenirse gelip anlatabilir. 16 yıldır devam eden, hayatımda hiç tanımadığım bir insanın ölümüyle yargılanıyorum.
ORTAKLARIM ZARAR GÖRÜYOR
Metro Turizm 20 binden fazla işiye istihdam sağlıyor. Suç örgütleriyle ilişkimiz yok. Aksine karşıyız, uzak duruyoruz. Her yıl 1500-2000 öğrenciye burs veriyoruz ancak arkadaşlar korkudan bursu kesmişler. Şirketlerimin hisselerinin yarıdan fazlası halka açık. Ortaklarım var. Onlar zarar görüyor. Onların bu zararını nasıl telafi edeceğim, onu düşünüyorum."
Hakim, Danıştay Genel Sekreteri'ne menfaat sağlandığı iddiasını yöneltmesi üzerine Öztürk, o kişinin uzaktan bir akrabasının kendi şirketinde çalıştığını söyledi. Öztürk, Rekabet Kurumu’nun kendilerine kestiği 2.5 milyon TL’lik cezanın iptali için yasal yolların arandığını belirtti. Danıştay Genel Sekreteri’ni tanımadığını anlatan Öztürk, cezayı haksız bulduklarını ama buna rağmen 2.5 milyon TL cezayı ödediklerini söyledi.
"Cumhuriyet Savcısı Mustafa Erdemir'e her ay 1500 TL gönderildiği" iddiasının sorulması üzerine Galip Öztürk, ”Bu parayı ödeyen şirketin Avrasya Terminal İşletmesi olduğunu biliyorum. Ben bu şirkette söz sahibi değilim, hissedarım. Yönetim Kurulu Üyesi Ali Şıkkal bu kişiyi tanıyormuş. Ben para ödeme talimatı vermedim“ dedi.
"NAMUSU, ŞEREFİ KARIŞTIRMA GALİP"
Sorgulamada sıra Beykoz Belediyesi’ndeki rüşvet iddialarına geldiğinde hakim, “Ali Rıza Tekin’in ‘Ben bu parayı aldım ama Yüksel Baki’ye verdim’ dediği iddia ediliyor” demesi üzerine Galip Öztürk ‘Namusum, şerefim üzerine yemin ederim’ diye konuşmaya başlayınca hakim ‘Namus ve şerefini karıştırma Galip’ diye sözünü kesti.
Galip Öztürk “Beykoz Belediyesi sınırları içerisinde inşaat yaptık. Süresinden 7 ay önce bitirdik. Bir an evvel binaya girmek istiyorduk ama sürekli engellediler, itfaiye raporu istediler ama benden rüşvet istenmedi. İstenseydi savcıya gidip suç duyurusunda bulunurdum. Belediyeden arkadaşlar 50 bin TL bağış istediler. Ali Rıza Tekin’i tanımam, Yüksel Baki’yi tanırım. Baki’yle telefonda bir tartışmamız oldu ama tehdit aşamasına gelmedi. Bu konu burada kapandı. Rüşvet vermedim, parayı bağış verdim. Spor kulübüne bağış olacaktı, makbuz getireceklerdi. Zaten bizden alınan ruhsat parası yüksek olduğundan dava açtık, mahkeme kararıyla 60 bin TL geri aldık. Daha sonra itfaiyenin istediği 25 bin TL ile ilgili avukata talimat verdim. Araştırıldı, böyle bir paranın gerekmediği ortaya çıktı. Sonra para vermeden ruhsatı aldık. Tek amacımız bir an önce inşaata taşınmaktı" dedi.
Samsun’a giderken polis memurunun tehdit edilmesiyle ilgili olarak hakimin yönelttiği iddialar üzerine Öztürk şöyle konuştu: “Arabamı durdurdular, kimlikler istendi. Benim Galip Öztürk olduğumu öğrenen başka bir arabada olan polis yanıma geldi, ‘Galip in aşağı’ dedi, ben de böyle hitap edemeyeceğini söyledim. Suç duyurusu yapacağımı belirttim, benden özür diledi. Samsun Valisi ile bir organizasyon sırasında bir araya gelince olayı kendisine aktardım. Konu bundan ibarettir.”
Galip Öztürk, hakimin Beykoz’da arsası olan Habib Zengin’in tehdit edilmesiyle ilgili olarak kendisine yönelttiği soru üzerine, "Bu kişiyi şu an görsem tanımam. Yıllar önce ortak bir tapuya sahiptik. Bana arsasını satmak istedi. 10 kat fiyat söyledi. Yarısını ver ben kendi arsamı sana vereyim dedim. Tehdit yok" diye konuştu.
CAFER USTA ET LOKANTASI
Cafer Usta isimli et lokantasının gasp edilerek kasalarına el konulması iddialarını yanıtlayan Öztürk şunları anlattı: "Bolu’da meşhur olan İsmail’in Yeri Et Lokantası’nın rakibi olan Cafer Usta, Hendek çevresinde restoran açmak isteyince bize bunu ilettiler. Bizde ölen Cafer Usta’nın yerine işin başına geçen oğluna yardımcı olduk. Önemli bir restoranın bizim işletmelerimiz içinde olmasını istiyorduk. Cafer Usta ile Mepet şirketi arasında sözleşme yaptık. Cafer Usta’nın oğlu Savaş’la tanıştık. Sıkıntıda olduklarını söylediler, Bolu’daki binaya 200 bin dolar verdik. İşlerin bozulduğunu öğrendik, bizimle sözleşmesi olan yeri 1 milyon 600 bin TL’ye devraldık. İşletmesini yine onlar yaptılar. Benim buraya el koyduğum iddiaları doğru değildir. Benim bu işlere zamanım yok. Metro Holding’in 1100 acentası var. Benim işi başımdan aşkın."
Ayvacık Belediyesi’nin ihaleye fesat karıştırma iddialarının sorulması üzerine Galip Öztürk, şunları söyledi: "Burası benim doğup büyüdüğüm yer, belediye başkanı benden rica etti. Köyden şehire taşımacılık yapılacaktı, otobüslerin yenilenmesini istediler. Ben de yardım için kabul ettim. Gelir, rant, kazanç söz konusu değil. Tamamen yardım amacıyla yaptık. İhale sembolik rakamlarla yapıldı. Belediyeye ilk kurulduğu günden bu yana yardım ediyorum, bağış yapıyorum. Gönderilen paralar bu maksatla gönderilmiştir. Ortada büyük bir rant olmadığı için bunların hayır amacıyla yapıldığı görünmektedir."
İHALEYLE İLGİM YOK
Hakimin, "Cinayetle ilgili olarak azmettiriciye yıllardır para veriyormuşsun" demesi üzerine Öztürk, “Ben 16 yıl önce olan bir olaydan dolayı yargılanıyorum. Davam devam ediyor. Sahte mektupla ilgili bir konu. İki sahte mektup daha yollandı. Yargılandım, beraat ettim. Bundan da beraat edeceğime inanıyorum” dedi.
Harem Otogarı ihalesine fesat karıştırma iddialarını da yalanlayan Öztürk, "Bu ihaleye de hiçbir söz hakkım olmayan Avrasya Terminal İşletmeleri katıldı. İhaleyle benim ilgim yok. İhalenin kamu yararına dair olduğuna ilişkin mahkeme kararı var" diye konuştu.
Daha sonra baskınlar neticesinde suç örgütüne üye olduğu iddia edilen kişilerin evlerinde çok sayıda silah ve mermi bulunduğu sorulması üzerine Öztürk “Bilgim yok, kişilerin çoğu ruhsatlı silah sahibi. Ben 5 yıldır silah taşımıyorum. Ruhsatlı silahımı başkasına devrettim. Silahlarla mermilerle hiçbir ilgim yok” dedi.
Öztürk, sorgulamanın sonunda hiçbir suçlamayı kabul etmediğini, beraatini istediğini söyledi.
Duruşmaya ara verildi.

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)