Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
ABD Merkez Bankası Fed piyasalarda hareketliliğe neden oldu. Faiz artış hızının yavaş seyredeceğine ilişkin ortaya çıkan kanı ile birlikte piyasalarda ralli devam ediyor. Vatan Gazetesi yazarı Ali Ağaoğlu konuyu köşesine taşıdı. İşte o yazı:
Fed’in faiz artışında acele etmeyeceğini uman piyasalar ralli için elinden geleni yapıyor. Borsada hedef 89.900 puan, dolar/TL’de 3.6520-3.6180 önemli destek seviyeleri olur
Ocak ayında tüketici fiyatları yüzde 2.46 ile piyasa beklentisi olan yüzde 1.8’in çok üzerinde artış gösterdi. Beklentileri aşan manşet enflasyonun arkasında, hemen her sektöre sirayet eden kur artışlarının yansıması ve gıda fiyatlarındaki yüzde 6.37’lik artış etkili oldu.
Bir önceki ay yüzde 8.53 olan enflasyon, son 1 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 9.22’ye yükseldi. Normal şartlar altında Nisan-Mayıs aylarında çift haneli enflasyon ihtimali yükseldi. Ancak hükümet, geçtiğimiz hafta sonunda konut, beyaz eşya ve mobilyada KDV oranlarını, yat ve teknelerdeki ÖTV oranlarını düşürdü. 30 Nisan’a kadar devam edecek bu “indirim” ile ekonominin canlanması hedeflenirken, enflasyon tarafında da 1-2 aylığına çift hanelerin görülmesi ertelenmeye çalışılmış olabilir.
Yüksek enflasyona piyasanın ilk tepkisi kurların yükselmesi yönünde olsa da sonrasında Merkez Bankası’nın parasal sıkılaştırmaya devam etmek zorunda kalacağı düşüncesiyle yeni düşükler görüldü. TCMB; her ne kadar son PPK toplantısında politika faizini yüzde 8’de sabit tutarken; benim “işgören faiz” dediğim ‘Ağırlıklı Fonlama Faizi’ni Ocak ortasındaki yüzde 8.30’lardan, geçtiğimiz Cuma günü yüzde 10.37’ye kadar yükseltti.
Teoride değilse de pratikte 200 baz puanlık bir artış yaşandı. Her ne kadar Geç Likidite Penceresi gibi “tuhaf” bir yöntem kullanılıyor olsa da nasıl devam edeceği kestirilemiyor olsa da bu yöntem şimdilik işe yarıyor görünüyor. Ancak bunun sürdürülebilirliği hep sorgulanacaktır. Hatta bir sonraki “sorgulamada” cari yüzde 11’lik üst bant bile yeterli olmayabilir.
Pozisyon alıyorlar
O zamana kadar; ‘kısa günün kârı’ peşinde koşan, hızlı hareket edebilen hedge fonlar ve yatırımcılar gelişen ülkelere girmeye devam eden paranın rüzgarını arkasına alarak kuru yüksek, hisse senetlerinin fiyatları düşük Türkiye’den de pay alma adına pozisyon almaya başladıkları görülüyor. Cuma günü açıklanan ve beklentilerden yüksek gelen ABD’deki Tarım Dışı İstihdam (TDİ) verisi de bu fonları çok ürkütmeyeceğe benziyor. 180 bin kişilik artış beklenirken 227 bin geldi. Yüzde 4.7 beklenen işsizlik yüzde 4.8 gelirken piyasaları asıl rahatlatan ortalama saatlik ücretlerin yüzde 0.3’lük artış beklentisine karşın yüzde 0.1 artması, hem de bir önceki ayın yüzde 0.4’ten 0.2’ye revize edilmesi oldu. Piyasalar böylelikle bir TDİ verisini daha net bir faiz artışı sinyali gelmeden savuşturmuş oldular. Mart’ta da Fed’in “pas geçeceğini” düşünmeye meyilli olan küresel piyasalar, Mayıs’a kadar devam ettirmeye çalışacakları bir ralli için ellerinden geleni yapıyorlar, yapacaklar da...
BIST’te yükseliş nereye kadar
Fed’in Faiz artışlarında acele etmeyeceği “umudu” gelişen ülke piyasalarına artan iltifattan Türkiye de bir nebze de olsa nemalanıyor. BIST 100 endeksi 5 Ocak’taki 75.656 dibinden bu yana geçen 21 iş gününde TL bazında yüzde 16.8’lik değer kazanmış durumda. Daha çarpıcı olan dolar bazında 11 Ocak’taki 1.98 dibinden geçtiğimiz Cuma kadar geçen 17 iş günündeki dolar bazındaki kazancı yüzde 20.7’ye ulaşmış durumda. Teknik analiz açısından dolar bazında geçtiğimiz Cuma günkü 2.39 dolar seviyesi BIST 100’ün Nisan 2016’dan bu yana gelen düşüş trendinin üzerinde kapanması açısından önemli. Hem dolar hem TL bazında gidilebilecek “bir miktar” daha yol olduğu görülüyor. Dolar bazında 2.49-2.55 seviyesi (hem trend hem de 200 günlük BHO) önemli direnç seviyeleri olacaktır. 11 Ocak dibinden bakıldığı yüzde 26-30 gibi bir kazanç anlamına gelecektir ki; bu da bazı fon yöneticilerinin kârı cebe koyma iştahını artıracaktır. Dolar bazındaki bu hedeflere TL bazındaki nominal endeks artışlarıyla gidilebileceği gibi, dolar/TL kurundaki gerilemeler ile de varılabilir. TL bazındaki hedefler 89.100 ve 89.900 gibi görünüyor. TL bazındaki artışların daha mütevazi kaldığı bir durumda yukarıdaki hedeflere varılabilmesi için TL’nin bir miktar daha değer kazanması gerekiyor demektir. Hatırlatmakta fayda var. Her iki para cinsi bazında da endeks “aşırı alım” seviyelerinde. Bir kâr realizasyonu yaklaşıyor. Yukarıyı hedeflerken, daha önceden cesaret pozisyon almış olanların kâr realizasyonu yapabileceğini hatırınızda bulundurun. Kâr realizasyonu nereden başlayacak olursa olsun nominal TL bazında 83.500 seviyesi önemli bir destek noktası olacaktır.
Dolarda kritik seviye ne?
Dolar/TL için 3.7350 geçtiğimiz Cuma günü önemli bir trend “desteği”, 3.7010 da önemli bir düzeltme seviyesi idi. Her ikisinin de altında bir haftalık kapanış oldu. Böylesi bir kapanış düzeltmenin daha da devam edebileceği anlamına geliyor. Teknik olarak bakıldığında 3.6520 ve ardından 3.6180 (50 günlük BHO) önemli destek seviyeleri olacak. İlkine belki ancak ikincisine kadar devam edebilecek sert hareket beklemiyorum. Bir istisna hariç... Dolar endeksi (DXY) geçtiğimiz hafta 99.23’e kadar geriledi, haftayı 99.87’den kapattı. 100 günlük BHO civarındaki bu kapanışın altında kapanış olursa 10-11 Ocak arasındaki “boşluğunu” da kapatacak şekilde 98.80’lere kadar devam edebilecek bir “düzeltmenin” önü açılacaktır. Böylesi bir hareket euronun da değer kazanması anlamına geleceği gibi TL’nin de dolar karşısında değerlenmesine yardımcı olacaktır. Dolar/TL tarafındaki bu tahminler hafta başında olası bir dolar değerlenmesi durumunda 3.7350’nin kapanış bazında aşılmayacağı durum için geçerli. Test edilmesini ‘evet’ ama aşılmasını beklemiyorum. Eğer aşılır, iki günlük kapanış da bu seviyenin üzerinde olursa rallinin sonuna gelmişiz demektir.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.