Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Küresel krizden çıkış sürecinde düşük büyüme ve düşük enflasyonla mücadelede ağırlıklı olarak para politikaları kullanıldı. Bu nedenle 2008-2016 arası dönemde merkez bankaları ve para politikasına dair önlemler ön plana çıktı. Bu sürecin en aktif aktörleri de merkez bankaları oldu. Piyasalar her dara düştüğünde çareyi merkez bankalarında aradılar. Bu durum piyasalarda ahlaki zafiyetin (Moral Hazard) artarak ölçüsüz risk almayı da beraberinde getirdi. Yüksek risk iştahı varlık fiyatlarının zaman zaman realiteden uzaklaşmasına neden oldu. Geriye dönüp bakıldığında uygulanan bu politikaların ekonomilerde ve piyasalarda büyük bir yıkımı önlediği görülse de sürdürebilir olmaması, arzu edilen büyüme ve refahı getirememesi, etkinliğinin azalması ve sonucunda küresel krizin birçok ülkede siyasi tercihleri değiştirmesi, ekonomi politikalarının da gözden geçirilmesine neden oldu. Bu durum ülkelerin maliye ve içe dönük politikaları ön plana çıkarmasına neden oldu. Çin’in iç tüketime dayalı büyüme modeline geçişi, BREXIT kararı, Trump’ın ABD Başkanlık seçimini kazanması ve Avrupa’da aşırı sağın yükselişi; ekonomik olarak da içe kapanışların sonucu. Bu sürecin devamında maliye politikalarının para politikalarının, siyasilerin de merkez bankası başkanlarının önüne geçmesini bekliyoruz. Birçok ülkede politikalar bu yönde değişim göstermeye başlamış olsa da ana akımı Trump’lı ABD’nin oluşturacağını tahmin etmek zor değil. ABD’de Başkanlık görevini fiilen 20 Ocak’ta devralacak olan Donald John Trump, seçim kampanyası döneminde düşük vergi, yüksek büyüme ve küresel ticaret anlaşmalarının reddiyesi ile ünlenmişti. Başta ABD olmak üzere küresel piyasalarda oluşacak türbülansların şiddeti 2017’de Trump’ın bu söylemlerinin ne kadarını hayata geçireceğine ve Fed’in bu süreçte izleyeceği politikalara bağlı. 2017 yılının ilk aylarında bir anda sihirli bir değişim beklemek gerektiğini düşünüyoruz. Bu dönemi daha çok bir dengelenme süreci olarak izlemekte fayda var. Gerek enflasyon gerek büyüme gerekse de BIST ve kurlar tarafında bu dönemde zayıf ve dalgalı seyrin devam etmesini bekliyoruz.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.