Biden’ın başkanlığı FED için ne anlama geliyor?

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD başkanlık seçimlerinin kazananı Joe Biden, gelecek yıllarda, personel atamaları ve para politikalarıyla, ABD Merkez Bankası (FED)’nı şekillendirebilir. Ancak Biden’ın yönetiminin FED’in faiz oranı politikasında ani bir etkisi olması beklenmiyor.

Bu kararların en önemlisi, bir sonraki FED başkanını seçmek olacak. FED başkanı, dünyanın ekonomi politikalarında adı geçen en güçlü isimlerden biri. 

Biden mevcut FED Başkanı Jerome Powell’a ikinci bir dönem başkanlık teklif edebilir ya da merkez bankasının faiz, kredi ve finansal düzenleme politikalarına yön vermek için yeni bir isim belirleyebilir.

Ancak bunun için henüz zaman var çünkü Powell’ın başkan olarak dört yıllık görev süresi, 2022 yılının Şubat ayına kadar devam edecek. O zamana kadar, Powell’ın yeni başkan Biden’la arasında, Trump’la arasındaki ilişkiye kıyasla, daha nazik ve daha yumuşak bir ilişkisi olması bekleniyor.

Powell, FED’in yönetim kuruluna 2012 yılında, dönemin başkanı Obama’nın kendisini aday göstermesiyle dahil oldu. Bu dönemde, Biden da başkan yardımcısıydı. Trump 2018 yılında Powell’ı FED Başkanı olarak atadı.

Powell’ın başkanlığında, Trump FED’e faiz oranları politikaları konusunda baskı yaptı. Önce küçük yükselişler bekleyen Trump, daha sonra agresif kesintiler talep etti.

Atamalar

ABD Başkanı’nın Faiz oranları politikaları konusunda nüfuz sahibi olmasının en önde gelen yollarından bir tanesi, FED’in yedi üyeden oluşan yönetim kuruluna yapacağı atamalar. Wall Street Journal’ın haberine göre, Biden, 20 Ocak tarihinde başkanlık görevine başladığında, atama yapacağı 3 koltuk boşalmış olacak.

Yönetim kurulunda şimdi 2 eksik var ve Trump’ın adayları, ekonomi yorumcusu Judy Shelton ve St Louis FED’in Ekonomisti Christopher Waller. İki isim de senatodan onay bekliyor. Senatonun, Ocak ayında Trump’ın görev süresi dolana kadar bu atamaları onaylayıp onaylamayacağı bilinmiyor. Çünkü cumhuriyetçi senatörler, Shelton’ın olağan dışı ya da tutarsız politika görüşleri nedeniyle endişelerini bildirdi. Bu tarihe kadar oylama olmadığı takdirde, adaylıklar geçerliliğini yitirecek.

Senato Trump’ın adaylarını onaylamazsa, Biden’ın atama yapması gereken iki koltuk olacak. Biden, FED Yönetim Kurulu Üyesi Lael Brainard’ı Hazine Bakanlığı’na atarsa, FED’de boş koltuk sayısı üçe çıkacak.

Georgia’da sayımları devam eden seçimlerin sonuçlarına göre belirlenecek olan senatonun çoğunluğu, burada önemli bir rol oynuyor. Eğer cumhuriyetçiler senatoda yeniden çoğunluğu sağlarsa, Biden’ın adaylarını onaylamayı geciktirerek ya da reddederek atamalar üzerinde güç sahibi olabilirler.

FED Başkanı

Cumhuriyetçi ve eski özel sermaye ortağı Powell, genellikle her iki partinin de üyeleri tarafından onay görüyor. Bunun nedeni Powell’ın 2018 ve 2019 yıllarında Trump’ın eleştirileriyle başa çıkma yöntemleri ve korona virüs pandemisi öncesinde ve sonrasında parasal politikayı belirleme hamleleri.

2018 yılında, 84 senatörün oyuyla, FED Başkanı seçildi. Eğer senato cumhuriyetçilerin çoğunluğunda kalmaya devam ederse, Powell’ın yeniden seçilme ihtimali yükselir. Biden, kendi partisinin içinden Powell’ın yerine demokrat bir isim ataması için baskı görebilir. Özellikle de Powell’ın banka düzenlemeleri konusundaki fikir ayrılığı bu durumda etkili bir rol oynayacak.

Ancak bazı demokratlar, senatodaki cumhuriyetçilerin onaylama ihtimalinin yüksek olduğu Powell’ın yeniden atanması için Biden’a çağrıda bulundu.

Eğer ABD Hazine Bakanlığı görevine atanmazsa, Brainard’ın adaylığı söz konusu olabilir. Potansiyel adaylar arasında görülen diğer isimlerse, Powell’ın selefi Janet Yellen, Atlanta FED Başkanı Raphael Bostic ve Obama yönetiminde Ekonomik Danışmanlar Konseyi’ne başkanlık eden Jason Furman olarak öne çıkıyor.

Kredi politikası

Korona virüs pandemisi, Mart ayında finansal piyasaları alt üst ettiğinde, FED, ABD Hazine Bakanı’nın onayını gerektiren, acil durum kredi programları başlattı. Biden yönetimi yüksek ihtimalle bu programları, Powell ve yönetim kuruluyla müzakere yoluna giderek, yeniden şekillendirecek. Bunun gerçekleşmesinden önce, FED’in, büyük bir çoğunluğunun süresi 31 Aralık’ta dolacak olan bu programların süresini uzatıp uzatmamaya karar vermesi gerekiyor.

Bu kredi programları çoğunlukla destek mekanizmaları olarak tasarlandı ve borç hacmi düşük olmasına rağmen, FED’in korona virüs vakalarında artış görülmesi beklenen bir dönemde, programların süresini uzatma ihtimali oldukça yüksek.

Geçtiğimiz ay Trump yönetiminin Hazine Bakanlığı, bu programlardan en azından bir tanesinin, Belediye Likidite Kredisi’nin süresinin uzatılmasını desteklemediğini açıkladı. Belediye Likidite Kredisi, şehirlere ve eyaletlere kısa vadeli krediler sağlıyordu. Cumhuriyetçi Senatör Pat Toomney, cumhuriyetçilerin senatoda çoğunluğu sağlaması halinde, Senato Bankacılık Komitesi’nin başkanlığına aday olacak. Toomney de, bu programların süresinin uzatılmaması gerektiğini düşünüyor.

Trump yönetimi, programların süresini uzatmazsa, Biden’ın Hazine Bakanı programları yeniden başlatma kararı alabilir.

Parasal politikalar

FED yetkilileri, Ağustos ayında faiz oranlarını daha uzun bir süreyle düşük tutma kararı aldı. Eylül ayında, faiz oranlarını sıfır seviyesinden yukarı çekmek için, enflasyon ve istihdama yönelik üç koşul gerektiren yeni bir düzenleme açıklaması yapıldı.

Bu nedenle, parasal politikalarda değişiklik beklemek için oldukça az sebep var. Önümüzdeki yıl FED’in yönetim kuruluna katılacak isimlerin bu konuda etkili olma ihtimali oldukça düşük.

Eylül ayındaki projeksiyonlarda, birçok yetkili ekonominin düşük faiz oranlarına en azından üç yıl daha ihtiyaç duyacağı beklentisi dile getirildi. Merkez bankasının yeni hedefi, geçmişteki kayıpların önüne geçmek için %2’lik enflasyon hedefinin üzerinde seyreden dönemler olması. Hükümet harcamalarının artması büyümeyi ve enflasyonu yükseltebilir. Bunun sonucunda, FED’in hedeflerine ulaşması hızlanabilir.

Goldman Sachs ekonomistleri, şimdilere FED’in ilk faiz arttırımının 2025 yılında gerçekleşeceğini düşünüyor. Ancak analistler demokratlar tarafından savunulan daha kapsamlı bir harcama paketinin, bu yükselişi hızlandırarak 2023 yılına çekebileceğini öngörüyor.

Bankacılık düzenlemeleri

Seçimlerin politika değişimlerine neden olabileceği bir alan, bankacılık düzenlemeleri. Cumhuriyetçiler 2008 yılındaki finansal krizin ardından katılaştırılan, bankacılık sektörüne yönelik düzenlemeleri gevşetti. Ancak demokratlar, Trump tarafından atanan, FED’in Bankacılık Denetimi Başkan Yardımcısı Randal Quarles tarafından atılan adımları desteklemedi.

Cumhuriyetçi başkan yardımcısının dört yıllık görev süresi 2021 yılının Ekim ayında dolacak.

Biden'ın başını ağrıtacak haber! Skandal ortaya çıktı

IMF Başkanından Biden ve Harris'e mektup

Joe Biden başkanlıktan ne kadar maaş alacak?