BES ÜYELERİ ÖMÜR BOYU MAAŞ ALMALI
AXA Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Olgun Küntay, sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı olan Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile ilgili olarak, ''Kişilerin ölene kadar maaş almaları gerekir ve alacaklardır" dedi
AXA Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Olgun Küntay, sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı olan Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile ilgili olarak, ''Kişilerin ölene kadar maaş almaları gerekir ve alacaklardır. Ben tersine bir gelişme olacağını düşünmüyorum ama bu maaşların ne şekilde ödeneceğinin düzenleniyor olması gerekir. Henüz bu düzenleme yok'' dedi.
Olgun Küntay, Oyak Emeklilik'in satılmasından sonra çalışmalarını başlattıklarını belirterek, mayıs ayında kuruluş dosyasını Hazine Müsteşarlığına teslim etmeyi planladıklarını anlattı.
Yıl sonuna kadar kuruluşu gerçekleştirmeyi, gelecek yıl başında da fon kurulum işlemlerinin de tamamlanmasıyla, 2010'un ikinci çeyreğinden itibaren bireysel emeklilik poliçesi kesmeye başlamak istediklerini belirten Küntay, A.A muhabirine, bireysel emeklilik sektöründe şirketlerin, uzunca bir süre yatırım yapmayı göze almaları gerektiğini ve hemen kar beklemenin yanlış olacağını ifade etti.
Küntay, şunları kaydetti:
''Zaten sigorta şirketleri çok yüksek karlarla çalışmıyorlar. Şirketler, bu sisteme girerken yatırımlarının başa başa geleceği noktanın ortalama 7 yıl olacağını düşünüyorlardı ancak, rekabet ortamı, bu süreyi 10 yıla yükseltti. Benzer süre, bundan sonra girecek şirketler için de geçerli...
Ancak, hayat sigortaları açısından çok şanslı 5-6 sene geçirdik. Kredilere bağlı olarak verilen hayat sigortalarının çok geliştiği bir dönem yaşadık. Bu durum, hayat ve emeklilik şirketlerine çok ciddi katkılar sağladı. Dolayısıyla, şirketler bir yandan emeklilik kısmında yatırımlarını devam ettirirken, hayat kısmından elde edilen karlar, şirketlerin elini güçlendirdi. Krize kadar bu böyle gitti ama krizden sonra kredilerin yavaşlamasıyla bu alan, tekrar sekteye uğradı.''
-ÖMÜR BOYU MAAŞ TERCİHİ-
Olgun Küntay, emeklilik sistemlerinin, birikim dönemi ve geri ödeme dönemi (maaş dönemi) olmak üzere iki dönemden oluştuğunu belirtti.
Türkiye'de şu ana kadar yapılan yasal düzenlemelerin, emeklilik sisteminin birikim dönemine ilişkin düzenlemeler olduğunu dile getiren Küntay, ''Maaş dönemine ilişkin çok kısmi giriş niteliğinde, yok sayılabilecek bir düzenlemeden bahsedebiliriz'' dedi.
Birikim döneminde, sigortacılık faaliyetine ilişkin bir faaliyetin olmadığını, sigortacılığın, maaş dönemiyle başladığını anlatan Küntay, şöyle konuştu:
''Maaşın hesaplamasında, kişilerin ne kadar süre hayatta kalacaklarını öngörüyorsunuz ve elinizdeki fonla, ne kadar maaş verebileceğinizi hesaplıyorsunuz. Bu sistem, sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısıysa ki öyledir. Kişilerin ölene kadar maaş almaları gerekir ve alacaklardır. Ben tersine bir gelişme olacağını düşünmüyorum ama bu maaşların ne şekilde ödeneceğinin düzenleniyor olması gerekir. Henüz bu düzenleme yok.
Burada şirket açısından 2 tane risk var. Birincisi, kişiler, öngörülenden daha uzun yaşayabilirler. İkincisi, bu süre için elde edeceğinizi öngördüğünüz getiriyi elde edemeyebilirsiniz ama sigorta şirketleri zaten bu riskleri yönetmek için var.
Şu anda bir düzenleme yok ama sigorta şirketleri, kendi tercihleri çerçevesinde maaş bağlayabiliyorlar. Sigorta şirketi ömür boyu maaş bağlamayı tercih edebilir de etmeye de bilir... Etmediği zaman, bunun aksine zorlayacak bir düzenleme yok. Şu anda genel sigortacılık hükümleri çerçevesinde maaş ödeniyor. Dünyadaki uygulamalara baktığımızda, kişilere belli başlı şekillerde maaş ödemeleri yapıldığını görüyoruz. Kişiler, ömür boyu da maaş alabiliyorlar, seçtikleri bir süre boyunca da... Bunların hepsi, Türkiye'de de olacaktır.''
-YENİ YÖNETMELİK, SEKTÖRDE MEMNUNİYET YARATTI-
Küntay, BES'in, birikimli hayat sigortalarında geçmişte yapılan hataların yeniden yapılmaması üzerine dizayn edilmiş bir sistem olduğunu belirterek, sistemin, birikimli hayat sigortalarının yerini aldığını bildirdi.
Hayat sigortası yapan acentelerin de bu durumdan çok etkilendiğini vurgulayan Küntay, 1 Mart'ta yürürlüğe giren ''Hayat Sigortaları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'' ile kamu yönetiminin, sigorta sektörüne güvenini ortaya koyduğunu ve çok önemli sorumluluklar yüklediğini belirtti.
Genel yaklaşımı itibariyle yeni yönetmeliğin, hayat sigortacılığı alanında ''devrim'' niteliğinde bir serbestlik yaklaşımını benimsediğini ve esnek uygulamalara imkan sağladığını vurgulayan Küntay, ''Söz konusu yönetmelik değişikliğinin ülkemizde hayat sigortacılığına yeniden ivme kazandırmasını bekliyoruz. Yeni yönetmeliğin sigorta sektöründe önemli bir memnuniyet yaratığı gerçektir'' dedi.
Yeni yönetmelikle vergi avantajının, hala bireysel emeklilik tarafında, hayat sigortalarına göre bir avantaj olarak durduğuna dikkati çeken Küntay, hayat sigortalarında sağlanan yeni esneklikler çerçevesinde de bir hayat sigortası şirketinin BES'e girmeksizin dahi, bireysel emeklilik sistemindeki planlar ile çok paralellik sağlayan ürünler çıkartabilmesinin mümkün olduğunu ifade etti.
Küntay, ''Bu durumda sanırım, bu iki dal arasındaki rekabetin düzenlenmesi lazım. Bu konu, ilerleyen zamanlarda gündeme gelecektir. BES'in vergi avantajı, hayat sigortalarına rağmen daha yüksek olsa da şirketler, yapılan araştırmalara göre, bu konuda bir farkındalık yaratamadı'' diye konuştu.
Küntay, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Önümüzdeki dönemde bazı şirketler, bireysel emeklilik alanına girmeyecekler. Çünkü artık hayat alanında da ilerlemek mümkün... Bazı şirketlerin ise emeklilik alanı yanı sıra birikimli hayat alanında yeniden çalışmaya başlayacağını öngörüyoruz. Bazı şirketlerin ise emeklilik alanından çekilerek Hayat alanına dönmesi söz konusu olabilir. Nitekim; yaklaşık son bir senedir BES'e girmek için çalışmalarda bulunan RAY sigorta, kısmen yeni hayat yönetmeliğinin etkisi, kısmen kriz dönemimin etkisiyle bu alana girmekten vazgeçmiş durumda.
Birikimli hayat sigortalarında varlıklarınızın döviz cinsinden takip edilmesi mümkün. Bir devalüasyon beklentiniz varsa eğer, birikimli hayat sigortalarını seçebilirsiniz ama böyle bir beklentiniz yoksa, BES'in vergi avantajı, birikimli hayat sigortalarına göre çok önemli bir avantaj... Yani ikisinin arasında seçim yapmak, beklentilere göre yapılacak bir tercih konusu.''
-''DAHA KADERCİ BİR TOPLUMUZ''-
Hayat sigortalarının, dünya toplam sigorta portföyü içindeki payının yüzde 60 düzeyine yaklaştığını dile getiren Küntay, Türkiye'de ise bu oranın, 2007 yılı sonu itibariyle yüzde 13 olduğunu, BES katkı payları da eklendiğinde ancak yüzde 22 düzeyine erişildiğini vurguladı. Küntay, sözlerini şöyle tamamladı:
''Türkiye'de sigorta bilincinin çok yaygın olduğunu söylemek mümkün değil. Daha kaderci bir toplumuz. Son 20 yıla baktığımızda sigorta sektörü, reel büyüme sağlamış bir sektör ama olmamız gereken nokta da bu değil. Daha gidecek çok yerimiz var. Türkiye'de sigortacılığı Marmara bölgesi dışına çıkartabildiğimiz ölçüde başarılı olacağız.''