Finansal piyasalar Moody’s’den yatırım yapılabilir notunun geleceği beklentisini satın alıyor. Başbakan Erdoğan’ın ABD Başkanı Obama ile yapacağı görüşme, not artırımının tarihi açısından önemli. Tarihi görüşme öncesi not artışı gelebilir. Geçtiğimiz hafta; Fenerbahçe’nin UEFA finaline kalmasını saymazsak; Türkiye ekonomisi için “güzel” bir hafta idi. BIST Cuma günü 89.986 ile tüm zamanların en yüksek endeks değerine ulaştı. (Dolar ve sepet bazında henüz rekor kırılmadı!) Japonlar’la enerji arz güvenliği için önemli olan nükleer santrallerden ikincisinin Sinop’ta kurulması konusunda anlaşma imzalandı. Bu anlaşmanın olimpiyat adaylığı boyutu da Başbakan Erdoğan tarafından, Japon Başbakanı Abe ile yaptığı görüşmede dile getirilmiş. Abe, Tokyo Belediye Başkanı’na etki edebilirse bu da kazanç hanesine yazılabilir.
Ekonomide güzel günler
Geçen haftanın asıl “bombası” İstanbul’da yapılacak ve dünyanın en büyüğü olacak 3. havaalanı ihalesiydi. 25 yıllık kira bedeli olarak; beklentilerin çok üzerine çıkılarak 22 milyar 152 milyon euroluk bir “kiralama geliri” elde edilecek. Dünkü Vatan Gazetesi’nde Ercan İnan’ın hesaplamalarına göre devlet için; havaalanını işletecek şirketin kârlarından elde edilecek kurumlar vergisi hariç; KDV de dahil edildiğinde (mahsuplaşmalar da göz önüne alındığında) yaklaşık 24 milyarlık bir gelir anlamına geliyor bu rakam. Dört katılımcıdan üçünün 22 milyar dolar bareminin üzerine çıkması; hem ülkeye ve geleceğine hem de sektöre olan güveni göstermesi açısından önemli. Daha da önemlisi bu 3 şirket de yapılacak yatırımların fonlanmasında bir sorun olmayacağı görüşünde olsalar ki bu denli yüksek rakamların altına imza atabiliyorlar.
Havaalanı ihalesine katılanların da temel varsayımlarından birisi olan “barış sürecinin” Türkiye’ye katacakları aynı zamanda finansal piyasalar tarafından satın alınıyor. BIST’te kırılan endeks rekorunun yanı sıra gösterge bono bileşiklerinin de 4.96 ile tarihin en düşük seviyelerine gerilemesi, bu beklentinin bir diğer yansıması!
Her iki tarafın satın aldığı diğer bir süreç de “not artırımı süreci”. Piyasalar bu ay içinde Moody’s’den yatırım yapılabilir notunun geleceği beklentisini satın alıyor. Perşembe yaşanan sert yükselişi destekleyen en önemli unsurlardan birisi bu olmuştu.
Bir yandan finansal piyasalara girişler artarken, diğer yandan da havaalanı ve nükleer yatırımları hem daha ucuz hem de daha uzun vadeli fonlanabilecek. Önümüzdeki hafta Başbakan Erdoğan’ın ABD Başkanı Obama ile yapacağı görüşme, not artırımının tarihi açısından da önemli olacak. Piyasa beklentisi, görüşme öncesi not artışının gelmesi yönünde.
Faiz indirimi sonrası euro ne olacak?
1.3230 seviyesi önemliydi!
Faiz indirimi olmaz diye düşünenler sayesinde ECB toplantısı öncesi bu seviye test edildi, hatta euro 1.3243’e kadar yükseldi. Ancak ECB’den gelen
faiz indirimi ile birlikte 1.3034’e kadar gerileyip, haftayı 1.3112’den kapattı. Bu hafta içinde 1.3240’ın üzerinde birkaç günlük kapanış gerçekleşmez ise euronun bu hafta ya da önümüzdeki hafta 1.2975 seviyesini test etmesi ve hatta bu seviyenin de altına inmesi ihtimali artacak. Euronun düşmesini istemeyenler çoğalsa bile bu durum korkarım kaçınılmaz!
ECB’den destek geldi
Geçtiğimiz hafta hem bizde hem de ABD borsalarında (Almanya’da bir önceki zirve yenilendi) yeni rekor kırılmasına neden olan; geçen hafta Pazartesi günkü yazımda da belirttiğim üzere; Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 25 baz indirimle politika faizlerini yüzde 0.50’ye çekmesiydi. ECB gerekirse yeni indirimlere de gidebileceğini belirterek; çok geç kaldığı bu
faiz indiriminin; piyasa psikolojisini olumlu etkilemesini umuyor. İşe yarar mı, hayli şüpheliyim. Ancak kısa vadede Fed ve BoJ’un “bedava para” politikalarına eklenmesi açısından önemli ve bu da finansal piyasaların hoşuna gidiyor! Geçen hafta yapılan Fed ve ECB toplantılarıyla; beklentilerden iyi gelen ABD istihdam verilerinden sonra bu hafta çok da fazla yeni veri yok!
Piyasalar geçtiğimiz 3-4 yılın mottosu haline gelen “Mayıs’ta sat ve uza” politikasının hayata geçip geçmeyeceğine bakacak. Dışarısı için bu endişe haklı olabilir ancak Türkiye’de “satın alınan süreçler” bizim piyasalarımızdaki olumlu havanın bir süre daha devam etmesine destek verecektir.
BIST için zamanlama önemli
Peki BIST’e bu destek nereye kadar devam edecek? Belirttiğim üzere BIST “nominal” endeks bazında rekor kırsa da dolar bazında 5.10 dolar seviyesindeki zirvesine henüz ulaşabilmiş değil! Bu seviye yaklaşık 91.500’e denk geliyor. Bu seviye kırılsa bile asıl 5.21 dolar (93.500) seviyesi önemli bir direnç olarak BIST’in karşısına çıkacak. Bu seviyelerin aşılabilmesi durumunda; hele ki not artışından önce geçilir ise not artışıyla birlikte, yeni yüksekler görülebilir! Diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülke endekslerine bu denli “fark atan” BİST’in not artışının kısa zamanda gelmesi durumunda ciddi bir kâr realizasyonuna da takılma ihtimali göz ardı edilmemeli. O nedenle not artışının “zamanlaması” önemli olacak! Ali Ağaoğlu-Vatan