'Bedelsiz hizmet' algısını biz yerleştirdik

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, hükümet üyeleri tarafından da sıkça eleştirilen banka masraf ve komisyonlarına ilişkin olarak, “Enflasyon dönemlerinden kaynaklanan, bankaların kendilerinin de maalesef oluşturmuş olduğu o dönemin yüksek reel faiz getirisi sayesinde, hizmetin bir bedel olmaksızın sağlanabileceği algısını biz yerleştirdik. Hâlbuki hizmet bedeli, olması gereken bir faaliyettir” dedi.
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, SKYTURK360’a, bankacılık sektörüne girecek yeni oyuncular ve çok tartışılan banka masraf ve komisyonları konusunda açıklamalarda bulundu. Türk bankalarının perakende bankacılık konusunda öğrenecek bir şeyi kalmadığını vurgulayan Bali, “Türkiye’de finansal hizmet kıtlığı yok. Yeni oyuncuların piyasaya girmesi, etkin piyasa için iyi olabilir. O bakımdan bir kaygı duymuyorum. Fakat, bugün sıfırdan bir perakende bankacılık ağı, hizmeti kurmaya çalışmanın fizibilitesi bana kişisel olarak çok fazla gelmiyor” dedi.

-“BAŞKASINDAN ÖĞRENECEK BİR ŞEYİMİZ KALMADI”-

Türkiye’de bankacılık sisteminin artık çok gelişmiş kasları olduğunu, gerek yasal çerçeve, risk yönetim teknikleri, teknik altyapı, şube ağı ve gerekse insan gücünün kalitesi açısından bakıldığında çok gelişmiş bir bankacılık gördüklerini söyleyen Bali, “Özellikle perakende bankacılık uygulamalarında bizim artık bir yerden öğrenecek bir şeyimiz yok. Herhangi bir rekabete maruz kaldığımızda da karşılaştırmalı dezavantaja sahip olduğumuz bir alan da yok. Onun için rekabetin etkin piyasa açısından iyi olacağını düşünürüm ben” dedi.

-“YENİ İMKÂNLAR İLE GELENE ‘HOŞGELDİN’ DERİZ”-

Bali, bugün Türkiye’de yeniden bir network oluşturmanın, bir hizmet, tanıtım ağı oluşturmanın ve bunu üst üste örtüşen mükerrer maliyetlerle yapmanın sosyal fayda boyutunun da düşünülmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Çünkü bu ülkede finansal hizmet kıtlığı yok şu anda” dedi. Türkiye’de mevcut bankacılık sisteminin işleyişini gayet güzel bir şekilde gördüklerini vurgulayan Bali, “Ancak gelen bankalar da eğer buradan bir pay alacak şekilde yeni imkânlar, yeni taahhütler bu ülkeye, bu piyasaya koymayı düşünüyorlarsa, biz de ‘hoş geldiniz’ deriz onlara. O bakımdan bir kaygı duymuyorum. Fakat yine altını çizeyim bugün sıfırdan bir perakende bankacılık ağı, hizmeti kurmaya çalışmanın fizibilitesi bana kişisel olarak çok fazla gelmiyor” diye konuştu.

-“İYİ İZAH EDİLEMEYEN MASRAFLAR İLE İLGİLİ ÇALIŞIYORUZ”-

Tüketicinin veya Banka müşterilerinin haklarını da korumak üzere yasal çerçevede ve idari düzeydeki temasların da devam ettiğini açıkladı. Türkiye Bankalar Birliği’nin de bu sürecin içerisinde olduğunu belirten Bali, “Dolayısıyla uluslararası örneklerinde karşılığı yeterince bulunmayan, yeterince iyi izah edilemeyecek türden aidat, masraf, komisyon her ne ad altında olursa olsun bunlarla ilgili çalışmalar yürütülüyor. Ve o çerçevede de bizim kendimize göre yeniden bir keşifte bulunmamız gerekmiyor. Bankacılık uygulamaları uluslararası iyi pratikler açısından da emsaller açısından da değerlendirilmeye son derece açık. Dolayısıyla bunun dışında uygulamalar var ise sektörde onların ayıklanması yönündeki çalışmalar sürdürülecektir” diye konuştu.

-“BEDELSİZ HİZMET VERMEK ‘ENFLASYON DÖNEMİ’ ALIŞKANLIĞI”-

Hükümet üyeleri tarafından da sıkça eleştirilen banka masraf ve komisyonlarına da değinen Bali, tüketici haklarını korumak için idari çalışmaların devam ettiğini söyledi. Bali, şöyle devam etti:
“Ancak şunu bilmeliyiz, biz biraz geçmiş enflasyon dönemlerinden kaynaklanan bankaların kendilerinin de maalesef oluşturmuş olduğu o dönemin, yüksek reel faiz getirileri sayesinde ‘hizmetin bir bedel olmaksızın sağlanabileceği algısını’ biz yerleştirdik. Hâlbuki hizmet bedeli olması gereken bir faaliyettir. Bu kadar şube var, bu kadar teknik altyapı, teknolojik yatırım var. Bunların yenilenmesi için bile her yıl harcanan çok büyük bütçeler söz konusu. Bu kadar gelişmiş insan gücünün çalıştığı bir alandan bahsediyoruz. Bütün bunlar bu hizmetleri vermek üzere katlanılan maliyetler, giderler... Bunlar nasıl sağlanacak?”