BDDK'dan bankalara risk rehberi
BDDK'dan bankaların, sağlam ve güvenilir bir şekilde faaliyetlerini sürdürebilmeleri için yoğunlaşma riskine özel önem vermeleri gerektiği bildirildi
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan (BDDK), bankaların, sağlam ve güvenilir bir şekilde faaliyetlerini sürdürebilmeleri için yoğunlaşma riskine özel önem vermeleri gerektiği bildirildi.
BDDK, yoğunlaşma riskinin yönetimine ilişkin bankalardan beklenen iyi uygulamaları açıklayan "Yoğunlaşma Riskinin Yönetimine İlişkin Rehberi" yayımladı.
BDDK'nın internet sitesinde yer alan iyi uygulama rehberinde, yoğunlaşma riskine yönelik tanımlar, yönetimine ilişkin genel ilkeler, belirli risk türlerinde meydana gelen yoğunlaşma risklerine ilişkin hususlar ele alındı.
Yoğunlaşma riskinin bir bankanın zarara maruz kalmasına neden olabilecek ana sebeplerden biri olduğuna dikkat çekilen rehberde, bankaların, sağlam ve güvenilir şekilde faaliyetlerini sürdürebilmeleri için yoğunlaşma riskine özel önem vermeleri gerektiği vurgulandı.
Rehberde, bankalarca yoğunlaşma riskinin yeterince dikkate alınmadığı durumlarda, yoğunlaşma riskine işaret edilerek, gerektiğinde İçsel Sermaye Yeterliliği Değerlendirme Süreci (İSEDES) kapsamında bankaların kullandığı iş modelleri ve kırılganlıkları göz önünde bulundurularak ilave sermaye ayrılmasının sağlanması gerektiği kaydedildi.
Kredi yoğunlaşması bankalar açısından en önemli risk
Kredi vermenin bankaların en temel faaliyeti olduğu için kredi yoğunlaşmasının da bankalar açısından en önemli risk yoğunlaşmalarını oluşturduğuna dikkat çekilen rehberde, şu görüşlere yer verildi:
"Bundan dolayı; yoğunlaşma riski, çoğunlukla kredi riskiyle ilişkilendirilmektedir ancak yoğunlaşma riski, yalnızca bireylere veya şirketlere verilen kredilerle ilişkili risklerle sınırlı olmayıp, bazı piyasa, sektör, ülke veya faaliyet alanlarındaki bozulmalar nedeniyle bankanın finansal sağlamlığını tehdit edebilecek aktif ve pasif kalemlerle bağlantılı diğer önemli risklerle de ilişkili olabilir. Bankalar yoğunlaşma riski yönetiminde, tüm risk yoğunlaşmalarının tespit edildiği ve değerlendirildiği bütüncül bir yaklaşım kullanmalıdır. Zira risk doğuran tek bir işlem ya da faaliyet birden fazla risk kategorisinde kayıplara veya olumsuz sonuçlara yol açabilmektedir. Bir bankanın yoğunlaşma riskini belirlemek için yalnızca münferit risk türlerini analiz etmek yeterli olmayıp, risk türleri arasındaki yoğunlaşma riskini de analiz etmek gereklidir. Yoğunlaşma riski, bu riskin tespit edilmesi, yönetilmesi, izlenmesi ve raporlanması süreçlerinin tamamını kapsayan bir uygulama yapılmaksızın kolaylıkla anlaşılamayan ve tespit edilemeyen ilişkili faktörlerden kaynaklanabilir. Risk yoğunlaşmalarının, oluşmadan ve iç kontrol/iç denetim personeli tarafından tespit edilmeden önce proaktif bir yaklaşım sergilenerek önlenmesi temel esas kabul edilmelidir."
Bir bankanın gerek yurtiçi gerekse yurtdışı yoğunlaşma riskinin değerlendirilmesinde; bankanın grup genelinde kullandığı iş modeli ve stratejisi nedeniyle belirli alan, ürün veya piyasalarda yoğunlaşmasına sebep olabilecek durumlara ayrıca dikkat edilmesi gerektiği bildirilen rehberde, "Bankalardan kendi ölçeğini; risk profilini, faaliyetlerinin, iş ve işlemlerinin hacmini, mahiyetini ve karmaşıklığını dikkate alarak rehberde yer alan ilkeleri uygulaması beklenmektedir" denildi.
Yapısı daha basit olan ve küçük ölçekli bankaların riskler arası yoğunlaşmalar söz konusu olduğunda daha çok niteliksel unsurlara odaklanmalarının mümkün olduğu belirtilen rehberde, yapısı daha karmaşık bankaların, hem münferit risk türü bazında hem de risk türleri arasındaki yoğunlaşmaları, nitelik ve niceliksel unsurları kapsayan içsel modeller kullanarak dikkate alabileceği ifade edildi.
Küçük ölçekli ve basit yapıdaki bankalar için yoğunlaşma riski daha çok kredi riskiyle ilişkili iken karmaşık faaliyetli ve büyük bankalar için piyasa, kredi, operasyonel ve likidite risklerinin tamamı için söz konusu olabileceği vurgulanan rehberde, bazı bankalarda, iş kollarında, ürünlerde veya coğrafi bölgelerde aşırı yoğunlaşmalar görülebileceğine işaret edildi.
Rehberde, söz konusu bankaların ilgili piyasa veya ürün grubunda en iyi bilgi, uzmanlık ve tecrübeye sahip olsa bile, belirli piyasa veya ürünlerden kaynaklanabilecek muhtemel problemlerden daha fazla etkilenme olasılığı bulunduğundan, yoğunlaşma riskine daha fazla hassasiyet göstermesi ve bu riske ihtiyatla yaklaşması gerektiği belirtildi.
"Bankanın sermaye, likidite ve gelirlerine etki edebilir"
Yoğunlaşma riskinin bankanın sermaye, likidite ve gelirlerine etki edebileceğine dikkat çekilen rehberde, bu durumların birbirinden bağımsız olmadığı ve risk yönetimi çerçevesinde yeterli düzeyde ele alınması gerektiği ifade edildi.
Yoğunlaşma riski yönetimine ilişkin genel ilkelerine de yer verilen rehberde, şunlar kaydedildi:
"Yoğunlaşma riski yönetimi, bankanın yazılı risk yönetim çerçevesi içerisinde yeterli bir şekilde ele alınmalıdır. Bankalar, yoğunlaşma riskini doğru bir şekilde yönetebilmek için hem münferit risk türü bazındaki hem de risk türleri arasındaki yoğunlaşma riskinin tüm yönlerini dikkate alan bütünsel bir yaklaşıma sahip olmalıdır. Bankalar, münferit risk türü bazında ve risk türleri arasındaki yoğunlaşmaların tanımlandığı ve ölçüldüğü bir çerçeveye sahip olmalıdır. Bankalar, yoğunlaşma riskinin aktif bir şekilde izlenmesi, kontrolü ve azaltımı konularında yeterli düzenlemelere sahip olmalıdır. Bankalar, yoğunlaşma riskinin yönetiminde uygun içsel limitler, eşik değerler veya benzer uygulamaları kullanmalıdır. Bankalar, yoğunlaşma riskinin İçsel Sermaye Yeterliliği Değerlendirilmesi (İSEDES) ve sermaye planlaması çerçevesinde ele alınmasını sağlamalıdır. Özellikle, sermaye miktarının portföylerdeki yoğunlaşma riski seviyesini taşımaya yetecek düzeyde olmasına dikkat edilmelidir."
Kredi ve piyasa riski
Bankaların, hangi tür faaliyet ve durumların kredi riski yoğunlaşması doğurduğuna ilişkin kısa ve pratik bir tanım yapması gerektiği vurgulanan rehberde, bankaların maruz kaldığı tüm kredi risklerini sistematik olarak karşı taraf, ürün, sektör ve coğrafi bölge bazında tespit edebilecek yöntem ve araçlar kullanması gerektiği ifade edildi.
Rehberde, kredi yoğunlaşması riskinin hesaplanması amacıyla bankalarca kullanılan model ve göstergelerin, krediler arasındaki bağımlılığı yeterli bir şekilde dikkate almasının da önemine işaret edildi.
Bankaların, piyasa yoğunlaşma risklerini tespit etmesi, ölçmesi, izlemesi ve raporlaması gerektiğinin altı çizilen rehberde, "Yoğunlaşma riski değerlendirilirken zaman içinde değişebilecek farklı likidite ufuklarının muhtemel etkileri de dikkate alınmalıdır" ifadesi kullanıldı.
Bankaların, gerçekleştirdikleri işlemlerle ilişkili olan operasyonel risk yoğunlaşmasının (OPRY) tüm yönlerini tam olarak anlaması gerektiği belirtilen rehberde, operasyonel risk yoğunlaşması düzeylerini değerlendirmek için uygun araçlar kullanılması gerektiği ifade edildi.
Likitide riski
Bankaların, likidite riski yoğunlaşmalarının tüm önemli türlerini tespit edebilmek için fonlama ve aktif yapılarını yeterince anlamalı ve zaman içinde bu yapıları etkileyen tüm temel faktörlerin farkında olması gerektiği vurgulanan rehberde, şu görüşler yer aldı:
"Bankalar kullandıkları iş modellerine bağlı olarak, fonlama ve aktif yapılarından kaynaklanan zayıflıkların farkında olmalıdır. Örneğin, bilançonun pasif tarafında yer alan perakende ve toptan fonlama miktarının toplam pasif içerisindeki oranlarında veya likidite tamponundaki tek bir menkul kıymette büyük yoğunlaşmaların önüne geçilmelidir. Ayrıca, likidite riski yoğunlaşmaları belirlenirken bölgesel özellikler analiz edilmeli ve bilanço dışı taahhütler de dikkate alınmalıdır. Bankalar, fonlamaya ilişkin yoğunlaşma riskini tespit ederken, fon kaynaklarını aktif bir şekilde izlemelidir. Bankaların fon kaynaklarına erişimini bozabilecek veya fonlarda ani ve önemli ölçüde çekilme meydana gelmesini tetikleyebilecek tüm faktörlerin kapsamlı bir şekilde analizi yapılmalıdır.Likidite riski yoğunlaşmalarının nitel değerlendirmeleri söz konusu yoğunlaşmaların seviyesini belirlemek için kullanılan sayısal göstergeler ile birlikte yapılmalıdır. Bankalar acil fonlama planlarını hazırlarken likidite riski yoğunlaşmalarını dikkate almalıdır."