BDDK bankacılara Basel 3ü anlattı
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), yönetimi geçen cuma bankacılarla biraraya geldi
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), yönetimi geçen cuma bankacılarla biraraya geldi. Yayın yönetmenimiz Talat Yeşiloğlunun edindiği bilgiye göre, Türkiye İş Bankasının Leventteki
genel müdürlük binasındaki toplantının gündem maddesi önümüzdeki dönemde şekillenecek yeni finansal
yapıydı.
Toplantıya BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, BDDK Başkan yardımcıları ve uzmanlarının yanı sıra, İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, Vakıfbank Genel Müdürü Süleyman Kalkan gibi çok sayıda bankacı katıldı.
Geniş katılımlı ilk toplantıda, BDDK uzmanları, bankacıları yeni sermaye kuralları konusunda bilgilendiren sunumu yaptı. Toplantıya katılan bir bankacı, İçeriğin gizli kalması için Başkan Tevfik Bilgin özellikle rica etti. İçeriğini açıklayamam ama sunumu yapan uzmanların konuya son derece hakim olduklarını söyleyebilirim dedi. Ardından BDDK Başkanı Bilgin, genel müdürlerle bir araya geldi.
Edindiğimiz bilgilere göre, BDDK ve Merkez Bankasının üye oldukları kuruluşların yönetimlerince global krizin ardından yeni finansal yapının nasıl olacağına ilişkin tartışmalar nihayet sonuç vermeye başladı.
Ayrıntılar henüz belli değil ama Basel 3 denilen yeni düzenlemeler, bankacılarla paylaşılıyor. İçerikle ilgili tartışmaların önümüzdeki dönemde de tartışılmaya devam etmesi bekleniyor.
Anımsarsanız 11 Temmuz tarihli sayımızda, sizlere bu köşede, İtalyanın küçük bir kasabasında yapılan bir toplantıyı aktarmıştık. IIF (Uluslararası Finans Enstitüsü) tarafından organize edilen toplantıda Türkiyeden 3 katılımcı vardı: Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Tolga Egemen.
Cuma günkü toplantının içeriğini öğrenemedik ama bir ay önce İtalyadaki toplantıda tartışılan konuları, yeni finansal yapının nasıl olacağına ilişkin önemli ipuçları veriyordu. Bu toplantıdan çıkan 6 mesajı aktarmıştık. Bankacılıkla ilgili üç bölümü tekrar etmek istiyoruz.
1. Bankacılık sektöründe özsermayenin yeniden tanımlanması gerekiyor. Özsermayenin saşığı, kalitesinin sorgulanması yeniden tanımlanmalı. Bu konu, G-20 zirvesinde de tartışıldı. Daha da tartışılmaya devam edilecek, buna hazır olalım. Kaliteli sermaye tutarının ne olması gerektiği üzerinde durulmalı.
2. Bankalar alım/satım kar ve zararlarına karşılık, karşılık ayırma, sermaye tutma zorunluluğu getirilmeli. Ayrılacak karşılığın ne düzeyde olması tartışılmalı. Böylece, finansal kuruluşlar, yaptıkları işlemler için karşılık ayırması zorunlu olması durumunda, spekülatif işlemlerden uzak durabilir.
3. Kar beklentilerini düşürmeliyiz. Finansal kuruluşlar, çok yüksek kar etmek için riskli işlemler peşinde koşuyor.
Bu yapıyı değiştirmenin yolu, kar beklentilerini ve sermaye risk primlerini düşürmekten geçiyor. Açgözlülüğün tekrarlanmaması için bu konu üzerinde özellikle duruldu.
Mesajlar böyleydi. cuma günü yapılan sunum ve tartışmaların bu çerçevede gerçekleştiğini tahmin ediyoruz.
Özellikle sermaye kalitesi üzerineâ¦
Türk bankalarının rakiplerine göre çok iyi durumda olduğu bir gerçek. Çünkü, yurt dışında yaygın olan ikincil sermaye veya diğer adıyla sermaye benzeri kredinin, Türk bankalarında son derece sınırlı olduğu biliniyor. Bu ölçüde güçlü olunması, Türk bankalarının lehine bir durum.
Fakat, bankaların kar kaynaklarının sürekli tırpan yemesi, önümüzdeki dönemdeki kar rakamları üzerinde soru işarete yarattığını da belirtelimâ¦
Ekonomist Dergisi