Baykal'dan AK Parti koalisyonu yorumu!
Koalisyon tartışmasını yorumlayan Deniz Baykal "AKP'nin bir koalisyon oluşturmak için çok ciddi sancılar çekmek zorunda kalacağı açıktır" dedi
CHP'den yeniden Antalya milletvekili seçilen Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin kurulmasıyla ilgili olarak "Çok gecikmeden, Türkiye'yi bir belirsizlik ortamına terk etmeden, dünyanın ve ülkemizin bu kritik noktasında, ekonomimizin bu sıkışık noktasında hızla bir çıkış yolu bulunmalıdır" dedi.
Baykal, partisinin il başkanlığını ziyaretinde yaptığı konuşmada, seçimlerden sonra milletvekili olarak il başkanını ve yöneticilerini, seçimlerde sergilenen çaba ve verilen emek dolayısıyla teşekkür için ziyaret ettiğini söyledi.
Antalya'daki milletvekili dağılımının kendilerini çok mutlu etmediğini dile getiren Baykal, ancak 5 milletvekilinin çıkarılmasının, Antalya'yı mahcup etmeyecek bir sonuç olduğunu söyledi.
"Toplum diyalog tercihini, işbirliği tercihini sahiplenmiştir"
7 Haziran seçimlerinin Türkiye'nin tarihsel bir dönüşümü gerçekleştirdiği bir seçim olduğunu savunan Baykal, "Demokrasimiz bakımından bir nitelik ilerlemesini, değişimini ortaya koyan bir seçim oldu. Yani, iktidarların kendisini teyit ettirdiği, kendisini sürdürmeyi başardığı değil, iktidarların halkın tercihiyle değiştirilebileceğinin ortaya çıktığı, bunun mesajının verildiği bir seçim oldu" diye konuştu.
Türkiye'de dayatmacı ve siyasi iktidar şişkinliği içinde ülkeye bakan bir anlayışın toplum tarafından reddedildiğini öne süren Baykal, şöyle konuştu:
"Toplum diyalog tercihini, işbirliği tercihini sahiplenmiştir, ortaya koymuştur. Bu seçimde denenen bazı yöntemlerin başarısızlığının kanıtlanmasını da ayrıca demokrasimizin erginliği bakımından çok önemli sayıyoruz. Yani, insanların inançları siyaset sahnesine çekilmek istenmiştir. Çok ağır suçlamalar, iddialar sergilenmiştir. Toplumun bu iddialar karşısında soğukkanlı ve bunlara itibar etmeyen bir tavır sergilemiş olması gerçekten mutluluk vericidir. Demokrasimizin erginliğine yönelik pek çok işareti bu seçimde yakalamak mümkündür. Bu çok olumlu ve sevindirici bir olaydır. Halkımız ciddi anlamda görevini önemli ölçüde yapmıştır. Ama demokraside görev sadece halkın değildir. Siyasetçilerin de görevi vardır. Halkın tercihleri, siyasetçilerin kararları, tercihleri ile bütünleşerek olumlu bir sonuç ortaya koyar."
Baykal, ülke olarak, olumsuz gidiş karşısında, bir büyük demokratik toplumsal tepkiyi ortaya koymayı başardıklarını, ancak önlerinde yeni, işleyebilir ve ülkenin sorunlarına duyarlı bir siyaset çözümünü ortaya koyma görevi olduğunu söyledi.
Partilerin ve siyasetçilerin ülke çıkarları doğrultusunda gerekli dayanışmayı ve anlayışı sergilemek zorunda olduklarının altını çizen Baykal, şöyle devam etti:
"Bir işbirliği zeminini oluşturmak zorundadırlar. Bu konuda partilerin gerekli anlayışı, esnekliği göstermesi bir ihtiyaç olarak ortaya çıkıyor. Ama dikkat çekilmesi gereken bir nokta var. İşbirliği ihtiyacı, bizi demokrasinin temel ilkelerinin inkarı noktasına getirmemelidir. İşbirliğini inşa ederken, demokrasimizin en temel değerlerini, ilkelerini, uğrunda yıllardır siyaset yapılmış, topluma inançla yansıtılmış doğruları bir kenara iterek 'Bir çözüm oluşturuyoruz, işbirliği oluşturuyoruz' diye yola çıkmak, sorgulanması gereken bir durum yaratır. Bu dengeyi kurmak çok önemlidir."
Baykal, Türkiye'de yeni bir döneme geçerken, halkın reddettiklerine dolaylı olarak hayatiyet veren çözümlerden uzak durmaya da ihtiyaç olduğunu ifade ederek, "Sanıyorum partimizin yetkilileri, yöneticileri ülkemizin bu sıkıntılı ortamında bir yeni çözümü oluşturma sancısının yaşandığı şu sırada bu temel noktaları gözden uzak tutmadan bir çıkış yolu bulacaklardır, bulmalılar. Bulunabilir mi? Elbette bulunur. Bulunmalıdır da" dedi.
Siyasi kimlikler korunarak, uyum içinde çalışacak, işbirliği yapacak bir çıkış yolu bulma zorunluluğu olduğunu dile getiren Baykal, şunları söyledi:
"Türkiye şimdi bunu arıyor. Bu biraz zaman alabilir. Bu konuda biraz anlayışlı davranmak gerekiyor. Çünkü, başlangıçta ifade edilen görüşler, angajmanlar zaman içinde yeniden değerlendirilmesi noktasına gelebilir. Bunun için zamana ihtiyaç vardır. Çok gecikmeden, Türkiye'yi bir belirsizlik ortamına terk etmeden, dünyanın ve ülkemizin bu kritik noktasında, ekonomimizin bu sıkışık noktasında hızla bir çıkış yolu bulunmalıdır."
TBMM'nin açılışında en yaşlı üye olarak meclis başkanlığı görevini yapmasının ardından bu görevi daimi olarak yürütmesi için kendisinin isminin öne atılması ile ilgili soru üzerine Baykal, "Böyle şeyler çok konuşulur. Bunların hepsi iyi niyetli spekülasyonlar. Hepsi dostane, iyi niyetli değerlendirmeler. Eksik olmasınlar hepsine teşekkür ediyorum. Ama bunun bir siyasi temeli olduğuna dair benim gözlemim şu aşamaya kadar yok" dedi.
Baykal, meclis açılışında başkanlık görevini yürütüp yürütmeyeceği yönündeki soruya ise "Görevimi ihmal etmemeyi önemseyen bir insanım. Anayasanın, yasaların yüklediği görevleri, sorumlulukları yapmak zorundayım. Bu bir tercih konusu değil. Kaçınmak için de bir ihtiyaç yok" diye konuştu.
Erken seçim tartışmaları
Ufukta bir erken seçim olup olmadığı yönündeki soru üzerine Baykal, erken seçimin demokratik çözüm yollarından bir tanesi olduğunu belirtti. Baykal, erken seçimin ülkenin yönetilebilirliği konusundaki mutlak bir umutsuzluk noktası ortaya çıktıktan sonra ancak değerlendirilebileceğinin altını çizerek, "Şimdi herkes görevini yapmaya çalışmalıdır" dedi.
Baykal, HDP'nin barajı aşmasıyla ilgili soruya da halkın tercihlerinin tamamına yakınının parlamentoya yansıdığını vurgulayarak, demokrasi açısından önemli olanın da bu olduğunu belirtti.
Seçimde, milli iradeyi oluşturan millet tercihlerinin yüzde 96'sının parlamentoda temsil edilebilir hale geldiğini belirten Baykal, "Bu güzel bir olaydır. Bu demokratik bir erginliğin doruk noktasıdır. Seçime katılma oranını yüzde 85'in üzerinde olması dünya çapında sevindirici bir olaydır. Demokrasimiz açısından bu gerçekten kıvanç verici bir durumdur. Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Parlamentosundan yapılan açıklamalar da gıptayla Türkiye'de seçime katılım oranının yüzde 85 olduğuna işaret edilmiştir" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlunun yaptığı açıklamada koalisyon görüşmeleri öncesinde Paralel Devlet Yapılanması ile mücadele ve Cumhurbaşkanının meşruiyeti ile ilgili iki önemli şartı öne sürmesi ve Cumhurbaşkanlığının etrafında yaşanan tartışmanın, Cumhurbaşkanlığı anlayışıyla ilgili olduğunun açık olduğunu ifade ederek, Cumhurbaşkanının şu ana kadar yaptığı uygulamaların, Anayasal açıdan kabul edilemez olduğunun tespitinin yapıldığını savundu.
Baykal, koalisyon tartışmalarına ilişkin, "AKP'nin bir koalisyon oluşturmak için çok ciddi sancılar çekmek zorunda kalacağı açıktır. O sancıları onlar yaşamadan kurulacak bir koalisyon toplumda güven verici bir izlenim veremez" dedi.
Herkesin, bir hükümet oluşturma konusunu muhalefetteki partilerden beklediğini belirten Baykal, "Muhalefetteki partiler bir çözüm üretsin diye onlara yönelik bir talep var. Sorumluluk sadece onlarda değil aynı zamanda iktidarı bugüne kadar getirmiş olan siyasi partidedir" diye konuştu.