Basına çıkmayan ünlüler...

Tecrübelisi de acemisi de bu isimleri ikna etmek için her türlü yolu deniyor; ancak çoğu zaman çabalar boşa çıkıyor. Bu isimlerle söyleşi yapmak için araya hatırlı isimler koyanlar, hatta kapısında günlerce bekleyenler var! Ama nafile... Gazetecilerin görüşemediği isimlerin başında Sezai Karakoç geliyor. Karakoç'un siyaset veya edebiyatla ilgili bir konuda röportaj yapması neredeyse mümkün değil. Romancı İhsan Oktay Anar da öyle. Yaşar Kemal ile röportaj yapmak için aylarca peşinden koşmak gerekiyor, onunla en son röportajı Radikal'in kültür sanat editörü Cem Erciyes yapmıştı. Erciyes, bu röportaj için altı ay uğraşmış, yazarla defalarca görüşmüş ve bu çabalarının neticesinde Kemal'i ikna edebilmişti. Hakkında onca haber çıkmasına rağmen röportaj vermeyen isimlerden biri de işadamı Murat Ülker. Ülker, bırakın röportaj vermeyi basının karşısına bile çıkmıyor, fotoğraf çektirmiyor, demeç vermiyor. Kısacası Ülker'den görüş almak gazeteciler için bir çile... Türk edebiyatının usta yazarı Mustafa Kutlu da gazetecilere konuşmayanlardan. Damadı, röportaj ustası Salih Zengin bile söyleşi için Kutlu'yu ikna edemiyor. Popüler isimler arasında da röportaj vermeyen çok. Mesela "Babam ve Oğlum" filminin başrol oyuncularından Çetin Tekindor, 20 yıldır hiçbir gazeteciye röportaj vermedi. Hatta Bebek sahilinde yürüyüş yaparken fotoğrafını çeken ve soru soran magazincilere, "20 yıldır hiç röportaj verdiğimi gördünüz mü? Ben konuşmuyorum. Size iyi görevler." demişliği bile var. Tekindor, popüler dizilerde rol almasına rağmen mesai arkadaşlarının aksine hiç röportaj vermiyor. Bütün hatırlı isimlerin ısrarlarına rağmen. Pop müziğin kraliçesi Sezen Aksu da röportaj vermeyenlerden. Konserleri, lüks minibüsü, arkadaşları, meşhur yemek davetleri, köpeği, kısacası hayatına dair her şey haber oldu ama o gazetecilere dört başı mamur bir röportaj vermedi. Oyuncu Perran Kutman ve Şevket Altuğ da basından kaçan ünlüler arasında. Kutman, "İkimiz de çok ortamlarda görünmek istemiyoruz. Bu saatten sonra karizmayı çizdiremeyiz." diyerek teklifleri kısaca ve nazikçe reddediyor. Perran Kutman'ın eski nişanlısı yazar Engin Ardıç ise röportaj vermeyi sevmemesini basının kendisini yormasına bağlıyor. 10 yıl televizyon programı yapan köşe yazarı Ardıç; "Kendimi özellikle uzak tuttum çünkü beni çok yordu ve yıprattı." diyor. Gazeteciler için böyle nam salmış isimlerle görüşmek kariyerleri için önemli. Milliyet'ten Aslı Çakır, röportaj vermeyen iki isimle; Yavuz Turgul ve Şener Şen'le yeni çıkan filmleri bahanesiyle görüşünce böyle bir hisse kapıldığını söylüyor: "İkisi de pek röportaj vermiyor. Hele Yavuz Turgul'la röportaj yapanlar 'İşte yaptık, konuştuk o adamla.' diye çığlıklar atıyor. Beni de gitmeden korkuttular." Bir de "Röportaj vermemek yani zor adam olma" kararı alanlar var. Tarkan gibi. Çağan Irmak'ın da röportaj vermeme kararı aldığı biliniyor. Yılmaz Erdoğan ise filmi vizyona girdiğinde tek bir gazeteciyle görüşme kararı aldığını söylemişti; ancak film beklenen gişeyi alamayınca, birçok gazeteciyle görüştü. Peki, röportajcılar bu durumu nasıl değerlendiriyor? Nuriye Akman'a göre röportaj vermeyenler listesine eklenebilecek bir numaralı isim Ahmet Necdet Sezer. Medyada sık sık görmediğimiz isimlerin ise mecrasına ve zamanına göre görüşmeler yaptığını ifade ediyor. Bu isimler gazetelere sık sık çıkmıyor olabilir ama edebiyat dergisinde ya da bir belgeselde konuşabiliyor. Mustafa Kutlu mesela. İhsan Oktay Anar'ı gazetelerin popüler eklerinde göremezsiniz ama edebiyat dergisinde okuyabilirsiniz. Kimi de konuşur ama ses kayıt cihazı kapalı olmalıdır Sabah Gazetesi'nin röportajcısı Tuluhan Tekelioğlu'na göre Emine Erdoğan röportaj vermeyi sevmeyenlerin başında geliyor. Tekelioğlu, Emine Hanım'la röportaj yapabilmiş tek isim. Kendisi için bunun büyük bir mutluluk olduğunu vurguluyor. Tekelioğlu, birkaç yıldır Başbakan Tayyip Erdoğan ve eşiyle röportaj yapmaya çabalıyormuş. Resmi başvuruda bulunmuş. Araya hatırlı insanlar sokmuş. 2010 yılı için onay almış. Heyecanla bekliyor. Tekelioğlu'nun çok konuşmak istediği ve soru biriktirdiği bir isim daha var: Sezen Aksu. Tekelioğlu röportaj vermeyen isimlerin çoğunun basınla yakın ilişkide olduğunu yani onlara ulaşmanın zor olmadığını ifade ediyor. Fakat röportaj vermeyi sevmiyorlar. Yaşar Kemal için, "Tanıştığım en sempatik ve sohbeti sıcak yazarlardan biri." diyor. Kemal'in bu sıcak sohbetini dinleyebilmesi için bir gazetecinin tabiî ki ses kayıt cihazını kapalı tutması gerekiyor. Nuriye Akman röportaj vermemenin 4 sebebi olduğunu düşünüyor "ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ: Kendilerine güvenmezler, gazeteci onlardan daha zekidir, ağızlarından yanlış bir söz çıkarsa karizmayı çizdirmekten korkarlar, açık vermek istemezler. ÖZGÜVEN FAZLALIĞI: Gazeteciye güvenmezler. Onlar gazeteciden daha zekidir, daha değerli, daha önemlidirler. Gazeteciler öyle aptal ve art niyetlidir ki, onları anlayamazlar, doğru soru soramazlar, sonra da alimallah çarpıtırlar. Hiç gereği yoktur gazeteye malzeme olmanın. İDEOLOJİ UYUMSUZLUĞU: Gazeteci fena değil de gazetesi bana düşman, şimdi bunu nasıl verir kim bilir? Hem sonra çevrem beni kınar, niye o gazeteye konuştun diye düşündükleri için kaçınırlar... UTANGAÇLAR: Hiçbir art niyet taşımaksızın, konuşmayı gerçekten sevmezler. Sadece gazetecilerle değil, başkalarıyla da iletişimleri dar alanda kısa paslaşmalardan ibarettir. Reklama, tanınmaya, alkışlanmaya ihtiyaçları yoktur. ZAMAN