Başbakan'dan İmralı uyarısı
Başbakan Erdoğan, AK Parti grup toplantısında milletvekillerine hitap etti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.
Başbakan'ın sözlerinden satır başları:
Alım gücü arttıkça ekme israfı da artıyor. Bizim bu israfın önüne mutlaka geçmemiz gerekiyor. Biz değerlerimiz itibariye vahşi bir büyümenin taraftarı olamayız. Biz dünya ve sosyal meselelere gözünü kapatan, hırsla ve sınırsızca tüketen toplumdan olamayız. Komşusu aç yatarken tok yatan bizden değildir.
Biz ekmeğe nimet diyenlerdeniz. Büyüklerimiz bize sakın ekmeği bıçakla kesmeyin diye nasihatte bulunurlardı. Başlatılan kampanyanın ekmek israfının önüne geçmesini yürekten temenni ediyoruz. Artık biz beyaz undan ekmek dönemini kapatıyoruz.
Cuma akşamından Gaziantep'e geçtik. Cumartesi ve Pazar yoğun bir şekilde programlarımız vardı. 64 farklı başlıkta eserin açılışını yaptık. Bu eserlerin değeri 1 milyar 200 milyon bedelle üretilmiş yatırımlar.
Nizip ilçesine geçtik. Oradaki vatandaşlarımızlar ve Suriyeli vatandaşlarımızla biraraya geldik. Caddeler boyunca farklı bir coşkuyu gördük. 10 bine aşkın insanın oradaki teveccühü ile karşı kaşrşıya kaldık. Mitingimizi yaptık. Arabalarımız cadde boyu zor yol aldı. Nizip'ten Suriyeli kardeşlerimizin misafir edildiği klampa ulaştık. Ardından çadırları dolaştık. Orada yine bir ikizlerle karşı karşıya kaldık. Onları kucakladık. Ağlaşan anne - babayı gördük. Ardından orada babası şehit olmuş, kendisi cepheden gelmiş iki kardeşin nişan yüzüklerini taktık. İnşallah 2 hafta içinde evliliklerini yapacaklar.
Kamu yatırımları konusunda hiçbir ilimize farklı davranmıyoruz.
Gaziantep'in büyümesi ve kalkınmasındaki en önemli neden şehirdeki barış ve istikrardır.
1990'larda terörle mücadele adı altında teröre istismar imkanı tanındı. Yapılan işkenceler terörün üretildiği bataklığı büyüttü. AK Parti ile olağanüstü hal kalkmıştır. Kürt kardeşlerim kaldırın olağanüstü hali biz başka bir şey istemiyoruz dedmişlerdir ama değişen bir şey olmadı.
2002 öncesinde yaşanan acı hadiselerin hepsini çok iyi biliyoruz. 2002'yi, AK Parti'nin göreve gelişini bir milat olarak görüyoruz.
AK Parti ile başta dil olmak üzere kültürel haklar üzerinde baskı ve sindirmeler sona ermiştir. Cumhuriyet döneminde belli zamanlarda yapılan hataları telafi etmek için samimi bir gayret içindeyiz.
Nazım Hikmet de Necip Fazıl da devletin hışmına uğradı. Halka üvey evlat muamelesi yapıldı. Bizim için herkes devlet karşısında birinci sınıf vatandaştır. Acılar üzerine bir gelecek inşa edilemez. 2002 öncesine ait kimin acısı varsa paylaşıyoruz, ortak acımız kabul ediyoruz. 2002 sonrası için içtenlikle diyorum ki; Diyarbakırlı kardeşim yüreğindeki yarayı gele beraber tedavi edelim. Silahı aradan çekelim. Öfkenin, nefretin dilini aradan çekelim. Geçmişin acılarını birlikte saralım.
Yavru muhalefet verip veriştiriyor, kim bunlara kılavuzluk yapıyor bilmiyorum ama cevap vermeyeceğim. Bunların dilinden hukuk anlar. Bizi yanlış kılavuz seçtikleri için, onalrın öğrettiği yolda değerlendiriyorlar. Biz 75 milyon tek yürek halinde ortak geleceğimizi, ortak umutlar halinde birlikte inşa edeceğiz.
BDP'nin öldürmenin değil yaşatmanın yanında durmasını bekledik. Mardin'de şehit edilen polisimize sesini çıkarmayan BDP, güvenlik güçlerimizin operasyonlarını eleştiriyor. O polisimizi şehit edenlerle polisimiz şu anda dağlarda çarpışıyor. Buraya gelmeden önce aldığım bilgiye göre, şu anda çatışmalar sürüyor.
Samimiyseniz dürüstseniz bırakırsınız silahları, gitmek istediğiniz ülkeye gidersiniz. Bunun güvencesini de verdik.
Paris'teki infazlarla ilgili hükümeti eleştirenler olay aydınlatılınca özür dileyecek.
Bize samimi gelenler bizimle görüşüyor, güveniyoruz adaya gönderiyoruz. Bunu da açık açık söylüyoruz. Sen oradan döndükten sonra zehir zemberek konuşursan, Başbakan Kürtlere bomba yağdırıyor dersen olmaz. Biz Kürtlere gönlümüzü açtık, teröristlere bomba yağdırıyoruz. Terörle mücadelemiz aynen devam edecek.
Milli Birlik ve Kardeşlik Projemiz bu ülkede er veya geç inşallah karşılığını bulacak.
3. havalimanı için perşembe günü ihale ilanına çıkacağız.