<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemBaşbakan'dan flaş 'Gül' açıkalaması----

Başbakan'dan flaş 'Gül' açıkalaması

Başbakan'dan flaş 'Gül' açıkalaması
09 Mart 2015 - 06:08 www.finansingundemi.com

Başbakan Davutoğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün aktif siyasete dönüp dönmeyeceğiyle ilgili soruya, "AK Parti onun kendi evidir" yanıtını verdi

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yeniden AK Parti'de aktif siyasete girip girmeyeceği son günlerin en fazla konuşulan konularından biri. Başbakan Ahmet Davutoğlu, New York dönüşü uçakta gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtladı. Davutoğlu'nun gezisini takip eden gazetecilerden Akif Beki, Davutoğlu'nun uçakta yaptığı açıklamalarına Hürriyet'teki yazısında yer verdi. İşte o yazı: 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün AK Parti’ye davet edilip edilmeyeceği konusunda, “Davet ettik işte, kamuoyu önünde davet ettik. Daha özel bir şey yapmaktan da imtina etmeyiz. Yaparız. Bence davet de dışardan birine yapılır. Burası onun kendi evidir” dedi.

New York dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, özetle şunları söyledi:

ELEKTEN TUZLUK GEÇMEZ

Ak Parti’ye milletvekilliği için başvuranların yüzde 50’sinin ‘Paralel Yapı’ya yakın olduğu iddia ediliyor?

Böyle bir şey mümkün değil. Aday adaylığı herkese açık demokratik bir haktır. Ama aday olarak seçilmek partinin karar vereceği bir iştir. Aday adaylığından adaylığa geçişte en kurumsal çalışan parti AK Parti’dir. Temayüller yapılır. Bahsettiğiniz kişilerin temayüllerden geçmesi mümkün değil, hadi geçti diyelim, alt komisyon var, sonrasında üst komisyon var, sonrasında da biz varız. Bu süzgeçlerden sonuç almaları mümkün değil. İllerde sivil toplum kuruluşları arasında da bir temayül yapacağız. Tuzluklar bu süzgeçlere takılır. Tuzluklar bu süzgeçlerden geçemeyecek kadar büyük nesnelerdir. Onlar kendilerini belli ederler, buralardan geçemezler. Elekten tuzluk geçmez merak etmeyin. Gerekli tedbirleri aldık. Ben ayrıca Paralel Yapı’nın HDP, CHP ve MHP’de kendine yer aradığını düşünüyorum. Her 3 parti ile de Paralel Yapı’nın ilişkisi var. Bu da doğal bir durumdur. CHP yüzde 35 alırsa HDP yüzde 10 alırsa yüzde 45 yapıyor. Üzerine de MHP’yi koyun. Böyle bir dizayn yapılmış. Kılıçdaroğlu’na da bunun için yüzde 35 hedefi koydular. O da bu tuzağa düştü.
BURASI ONUN KENDİ EVİ
-Abdullah Gül’ün adaylığı konuşuluyor, partinizde nasıl karşılandı?

Kurallar, normlar, değerler doğru inşa edilirse, kişiler gider ama değerler kalır. Bu değerlerden en önem verdiğim ise vefadır. Sayın Abdullah Gül partimizin kurucusudur, herhangi bir kurucu da değildir. AK Parti’nin ilk Başbakanı’dır. Yine Cumhurbaşkanımızın tavsiyesi ve iradesiyle Meclis tarafından seçilen AK Parti içinden çıkmış ilk Cumhurbaşkanı’dır.
- Cumhurbaskanlığından vekilliğe geçiş biraz garip olmayacak mı?
Bunun örnekleri Avrupa’da var. Eski başbakanlar, eski cumhurbaşkanları arasından böyle örnekler var. Takdir Sayın Gül’ün kendisinindir. Bunun doğruluğunu, yanlışlığını tartışmak bizim haddimiz değildir. Bence davet de dışardan birine yapılır. Burası onun kendi evidir.
- Efendim davet etmeyecek misiniz yani?
Davet ettik işte, kamuoyu önünde davet ettik. Davet kamuoyu önünde yapıldı, daha özel bir şey yapmaktan da imtina etmeyiz. Yaparız. Ama öyle seremonik bir konu değil bu. Bizim Sayın Gül ile hukukumuz çok eskiye dayanır. Bu ilişkiler bugün başlamadı. Hukukumuz 80’li yılların başına gider. O İslam Kalkınma Bankası’nda çalışırken ben de bir makale yazmıştım, o vesile ile tanışmıştık. Sonra Malezya’da iken Sayın Gül misafirim oldu. Bunlar yeni ilişkiler değil. AK Parti kadrolarında millete ümit veren şeylerin samimiyet, mahfiyet ve karşılıklı hukuk olduğu kanaatindeyim. O kadar sağlam hukuklar var ki... Görüş ayrılıkları, farklı kanaatler... Nihai kertede herkes kendi ile başbaşa kaldığında “Bunlar için bu dostluklar feda edilmez” diyecek kadar köklü ilişkilerimiz var. Şimdi okuyorum, Abdullah Bey gelirse ben rahatsız olurmuşum falan filan. Bunlar bizde, bizim anlayışımızda karşılığı olmayan şeyler. Abdullah Bey’de de olmaz, Tayyip Bey’de de olmaz, bizim içimizde bunlar olmaz..
ARINÇ’INKİ ETİK  BOYUT
- Bülent Bey Meclis başkanlığını yakıştırdı Sayın Gül’e?

Sayın Bülent Arınç bu konudaki iyi niyetini ve siyasetin etik boyutunu da içeren açıklamalar yaptı. Doğrudur, Sayın Gül 6223 adaydan biri değildir. Kimse ona öyle bakmaz, böyle bir nezaketsizlik yapmaz. Sayın Erdoğan açıklama yapar yapmaz parti içinden pek çok arkadaşımız, ben de dahil açıklamalar yaptı. Bu bile ne kadar doğal ve yürekten bir çağrı olduğunu ortaya koyuyor.
- Meclis başkanlığı için ne diyorsunuz?
Önce Sayın (eski) Cumhurbaşkanımız Gül’ün kararını görelim. Her görevi hakkıyla yapar tabii ki. Şimdi seçime gidilecek, seçim şartları belli olacak. Demokrasiye saygı gereği seçimden önce böyle konuşmamak gerekir, önce halkın iradesini görelim.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)