Başbakan'dan Demirtaş'a cevap
Başbakan Davutoğlu, "Çözüm sürecinin daha ileri aşamalara gelmesi için herkesin yapacağı, herkesin birtakım atacağı adımlar var" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlık Sarayı'nda Türkmen milletvekilleriyle görüşmesinin ardından Irak İnsan Hakları Bakanı Muhammet Beyati, Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşad Salihi ve Türkmen milletvekilleri ile basın toplantısı düzenledi.
Davutoğlu, Irak ziyareti kapsamında yaptığı görüşmeler içinde en en anlamlı görüşmelerden birisinin Türkmen milletvekilleri ile yaptığı görüşme olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Türkiye ile Irak arasındaki dostluk, çok köklü arka plana, temellere sahiptir. Bu dostluğun köklerinden birisi de Irka'taki Türkmen mevcududur. Türkmenlerin Irak toplumu içinde edindikleri yer, tarihi olarak burada oynadıkları rol, Türkiye ile Irak arasındaki önemli bağlardan birini oluşturmuştur. Bütün Iraklılar, bizim akrabamızdır, Araplar, Kürtler, Türkmenler, Sünniler, Şiiler, bizim akrabamızdır. Ancak dil bağımız, tarihi irtibatlarımız dolayısıyla ve tabii Türkmenlerin Irak siyasetinde öncelikli rol oynaması, hep Türkiye'nin öncelikleri arasında yer aldı."
Ne zaman Irak'a gitse Türkmen milletvekilleri ile bir araya geldiğini, Türkiye geldiklerinde de ağırladıklarını anlatan Davutoğlu, "Onların sıkıntılarını her zaman Irak hükümeti nezdinde takip ettik" dedi.
"Ne talep gelirse bütün talepleri karşılanacaktır"
Son olaylarda Türkmen nüfusunun çok acılar yaşadığını aktaran Davutoğlu, "Özellikle IŞİD saldırılarından, coğrafi sınırları sonucu olarak en fazla etkilenen topluluklardan biri Türkmenler oldu" ifadesini kullandı.
Telafer'de büyük acıların yaşandığına işaret eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Dışişleri bakanıyken Telaferli Sünni ve Şii kökenli Türkmen kardeşlerimizi bir araya getirip barış ve uzlaşma alanındaki çalışmalarda beraber olmuştuk ama maalesef son olaylarda Şii Türkmenlerin Telafer'i terk etmeleri, terk etmek zorunda bırakılmaları, büyük yaralar oluşturdu. Türkiye olarak süratle alana intikal ederek onlar için kamplar kurma ve onların güvenliğini temin etme için elimizden geleni yapmaya çalıştık."
Davutoğlu, Türkmenlerin sancılı günlerinde ihtiyaçlarını tespit ettiklerini ve her şeyden önce insani olarak tüm Iraklı kesimlere yaptıkları gibi Türkmenlere de ellerinden gelen yardımı sürdüreceklerini kaydetti.
İnsani yardım konusunda bundan sonra birlikte atılacak adımları görüşmelerde konuştuklarını bildiren Davutoğlu, "Ne talep gelirse bütün talepleri karşılanacaktır" dedi.
Davutoğlu, "mezhep ayrımı yapmaksızın insani taleplerin hepsini karşılamanın Türkiye'nin boynunun borcu olduğunu" belirterek, şu ana kadar yaklaşık 600 tıra yakın insani yardım malzemesinin Türkmenler'e ulaştırıldığını ifade etti. Bunun sadece son iki üç ay içinde yapılan yardım olduğunu hatırlatan Davutoğlu, 60 milyon dolar katkı sağlanmaya çalışıldığını, hastane, okul yapımı gibi ne talep edilirse de yapılmaya çalışılacağını dile getirdi.
Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İkinci önemli husus: Türkmenlerin bulundukları şehirleri, kasabaları, bölgeleri terk etmemeleri. Bu IŞİD belasından kurtulduktan sonra inşallah Türkmenler, asırlarca yaşadıkları topraklara, köylere, kasabalara, şehirlere geri dönmeliler."
Son olarak Emirli'deki olaylardan sonra buraya da ciddi bir insani kampanya başlatmak gerektiğine karar verdiklerini ifade eden Davutoğlu, "Gerekirse orada bir kamp kurma konusunda elimizden geleni yapmaya karar verdik" diye konuştu.
Davutoğlu, Türkmen kimliğinin korunmasının Irak'taki tüm kimliklerin korunması gibi önemli olduğunun altını çizerek, vekillerin "farklı siyasi gruplara mensup olmakla birlikte, konu Türkmen meselesi olduğunda, Kerkük meselesi olduğunda Irak Parlamentosunda birlikte hareket etmeleri" konusunda kendilerine teşekkür ettiğini söyledi.
"Kerkük, Türkmenlerin, Arapların, Kürtlerin, bütün hepsinin ortak şehri olarak, güzel bir örnek olarak yaşatılmalıdır. Bu bizim Irak politikamızın esaslarındandır" diyen Davutoğlu, yakın zamanda bazı vekillerin şehit edilen yakınları olduğunu hatırlattı ve başsağlığı diledi.
Başbakan Davutoğlu, "Gördüğünüz şu tabloda bile ne kadar şehidimizin yakını var, onların hepsini rahmetle anıyoruz. Bütün Türkmen davası için, bütün şehadet şerbeti içmiş kardeşlerimize bir kez daha rahmet diliyoruz" dedi.
Sağ tarafında İnsan Hakları Bakanının sol tarafında da İnsan Hakları Komisyonu Başkanı'nın bulunduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Yani Irak'taki insan hakları konusu Türkmenlere emanet. İnşallah bir daha Irak'ta kardeş kanı dökülmeyecek şekilde kalıcı barış sağlanır. Allah'tan tekrar şehitlerimize rahmet diliyoruz. Türkmen kardeşlerimizin acılarının dinmesi için elimizden gelen çabayı göstermeyi bir kere daha taahhüt ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"Her gün yeni bir fikir çözüm sürecine katkı sağlamaz"
Davutoğlu, bir gazetecinin "Adalet Bakanı HDP Grup Başkanvekilleriyle görüştü ve sonrasında hasta tutuklularla ilgili bir düzenleme yapılabileceğine dair bir açıklama geldi HDP heyetinden böyle bir çalışma var mı? Çözüm süreciyle ilgili Selahattin Demirtaş’ın açıklamaları var: 30 kişilik bir komisyon kurulabilir, izleme süreciyle ilgili bu komisyonun yarısı hükümetin belirleyeceği isimler yarısının da HDP tarafından belirlenecek isimlerden oluşması yönünde. Böyle bir çalışma var mı" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Adalet Bakanımızın görüşmesiyle ilgili tabii kendisinden bilgi alacağım. İnsani gerekçeler söz konusu olduğunda her zaman biz bu konuları dikkate almışızdır. Çözüm sürecinin daha ileri aşamalara gelmesi için herkesin yapacağı, herkesin birtakım atacağı adımlar var. Ancak diğer, Sayın Demirtaş'ın açıklamasıyla ilgili olarak mutabık kalınmayan hususların kamuoyuyla paylaşılması doğru şeyler değil. Her gün yeni bir fikir ortaya atılması Çözüm Süreci'ne katkı sağlamaz. Önemli olan şu ana kadar verilen sözlerin yerine getirilmesi. Ne adım atılacağı, ne olacağı konusunda da zaten hükümetimizin çok kararlı bir tutumu var. Buna özen gösterilmesi lazım.
Açıklamalar, çözüm sürecine destek olacak nitelikte olmalı. Yoksa daha yeterince istişare edilmemiş hususlarda konuşulmamış hususlarda, erkenden yapılan açıklamalar zannedildiği gibi olumlu bir tesir yapmaz. Çok dikkatli bir şekilde bu süreci yürütmemiz lazım. Geçmişte yapılan hataların da tekrar yapılmaması lazım. Biz gelişmeleri yakından takip edeceğiz. Ne zaman hangi adımın atılacağını da tabii bu görüşmeler neticelendikten sonra karar vereceğiz."