BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkBankalardaki mevduatlar nasıl artırılır?----

Bankalardaki mevduatlar nasıl artırılır?

Bankalardaki mevduatlar nasıl artırılır?
02 Ocak 2017 - 12:17 www.finansgundem.com

Mevduat ne kadar yüksek olursa, işletmeleri fonlama ve tüketicileri kredilendirme maliyeti o kadar düşer. Buna faizlerin düşmesi de dahil. Peki mevduatlar nasıl artırılır? Milliyet yazarı Prof.Dr. Erol Ulusoy yazdı...

Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye’nin gayrı safi milli tasarruf oranının 2016’da yüzde 15.4 olacağını, bu oranın bu yıl yüzde 14.9’a, 2018 - 2021 arasında ise yüzde 14.6’ya gerileyeceğini öngörüyor. Oysa Fas’ın, Tayvan’ın, Beyaz Rusya ve İsviçre’nin, Özbekistan ve İsveç’in gayrı safi milli tasarruf oranları bizimkinin iki katından fazla.

Biz Türklerin tasarruf alışkanlıkları çok da iç açıcı değil. Tasarrufa ilişkin, “sakla samanı gelir zamanı”, “damlaya damlaya göl olur”, “ayağını yorganına göre uzat” gibi bir çok deyimlerle büyümüş olsak da, nakdi tasarruf alışkanlığımız çok düşük. Bunun sebepleri çok nedenli olabilir; nakit parayı altın, taşınmaz gibi yatırım araçlarına yönlendirince, bankalardaki mevduat oranları da doğal olarak düşük kalır.

Tasarrufların mevduat olarak bankalarda saklanması çok önemli, çünkü bankalar reel sektörün ve piyasayı canlandırıcı etkisi olacak şekilde tüketicilerin kredi ihtiyaçlarını, özkaynaklarından daha çok, topladıkları mevduatı kredi olarak kullandırarak giderirler.

Benim bir banka ve ticaret hukukçusu olarak anladığım, mevduat ne kadar yüksek olursa, işletmeleri fonlama ve tüketicileri kredilendirme maliyeti o kadar düşer. Buna faizlerin düşmesi de dahil.

Peki, madem halkımızın, hangi sebeple olursa olsun, sahip olduğu mevduat oranları bu kadar düşük, bunu yükseltme olanağı var mı? Var!

Kira depozitoları...

1 Temmuz 2012’de yürürlüğe giren yeni Türk Borçlar Kanunu, “kira güvence hesabı” ve “taksitli satışlarda ön ödeme hesabı”, Türk Ticaret Kanunu ise, “kuruluş sermayesi hesabı” ve “sermaye artış hesabı” gibi üç yeni banka hesap türü getirmiştir. Maalesef bankalar bu hesap türlerini bilmiyorlar.

Türk Borçlar Kanunu’na göre, kira depozitosu üç aylık kira bedelini aşamaz ve kiralayan ve kiracı adına bir bankada açılacak müşterek vadeli hesaba yatırılmak zorundadır. Peki bu kurala kiralayanlar ne kadar uyuyor? Nerdeyse hiç uymuyorlar, çünkü kiracı kendi haklarını bilmiyor. Sonuç ne oluyor, başlangıçta üç aylık kira bedeli olan depozito, bir veya iki kira bedeline düşüyor, bu arada da kiralayan bu parayı karşılıksız olarak dilediği gibi kullanmış oluyor.

Hiç şüphesiz ki, kira depozitosu alınması zorunlu değil, ama alınmışsa bunun bankaya vadeli hesaba yatırılmasının mevduat oranlarımızı çok büyük oranda artıracaktır.

2013 verilerine göre 5 milyon hane kiracı var. Burada tahmin yürüteceğim; en az 1 milyon da işyeri kiracısı olabilir. Bütün bu kiracıların ortalama iki aylık kiraları 1.000 TL tutarında depozito olarak kiralayana teslim ettiklerini düşünsek, bunların mevduata aktarılması halinde gayri safi milli tasarrufumuz birden 6 milyar TL artacaktır. Buradan Maliye’nin tahsil edeceği Bankacılık ve Sigortacılık Muamele Vergisi de bonusu olsun! Elbette bunun için kimlerin kiracı olduğunu ve kiralayana depozito ödeyip ödemediklerinin tespiti gerekir.

Ne dersiniz, IMF’yi yanıltalım mı? Maliye Bakanlığı gayrı safi milli tasarruf oranımızı yükseltecek bu yola ilgi gösterir mi?

Ticaret mahkemelerinden haberler:

Kiralık kasadaki miras

Varlıklı bir hanım yaklaşık 15 yıl önce, bütün mücevherlerini ve tapularını büyük bir bankada tuttuğu kiralık kasaya koyar ve Amerika’ya gider, bir daha gelmez ve orada ölür. Yeğenleri tek mirasçılarıdır. Miras açıldığında kiralık kasadan da haberdar olurlar ve bütün mirasçılar birlikte bankaya kiralık kasayı açmaya giderler. Sürpriz! Kiralık kasa “zamanaşımı”na uğramış ve 10 yıl sonra açılarak içindekiler, kolye, küpe dahil TMSF’ye devredilmiştir. Bankaya karşı açılan dava, 10 yıllık zamanaşımı nedeniyle reddolur. Ancak tapulara konu olan mülkiyet hakkı mutlak haklardan olduğundan zamanaşımına uğramazlar, taşınmazların mülkiyet mirasçıların adına tescil edilir. Eğer bir bankada mevduat, ya da kiralık kasanız varsa, son işlem tarihinden sonra 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar, davanız reddolur.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)