Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Merkez Bankası faiz indirimini sürdürürken gözler bankalarda... Faiz indiriminin bankalar tarafından da hayata geçirilmesi bekleniyor. Ancak bankaların da dile getirdiği sıkıntıları var. Türkiye Bankalar Birliği Hüseyin Aydın geçtiğimiz günlerde katıldığı bir toplantıda dış kaynağa dikkat çekti. Hürriyet ekonomi yazarı Erdal Sağlam bugünkü köşesinde sektör temsilcilerinin şikayetlerine yer verdi. İşte Sağlam'ın o açıklama;
Bankacılık sektöründeki rahatsızlık büyüyor, şikayetler artıyor. Daha önce kamuoyuna yansıtmaktan kaçınan sektör temsilcileri, artık teknik bir dille de olsa, şikayetlerini dile getirmeye başladılar.
Geçen hafta Bankalar Birliği Genel Kurulu’nda dile getirilen taleplerin bir hayli ciddileştiğini gözlemledik. Bazı sektör temsilcilerine de danışarak edindiğim kanı şu ki; “Bankalar dış kaynak olmadan ciddi sıkıntı içine girebileceklerini” söylemeye çalışıyorlar. Bir başka deyişle; Merkez Bankası’nın faiz indirmesinin kredi Faiz oranlarında indirim yapılıp hacmin artacağı anlamına gelmediğini, büyümeyen ekonomide kredi vermekten kaçınacaklarını, kredi vermeleri için, ekonominin büyümesi ve dış kaynak sağlamalarının şart olduğunu, bunun için de ekonomik reformların devam etmesi gerektiğini dile getirmeye çalışıyorlar. Bence bu konudaki endişeleri bir hayli birikmiş.
Bankalar indirimi faize yansıtmadı!
Kredilerin mevduata oranı, şimdiye kadar görülmemiş bir orana, yüzde 123’e geldi. Tasarruflar, önlemlere rağmen artmadığı için, hükümet kredi vermelerini istiyorsa, dış kaynak gerekiyor ve sektör bunu tek başına sağlayamaz.
Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, kamu bankası genel müdürü olmasına rağmen, sektör sorunlarını açık dile getirdi. Özet olarak; özkaynak kârlılığının azaldığını, bilanço büyüme hızının düştüğünü, bunu büyütmeleri gerektiğini, hâlâ toplam sektör aktif büyüklüğünün dünyanın 10. bankasının bile altında olduğunu söyledi. Kredilerin bilançodaki payının yüzde 63’e geldiğini belirten Aydın, “Yeni kredi vermek için aktifi büyütmek şart” dedi.
Bu arada sektörün kredi büyüme hızının Merkez Bankası tarafından belirtilen yüzde 15 sınırının altında seyrettiğini hatırlatan Aydın, “Yüzde 15’lik kredi büyümesi standartının devam edip etmediğini bilmiyoruz, öğrenmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Bunu ardından da bir defalık getirilen kredi sınırlamalarının artık normalize edilmesini beklediklerini kaydetti.Ortalama özkaynak kârlılığı getirisinin sermaye maliyetinin oldukça altında kaldığını, bunun sektöre büyük oyuncu gelişini de engellediğini kaydeden Bankalar Birliği Başkanı, özkaynak olmazsa kredi veremeyeceklerini, bu açıdan özkaynak artışının önemli olduğunu hatırlattı.
BATIKTA ASIL ORAN YÜZDE 6
Geçen yıldan itibaren tahsili gecikmiş alacaklarda artış olduğunu, mart sonu itibariyle oranın yüzde 3.3 olduğunu kaydeden Hüseyin Aydın, ancak aktiften silinen krediler ile yapılandırılan krediler dahil edildiğinde kredi riskinin yüzde 6 olduğunu ifade etti.
Bu önemli bir oran; görünenin yaklaşık iki katı batık kredi anlamına geliyor. Bir süredir çeşitli yöntemlerle sorunlu kredilerin bankalar tarafından düşük gösterildiğini biliyorduk, şimdi en azından görünenin 2 katı olduğunu öğrendik. Bence sıkıntılı krediler daha da yüksek olabilir.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek aynı toplantıda bankacılığın kârlılık oranlarında kritik eşiğe gelindiğini kabul edip, bu oranın yüzde 11’in altında olduğunu, hiç birşey yapmayıp Hazine’ye borç verilse de aynı kârın kazanılacağını hatırlattı.
Şimşek’in “Bizim sektörel yaklaşımımızın sağlıklı, rasyonel bir söylem ve eylem bazında götürülmesi gerekiyor” sözleri ise dikkat çekiciydi. Konuştuğum bankacılar tam olarak bunu söylemediklerini kaydediyorlar ama bence; bankacılar yeni dönem ekonomi yönetiminden, popülist söylemle kredileri artırın diye üzerlerine gelinmesinden korkuyorlar. Şimdiden yeni yönetim anlayışının böyle olması halinde işlerin zorlaşacağı konusunda uyarı yapma ihtiyacı duyuyorlar.
Bence Mehmet Şimşek de aynı anlayıştan korkuyor...
RTE saray psikolojisinde olsa da piyasa ve sektör sıkıntı içerisinde... Bu iş bağırmakla olmuyor muş!!!!
bankacılık basiret gerektiren matematik işidir. ama özellikle son 2-3 yıldır tencere tava satar gibi iş yapılınca bıçak kemiğe dayancı. ver hedefi, kime nasıl satarsa satsın mantığında bıçak kemiğe dayanmış ve bankalar bindiği dalı kesmiştir. patronlar pamuk eller cebe sermaye artırmanız şart oldu..
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.