Bankacılıkta sektöre yeni girişler olabilir

KADİFE ŞAHİN-MİLLİYET Türkiye bankacılık sektöründe oligopol yapı tartışma konusu olurken Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, önümüzdeki yıllarda bankacılık sektöründe büyük bankaların birarada yaşayabileceklerini söyledi. Uzun vadede bankacılık sektöründe yeni giriş ve çıkışların olabileceğini söyleyen Bilgin, “Bankacılık yapma modelleri hızlı bir değişim geçiriyor. Bunun hızlanarak devam etmesini bekliyorum. Kimi bankalar müşteri ihtiyaçlarına bağlı olarak bir veya birkaç faaliyet alanında çalışırken geleneksel bankacılık fonksiyonlarını yürüten büyük ölçekli bankalar bir arada yaşabilecek. Sektöre yeni girişler olabileceği gibi mevcut bankalar arasında da ürün ve hizmet bazlı işbirliği projelerinin, ortak platformların yaygınlaşması kaçınılmaz” dedi. ‘Bankaların ulusal ve uluslararası düzeyde rekabet güçlerini artırmak için yeni oluşumlara girmesi de olası” diyen Bilgin, şöyle konuştu: “Gelecekte bankacılık şu andakinden oldukça farklı olacak. Tıpkı şu anda 20 sene öncekinden farklı olduğu gibi. Hem otoriteler hem de bankalar olarak gelecekteki bankacılığa hazır olmak zorundayız. Yaşanan küresel kriz ülkelerin finansal ağlarla nasıl birbirine bağlandığını ortaya koydu. Bu nedenle gelecekte ulusal düzeyde yapılacak düzenleyici faaliyetler krizden kaçınmak sağlam bir bankacılık sistemine sahip olmak için yeterli olmayacak. Uluslararası süper düzenleyici otoriteler geleceğin bankacılığını oluşturacak. Şu anda G-20 Finansal İstikrar Forumu’nun bu yönde bir fonksiyon üstlenmeye başladığını düşünüyorum. Biz de bunu yakından takip ediyoruz.” BDDK Başkanı Bilgin’in diğer sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: Sektör önümüzdeki yıllarda büyüyecek mi? Türkiye’de bankacılık 2002 sonrasında çarpıcı bir gelişme gösterdi. Yaşanan küresel kriz bile sektörün güçlü ve esnek yapısı sayesinde kısa sürede etkilerini kaybetmeye başladı. Bu büyüme trendi önümüzdeki dönemde de devam edeceK. Sektörün yapısal göstergeleri buna işaret ediyor. 100’üncü kuruluş yıl dönümünde (2023’te) Türkiye 1.9 trilyon dolar civarında bir milli gelirle dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacak. Bankacılık sektörünün son 8 yılda gösterdiği olumlu performansı gelecekte de devam ettirmesi koşuluyla bankacılığın 2023’te 2.3 trilyon dolar civarında bir aktif büyüklüğe ulaşmasını bekliyoruz. Türk bankaları bölgesel güç olabilir mi? Türk bankacılık sektörünün gerçeklerine ve doğasına uygun olararak şu anda uygulanan düzenleyici ve denetleyici çerçeve sistemin en büyük güvencesi. Bizim için önemli olan güçlü bir rekabet ortamının sağlanmasının yanı sıra uzun dönemli büyüme ve etkinlik bakış açısının korunması. Sektöre daha çok küçük veya orta ölçekli banka girişi yönünde bir ilgi var. Öte yandan küresel krizle birlikte bankalarımızın bölgesel güç olma potansiyellerinin olduğu da görülüyor. Bölgesel güç olmak ise belli bir ölçeği de yakalamayı gerektiriyor. Sektörün istikrarı sağlandığı sürece her ölçekte banka için Türkiye’de ve yakın coğrafyasındaki ülkelerde yeni fırsatlar bulunuyor. Yerel bankalarımızın sınır ötesi fırsatlar peşinde olmasını destekliyoruz. ‘Gelecekte bilim kurgu değişiklikler sürecek’ Bankacılığın dijital teknolojiyle ilişkisi nasıl devam edecek? Bankacılık sektörü önümüzdeki dönemde de adından en fazla söz ettiren sektörlerin başında gelecek. Günümüzde alternatif dağıtım kanalları asli kanallar haline geldi, müşteriye her yerde ve her saatte ulaşmayı hedefleyen küresel olarak hiç kapanmayan bir sistem var. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde de ürün ve hizmetlerde teknolojik gelişmenin etkisiyle şu anda bilim kurgu gibi gördüğümüz değişikliklerin hayata geçeceğini düşünüyorum. Gelecekte bankacılık teknoloji ve finansal yeniliklerin bir fonksiyonu olmaya devam edecek. Ancak ürün ve hizmetlerin giderek karmaşıklaştığı bir ortamda düzenleyici otoritelere daha fazla iş düşecek.MİLLİYET