BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkBankacılık sektöründe tehlikeli yükseliş----

Bankacılık sektöründe tehlikeli yükseliş

Bankacılık sektöründe tehlikeli yükseliş
01 Ekim 2018 - 16:25 www.finansgundem.com

Bankalardaki sorunlu kredilerin sürekli artışta olması bankacıları düşündürmeye başladı

Yakın izlemeye alınan krediler tırmanışta. Aktif kalitesi için en önemli gösterge olan bu kredilerin toplama oranı son 9 ayda yüzde 5'ten yüzde 7,9'a çıktı. Yılın ilk yarısında da büyük ve orta ölçekli 15 bankanın toplam net kredilerin yüzde 8,7'si yakın izlemede. Bankaların kendi risk algılarına göre belirledikleri bu gri alanda, yakın gelecekte bir standart gelmesi bekleniyor. Ancak bankacılar ve danışmanlar, bu oranın önümüzdeki bir yıl boyunca artış trendinde olacağını düşünüyor.

Bankacılık, aktif kalitesinde önemli bir sınav veriyor. Sektörde sorunlu alacak rasyosu yüzde 3 gibi düşük bir oranda olsa da ikinci grup, yani yakın izlemedeki kredilerde önemli bir yığılma söz konusu. Rakamlar da bunu açıkça ortaya koyuyor.

Türkiye Bankalar Birliğimin (TBB) verilerine göre, 2014 sonunda yüzde 3,9 olan yakın izlemedeki kredilerin toplam kredilere oranı, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,9'a çıktı. Daha yakın tarihe bakılırsa bu kalem, Haziran 2017 de yüzde 5'ti. Yani sadece 9 ayda yüzde 2,9'luk ciddi bir artış görülüyor.
Dünyanın önemli derecelendirme kuruluşlarından Moody’s, ağustos avında yayınladığı notta bu alana dikkat çekti. Yakın izlemedeki krediler, sorunlu krediler içinde yer almasa da önümüzdeki dönemde bankaların varlık kalitesine ilişkin önemli bir gösterge olarak dikkat topluyor.

15 BANKADA 179 MİLYAR TL

Capital olarak 15 büyük ve orta ölçekli bankanın solo bilançolarından yaptığımız hesap da, yakın izlemedeki kredilerdeki hızlı ivmeyi gösteriyor. 2018’in ilk altı ayında 15 bankanın, solo bilançolarına göre yakın izlemedeki krediler toplamı 179 milyar TL’yi buluyor. Bu bankaların yakın izlemedeki kredilerinin toplam net kredilere oranı yüzde 8,7. Her ne kadar 2018 yılında UFRS9 ile farklı bir raporlama tekniğine geçilmiş olsa da aynı 15 bankanın 2017’nin ilk 6 ayında yakın izlemedeki krediler ve diğer alacakların, toplam kredi ve alacaklara oranı ise yüzde 5,2 idi.

KURUMSALDAN VURUYOR

Peki ikinci grup kredilerdeki bu yığılmanın ana nedenleri neler? Bankacılar, son dönemde kredi performansındaki kötüleşmenin sektör rakamlarına yansımaya başladığı konusunda hemfikir.
Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Ali Kerim Akkoyunlu, yakın izlemedeki kredilerin TL'deki dalgalanmanın sonucunda yavaşlayan ekonomik aktiviteyle artış trendine geçtiğinin altını çiziyor.
Eski bankacı ve bankacılık danışmanı Derya Gürerk kurumsal ve ticari bankacılıktan geldiğinin altını çiziyor. Gürerk, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Kredi Garanti Fonu (KGF), geçtiğimiz yıl şirket bilançolarındaki sıkıntıları önledi. Ekonomik büyümenin yavaşlamasıyla son dönemde bankaların kredi verme hızı düşüyor. Bu nedenle de yakın izlemedeki kredilerin toplam içinde payı büyüyor.”

FAZLA BORÇLANDILAR

“Yakın izleme kredilerinde çok hoş bir tablo yok” yorumunda bulunan adını vermek istemeyen bir banka yönetim kurulu başkanı, bugünkü resmi, “Bankalar yakın geçmişte rekabetin de etkisiyle fazla kredi verdi. Özel sektörün başa çıkamayacağı, cirolarına yakın borç rakamlarına ulaşıldı” sözleriyle özetliyor.
GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan, döviz kurlarındaki ciddi artışların üretimde kullanılan ara mallarının yüzde 70’inin ithal olması nedeniyle girdi maliyetlerini artırdığını ve bunun da şirketlerin nakit akımında, bilançolarında sıkıntı yarattığına vurgu yapıyor.
Son dönemde Ülker, Doğuş ve Türk Telekom’un borçlarını yeniden yapılandırılması da güvenli liman olarak görülen kurumsal kredilerde bir çatırdama olduğunun en net göstergesi. Bu adımlar yakın izlemeye yazılan kredi toplamını tırmandırdı.

GRİ BİR ALAN MI?

Toplam büyüklüğü 200 milyar TL’yi aşan KGF kredilerinde, devlet güvencesi olması nedeniyle hangi bankaların KGF kredilerinin ne kadarını riskli olarak addedip yakın izlemeye aldığı da bilinmiyor.
Zaten yakın izlemedeki kredilerde asıl önemli soru da bu... Yakın izlemeye alınan krediler tamamen gri bir alanda kalıyor. Deneyimli bir banka genel müdürü, “Ödemelerde tökezleme olduğu an ya da şirketle ilgili bir istihbarat olduğunda verilen kredi yakın izlemeye yazılabilir. Genelde yabancı sermayeliler, daha hassas oluyor” diyor.
Bu yıl geçilen UFRS9 standartları dünyada da yeni ve bankadan bankaya yorum farklılıkları yaşanıyor. Çünkü her bankanın risk değerlendirmesi farklı. Örneğin Moody’s’in raporunda bu yılın ilk çeyreğinde Garanti Bankası’nın yakın izlemedeki alacaklarının toplam kredilere oranı yüzde 16,1’di. Basına konuşan Garanti Bankası Yatırımcı İlişkileri Bölüm Başkanı Handan Saygın, bu oranların ortakları BBVA tarafından tanımlanan UFRS 9 muhasebe kurallarına göre muhafazakar yaklaşımı yansıttığını belirtmişti. Banka bazında 2018’in ilk yarısında özel yabancı sermayeli bankaların daha yüksek oranlar taşıdığı da görülüyor.

SEKTÖR AYRIMI ÖNEMLİ

Hangi kredilerin yakın izlemeye alınacağı konusunda netlik kazanılması için temmuz ayı sonunda Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yakın izlemedeki kredilerde farklı risk izleme standartları uygulamalarının yanlış anlamalara sebebiyet verdiğini ve bu konuda bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söyledi.
Zaten bu kaleme yazılan krediler, batık anlamına gelmiyor. Aksine Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, yakın izlemedeki kredilerinin tahsilat oranının yüzde 90’larda olduğunu belirtiyor. Mehmet Sönmez, burada tahsilat oranlarının sektör bazında incelenmesi gerektiğini düşüncesinde. Sönmez, “Öncelikle turizm, tekstil ve ihracat ağırlıklı çalışan firmaların kredilerinin, yakın izleme kategorisinde olan varsa, normal ‘canlı kredi’ kategorisine geri geçtiğini görürüz. Ama inşaat, araç kiralama ve ithalat ağırlıklı iş yapan firmalarda tahsilat oranları daha düşük oluyor” diyor.

ARTIŞ TRENDİ SÜRER

Yakın izlemedeki kredilerde 2019’un ikinci yarısına kadar yükseliş trendinin sürmesi bekleniyor. TBB’nin 19 Eylül’de açıkladığı “Finansal Yeniden Yapılandırma Hakkında Çerçeve” anlaşması da yeniden yapılandırmaları ve dolayısıyla bunların yazıldığı ikinci grup kredileri hızlandıracak. Ancak bu artışa dair net bir öngörüde bulunmak zor. Bunun nedenini, adını vermek istemeyen bir Banka yönetim kurulu başkanı şöyle değerlendiriyor: “Anlaşma çerçevesinde yapılan yeniden yapılandırmalarda belli standartlar oluşursa bankalar yeniden hızla 1. grup kredilere geçirebilir. Yani önümüzdeki dönemde yakın izlemedeki kredilerin takibini yapmak zor olacak.” “Enver Erkan da BDDK ile hükümetin çalışmalarıyla uygulama aşamasında yakın izlemedeki kredilerde kısa dönemde gidişatın belirleneceğini belirtiyor.

2019'DA NE OLUR?

Moody’s, son yayınladığı notta sektörde bu yıl sonunda sorunlu alacak oranının yüzde 4 olacağı öngörüsünde. Bu, yakın izlemedeki kredilerden önemli bir geçiş olacağını gösteriyor. Tunç Akyurt’un orana ilişkin tahmini, önümüzdeki bir yıl içinde iki haneli yani yüzde 10-12 aralığına çıkabileceği yönünde. Ancak Akyurt, “Bu oranın bile, bazı proaktif ve sistematik hamleler yapılırsa sektör için büyük bir tehdit olduğunu düşünmüyorum. Panik havası yaratmaya gerek yok” diyor.
Gedik Yatırım’dan Akkoyunlu benzer fikirde: “Bu oranın 2018 yılı içinde artış trendine devam edeceği düşünüyoruz. 2019’da normalleşmeye geçer. 2. grup kredilerin artacak provizyon giderlerinin net kârları baskılamasının dışında sektörde uzun vadeli ve kalıcı bir etki yaratacağını düşünmüyoruz.” (ELÇİN CİRİK/CAPITAL TÜRKİYE DERGİSİ)

ETİKETLER :
YORUMLAR (9)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Gerçek02 Ekim 2018 12:31

    Bankalar firma ve sahibini adeta batırmak için kredi veriyor.kredinin verildiği tarihte batacağı belli.bunu üst yönetimler de biliyor omlarında derdi yılsonunda bonus olmak.

  • Nevzat02 Ekim 2018 05:42

    Bankaların notu düştü. Sebep ödenmeyen krediler. Çünkü bankalar konut kredisini 10.20 bin az verip ihtiyaç kredisi kakalamaya çalıştılar her konut kredisi çekene bir işlem daha olsun diye zora soktular.

  • Borsacı02 Ekim 2018 00:25

    Bankalar genelde krediler için yüksek teminat ve kefalet alıyor. Bankalara bir şey olmaz olan borcu olana olur. Fitch, Moody's, S&P gün aşırı açıklama yapıyor, istedikleri gibi borsada tahvilde satış olmadı, düşükten almak için bekliyorlar.

  • Ahmet yemez01 Ekim 2018 22:44

    Toplam 2.500 milyar tl kredi var. Bunun en az 10 % u batar. O da 250 milyar tl demek. Ondan sonra artik devlet bir numaralar yapacak. Ozel Sektor kalkama altindan.

  • XxxX01 Ekim 2018 21:31

    bu ülkede dik duran bir boru kaldı oda dik durduğunu sananlara gelsin.

  • dursun01 Ekim 2018 21:09

    Ekonomiyle ilgili hiçbir sorun yokmuş ya...bu haber ne diyor peki...buzdağı gibi mi bu haberde acaba? Yoksa daha da gelecek var mı? Milletin yaşadıklarıyla köşkelerde yaşayanların gerçekleri çooooookkkkk farklı maalesef...gerçeklerin yani hataların kabullenilmemesi felakete kapı açar...Allah muhafaza...

  • bırak bunları01 Ekim 2018 18:06

    Bunları bırakında mart'tan buyana batmış ve batmaya yüz tutmuş kredi oranlarını verin.Şimdiye kadar milet çarkı kredi ile çeviriyordu.Bi nebze olsun rahatlayıp daralınca tekrar krediye.Ama artık o krediler çeilemeyecek ve patlamalar başlayacak

  • Aaaa01 Ekim 2018 16:54

    Meclisinizi örnek alın. USD ye yapılan saldırılarda dimdik durdular. Sizde dik durun zamlar, krediler, masraflar,açlık sefalet ve işsizliğe karşı.Dİk duruş sergileyin Reisinz 500 milyar usd karşısında nasıl dimdikse öyle olun

  • Sabır01 Ekim 2018 20:25

    Rabbim topunuza akıl,bizede sabır versin.Okuduğunu anlamayan salaklardan koru bu ülkeyi.Dik durarak ekonomik rakamları,durumu iyileştireceğine inananlar var aramızda. 😂😂