<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemBankacılık sektöründe ihtisas mahkemeleri ihtiyacı!----

Bankacılık sektöründe ihtisas mahkemeleri ihtiyacı!

Bankacılık sektöründe ihtisas mahkemeleri ihtiyacı!
27 Mayıs 2016 - 12:02 www.finansingundemi.com

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, bankacılık sektörüyle ilgili yaptığı konuşmada, 'finans sektöründe ihtisas mahkemelerine ihtiyaç var' dedi

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, sektörel düzeyde 'bazı' sorunların yargıdaki aksaklıklardan kaynaklanabildiğine dikkat çekerek, 'Finans sektöründe ihtisas mahkemelerine ihtiyaç olduğu açık
ve nettir' dedi.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB)'nin 59. Genel Kurul'nda bir konuşma yapan Şimşek, “Finans sektörünün GSYH içindeki payı şu anda yüzde 3'ün biraz üzerinde, yüzde 3.5 civarında. Bununda önümüzdeki program dönemi sonunda yüzde 6'lara doğru çıkmasını bekliyoruz. Aslında finans sektöründe de katma değer oldukça yüksek, varlık yönetiminden tutun birçok diğer konuya kadar. Onun için finans sektörünün özellikle sermaye piyasalarının derinleşmesi, güçlenmesi Türkiye'nin büyüme stratejisinin önemli bir bileşenidir” dedi ve ekledi:

“Türkiye dış açık bir ekonomidir. Önemli ölçüde de açık veren bir ekonomidir. Cari açıktan bahsediyorum. Tabi ki yapısal reformlarla bu açığı çok daha yönetilebilir bir düzeye zamanla da belki sıfırlama noktasına gideceğiz ve gidene kadar da bizim bu süreci yönetmemiz lazım. Bankacılık sektörü tabi bazı düzenlemelerden şikayetçi olabilir. Saygıyla karşılıyorum. Ama yüzde 30-40 kredi genişleme
hacminin de sürdürülemez olduğu bir gerçektir. Türkiye o günlerden yumuşak inişi gerçekleştirdi. Bugün gelinen nokta belki öngörülenin ötesine geçmiştir.'

Bankacılık sektörünün sağlık yapısının devam etmesi çok kritik

Başbakan Yardımcısı Şimşek, “Eskiden Hazine'nin borçlanma iştahı o kadar genişti ki, Türkiye'nin açıkları o kadar büyüktü ki, bankacılık sektörü dışarıdan Hazine'ye kaynak yetiştirmeye çalışıyordu. İşin özü buydu. Önemli ölçüde hazinecilik ilgili, ilişkili kurumlara bir miktar kredi… 90'lı yılların resmi bu değil miydi? Ondan dolayı 2001'i yaşamadık mı? Şimdi tersi bir noktadayız. Şu anda bankacılık sektörü
kaynaklarının yüzde 75'ini şirketlere, KOBİ'lere kredi olarak veriyor. Bu da Türkiye‘ye büyüme olarak, istihdam olarak, yatırım olarak dönüyor. Dolayısıyla bankacılık sektörünün geldiği noktayı biz takdir
ediyoruz. Bankacılık sektörünün sağlık yapısının devam etmesi çok kritiktir” şeklinde konuştu.

Bankacılıkta öz kaynak karlılığı çok önemli bir gösterge

Mehmet Şimşek, “Maalesef finansal okur yazarlık Türkiye'de sınırlı olduğu için. Bankalar kar açıklıyorlar. Ondan sonra herkes diyor ki ‘şu kadar kar ediyorlar biraz daha bunları zapturapt altına alalım'. Ama işin gerçeği resim farklı. Öz kaynak karlılığı çok önemli bir göstergedir. Ne kadar kaynak üzerinden, ne kadar faaliyet üzerinden aktif olabilir, öz kaynak olabilir. Ne kadar para kazanmışsın? Sermayeni reel olarak koruyabilmiş misin? Temel sorudur. Burada da artık kritik eşiklere gelmiş durumdayız. Yani karlılık oranı yüzde 11'in altında aslında. Hazine'nin borçlanma faiz ortalamasına baktığınızda zaman… Hiçbir şey yapmazsanız, eskiden olduğu gibi Hazine'ye verseydiniz, şu an bu kadar elemanı niye çalıştıracaksınız, bu kadar riski niye alacaksınız? Onun için Bizim sektörel yaklaşımımızın, genel anlamda sağlıklı, rasyonel bir söylem ve bir eylem bazında götürülmesi gerektiği açık ve nettir” dedi ve şöyle devam etti:

“Tabi ki bir takım vurgulamalara aslında bakmamız gerekiyor. Örneğin, aslında Finans sektöründe, ihtisas mahkemelerine ihtiyaç olduğu açık ve nettir. Çünkü bazı uygulamalar maalesef bir çok alanda
olduğu gibi yargıdaki aksaklıklardan da kaynaklanabilmektedir. Yani kastedilen, amaçlanan düzenlemeden amaçlananla, uygulamada ortaya çıkan arasındaki farklılık kısmen bunu yansıtmaktadır. Düzenleme etki analizi her zaman çok kritik bir alandır. Sadece burada değil bütün uygulamalarda, bütün alanlarda bu düzenleme etki analizi çok kritiktir.”

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)