<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkBankacılık sektöründe beklenen 6 değişiklik----

Bankacılık sektöründe beklenen 6 değişiklik

Bankacılık sektöründe beklenen 6 değişiklik
20 Temmuz 2016 - 16:33 www.finansingundemi.com

TFRS 9 ve Karşılıklar Yönetmeliği Türk bankacılık sistemine önemli bir paradigma değişikliği getirecek. EY Türkiye'den Gürcan Avcı yazdı

KREDİ KARŞILIKLARI VE FİNANSAL SİSTEME ETKİLERİ

2008 global finansal krizin en önemli sonuçlarından birisi, kredi ve alacaklar için ayrılan karşılıkların (değer düşüklüklerinin) oldukça geç finansal tablolarda dikkate alınması ve finansal kuruluşların mali tablolarının bu yüzden doğruyu yansıtmamasıydı. Global finansal düzen yeniden tasarlanırken bu ve başka farklı nedenler muhasebe standartlarının değiştirilmesini kaçınılmaz kıldı. Bu bakımdan finansal araçlara ilişkin oluşturulan yeni muhasebe standardı (TFRS 9)’nda kredi karşılıklarının beklenen kredi kaybı yaklaşımına göre hesaplanması yapılmış ve bu geçişin 2018 yılı başında gerçekleşmesi öngörülmüştü.

Uluslararası muhasebe standartlarının değişmesine neden olan eleştiri, bir kredi temerrüt edinceye kadar çok düşük oranda karşılık ayrılırken, temerrüt edince yüksek düzeyde karşılık ayrılmasına yönelikti. Yeni düzenleme, bir kredinin aniden temerrüde uğramayacağını ve pek çok durumda kredi borçlusunun aşamalı olarak kötüleşeceğini bu nedenle karşılıkların daha stabil bir şekilde artması gerektiğini ifade ediyor.

Ülkemizde Karşılıklar Yönetmeliği ve Kararnameleriyle yıllardır finansal kurumlar için geçerli olan karşılık hesaplama metodolojisi, 2018 yılı başı itibarıyla tamamen değişmiş ve uluslararası düzenlemelere TFRS 9’a uyumlu hale getirildi. Bankalar için yayımlanan ve banka dışı finans kurumları için de yayımlanması beklenen yeni düzenlemeyle genel ve özel karşılık tanımları korunmakla birlikte eskiden mevcut olan canlı kredi tutarının belirli bir yüzdeyle çarpılmasıyla hesaplanan genel karşılıklar yerini bankanın kredilere yönelik geliştirdiği içsel modeller ile hesaplanan temerrüt olasılığı, temerrüt halinde kayıp ve temerrüt tutarı dikkate alınarak bulunacak karşılıklara bırakıldı. Pratikte, bir kredi verilirken müşterinin finansal (mali tablo kalemleri, rasyo vs.)  ve subjektif (kurumsallık göstergeleri, müşteri ziyaretinden elde edilen veriler vs) bilgilerinden oluşan kriterler bir modelde dikkate alınmakta, bu model müşteri için bir rating/derece notu hesaplamakta ve nihayetinde müşterinin derecesi müşterinin batma olasılığına kalibre edildi. Müşterinin batma olasılığı arttıkça veya müşteri teminatlarının değeri azaldıkça muhasebesel olarak ayrılacak karşılık tutarı da arttı.

TFRS 9 ile getirilen ancak Karşılıklar Yönetmeliği’nde zaten mevcut olan bir düzenleme ise, canlı(standart)/yakın izleme/donuk alacak sınıflarının oluşturulmasıdır. Sınıflar arası geçişte yine 30 ve 90 gün kuralları büyük ölçüde korunurken, özellikle canlı kredilerden yakın izlemedeki  “riskin önemli düzeyde artması” durumunda bir kredinin yakın izleme olarak sınıflandırılmasını getirecek.

TFRS 9 ve Karşılıklar Yönetmeliği Türk bankacılık sistemine önemli bir paradigma değişikliği getirecek. Bu değişiklik yalnızca karşılıkların tutarı ve hesaplama yöntemiyle sınırlı kalmayacak organizasyonun ve süreçlerin değişimini, bilgi teknolojisi alt yapısının değişimini ve dolayısıyla maliyeti de içeriyor. EY tarafından uluslararası bankalardaki ilgili yöneticilerle yapılan araştırmalarda aşağıdaki sonuçlara ulaştık.

1- Geçmişte organizasyonel olarak finansal raporlama birimlerinin uhdesinde olan karşılık ayırma süreci, risk yönetimi ve kredi birimlerinin de içinde olmasını gerektiriyor.

2- Karşılıkların bir miktar artacağı tahmin ediliyor.

3- IFRS 9 geçişinin ne düzeyde maliyet gerektirdiğine yönelik sorulara genellikle cevapsız kalıyor. . Bankacılar, bunun yapılacak fark analiziyle tahmin edilebileceğini savunuyor.

4- Kredi riskinin önemli düzeyde artışının belirlenmesinde sırasıyla temerrüt olasılıklarındaki artış, gecikme gün sayısı, erken uyarı sistemlerinden gelen güçlü sinyaller ve bankadaki diğer izleme sistemlerinin çıktıları gibi kaynakların kullanılması planlanıyor.

5- IFRS 9’un karşılık hesaplama metodolojisinde yer alan geleceğe yönelik tahminlerin yapılmasında makroekonomik modeller ve stres testleri en önemli yeri tutuyor.

6- Bankaların çoğu mevcut risk yönetim modellerini ve süreçlerini karşılık ayırma sürecine yakınlaştırmayı (dönüştürmeyi) planlıyor.

Türk bankacılık sektörü için bazı soruların cevabı TFRS 9’da kendisine yer buluyor. Örneğin, ülkemizde kredilerin yeniden yapılandırma müessesi her zaman kredi riskinin önemli düzeyde arttığı anlamına gelmemesine rağmen TFRS 9 bunun için bir ayrım yapmamakta ve konuya sert bir şekilde yaklaşmaktadır. Yine gelişmiş risk modelleri için yatırım yapması makul olmayan küçük bankalar veya model geliştirmek için yeterince verisi olmayan yeni kurulu bankalar açısından TFRS 9 yeterince çözüm getiriyor. Bu konuda “basit” ancak “sağlam” yaklaşımlar finansal kurumlar açısından önemli bir çözüm olacaktır.

EY TÜRKİYE DENETİM HİZMETLERİ DİREKTÖRÜ GÜRCAN AVCI

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)