Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Tarihsel veriler, bugün ABD ekonomisinde kargaşa yaratan bankacılık krizinin sistemsel bir olay olma ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, araştırmacılar 800 yıllık bankacılık krizlerini incelediler ve vardıkları sonuç karamsar öngörüye sahip olanları haklı çıkaran cinsten oldu: Zaten sistemsel bir olayın ortasındayız.
Hesap garantileri ve acil durum kredileri
MarketWatch’tan Andrew Keshner’in haberine göre, yapılan yeni çalışma, bankalar sallantıda göründüğünde ve genel kaygı düzeyi yüksek seyrettiğinde hükümetlerin ve piyasaların nasıl tepki verdiğine daha yakından bakıyor.
Bankacılık sektörüne dair endişeler mudilerin, yatırımcıların ve politika yapıcıların aklında önemli bir yer işgal ediyor. Araştırmacılar, son sekiz yüzyıl boyunca gerçekleşen bankacılık krizlerinin son haftaların kritik çöküşleri ve dönüşleriyle çok az doğrudan paralellik gösterdiğini söylüyor.
Ancak Yale School of Management ve Boston College's Carroll School of Management'taki araştırmacılara göre, geçmişteki banka krizleri güncel olaylara ne kadar benzerse, finansal sıkıntıların yaygınlaşma ihtimali de bir o kadar artıyor ve yaygınlaşıyor.
Oldukça uzun bir geçmişe dayanan bir bakış açısıyla, Yale'den Andrew Metrick ve Boston College'dan Paul Schmelzing, son sekiz yüzyıl boyunca bankalar sallantıda göründüğünde ve kaygı yüksek olduğunda hükümetlerin ve piyasaların nasıl tepki verdiğini derlemek için birkaç yıllık bir çalışmaya imza atıyor. 138 ülkeyi etkileyen 880 krizden, bugünkünü yansıtan 57 olay tespit eden araştırmacılar, örneklerin hepsinde hesap garantileri ve acil durum kredilerinin, düzenleyicilerin ve bankaların sinirleri yatıştırmak için kullandıkları araçlar olarak öne çıktığını keşfediyor.
Durum güven verici değil
Araştırmacılar aynı zamanda, Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu tarafından yayınlanan bir çalışmada, bunun örneklem büyüklüğünün yüzde 6,5’ini kapsadığını belirtiyor. Çalışmada, “Böylesine belirli bir politika karışımının uygulandığını görmek nispeten nadir görülen bir olaydır” deniliyor.
Araştırmada, 880 krizin yarısından biraz fazlasının sistemsel ve geniş kapsamlı olduğu ortaya çıkıyor. Ancak, ABD'nin 2008-2009 yıllarındaki finans krizini içeren benzer 57 tarihsel olayın yaklaşık yüzde 80'inin yaygın ve sistematik olduğu tespit ediliyor. Araştırmacılar, “Mart 2023'teki müdahalelerin birleşimi ve boyutu, zaten sistematik bir olayın ortasında olduğumuzu güçlü bir şekilde gösteriyor” diye yazıyor.
Ancak Schmelzing, MarketWatch'a verdiği demeçte, “Mevcut duruma benzer 57 olayın kabaca yüzde 20'sinin görece iyi huylu olduğunun ortaya çıkması tam olarak güven verici değil” diyor. Schmelzing, “Şimdiki bankacılık kriziyle Büyük Durgunluk sırasındaki olgularda bazı örtüşmeler olsa da farklılıklar da bulunuyor ancak her ikisi de hesap garantilerini içeriyor” şeklinde konuşuyor.
Örneğin, FDIC kapsamı Ekim 2008'de 100.000 dolardan geçici olarak 250.000 dolara yükseldi ve bu sınır 2010'da kalıcı hale geldi. Ancak Schmelzing, Büyük Durgunluğun yüksek faizli kredilerle ipoteğe dayalı menkul kıymetler için varlık yönetimi programları gibi çabaları da teşvik ettiğini belirtiyor.
Amerikalıların üçte ikisi bankalara güveniyor
Güven şu anda en çok ihtiyaç duyulan şey olarak öne çıkıyor. Geçen hafta yayınlanan bir YouGov anketine göre, Amerikalıların üçte ikisi, büyük ulusal bankaların güvende olduğundan emin ve yüzde 68'i de görece küçük bölgesel bankaların güvende olduğunu düşünüyor.
10 kişiden neredeyse 6’sı, Silicon Valley Bank'ın iflasının büyük kısmının banka yöneticilerinin kötü kararlarından kaynaklandığını söylüyor. Bu hafta, federal hükümetin üst düzey mali düzenleyicilerinden bazılarının, son banka iflasları hakkında Senato ve Meclis komiteleri önünde ifade vermesi bekleniyor.
Araştırmacılar, son birkaç haftadaki olaylar zincirine daha çok odaklanıyor. Buna Silicon Valley Bank ve Signature Bank’ın iflasları ve düzenleyicilerin bu bankalardaki müşterilerin yalnızca 250.000 dolar eşiğinin altındaki mevduatlara değil, tüm mevduatlarına erişebileceklerine dair duyuruları da dahil ediyorlar. Araştırmacılar ayrıca Fed’in bankaların Hazine bonolarını ve ipoteğe dayalı menkul kıymetleri nakit karşılığında rehin vermelerine olanak tanıyan acil durum kredi programına da araştırmalarında bir kriter olarak yer veriyor.
Ülkenin en büyük 11 bankası yüzde 2,02 ile First Republic Bank’e 30 milyar dolarlık destek olurken, İsviçre hükümeti de Credit Suisse'in tahvillerinin bir kısmının değerini düşürdüğü bir anlaşmayla UBS’e satışına aracılık ediyor.
Tahvil borçlarının silinmesi de dahil olmak üzere 57 tarihi olaydan hangisinin günümüzle en çok örtüştüğünü daha yakından inceleyen araştırmacılar, üç benzer olay tespit ediyor ancak bu olayların hiçbiri ABD'de yaşanmazken, yine hiçbirinin son otuz yılda gerçekleşmediği görülüyor.
Schmelzing, kendisinin ve Metrick'in bir sonraki adımının, bugün bu krizden hangi derslerin alınabileceğini ve ileriden uygulanabileceğini görmek için belirledikleri üç duruma, 1893’te Avustralya, 1982'de Kolombiya ve 1987'de Danimarka, daha derinlemesine bakmak olacağını söylüyor.
JP Morgan'dan Avrupa bankaları yorumu
Bankalar seçim sonrası şoklara karşı stres testi yapıyor!
Bankacılık krizinin kazananı büyük bankalar
Yellen ve Powell’ın bankacılık kriziyle zorlu sınavı
Guindos: Bankacılık sektöründeki kargaşa ek bir sıkılaştırmaya yol açacak
'İngiltere bankacılık sisteminde gerilim yok'
Bankacılık krizi mali krizi tetikler mi?
Kashkari'den bankacılık krizi ve resesyon yorumu
ABD'de Finansal İstikrar Gözetim Konseyi bankacılık sektöründeki koşulları görüştü
Yellen: Bankalarla ilgili gerekirse ek önlemler alabiliriz
IMF'den bankacılık sektörü için 'sürekli teyakkuz' çağrısı
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.