Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Banka-Sigorta İşçileri Sendikası (BASİSEN) geçtiğimiz haftalarda Hürriyet, Cumhuriyet, Habertürk’te bir ilan yayımladı. Banka çalışanları üzerindeki aşırı hedef baskısına, mesai saatlerinin belirsizliğine, öğle izinlerinin kaldırılmasına dikkat çeken ilanda, Türkiye Bankalar Birliği, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı göreve çağrılıyordu.
BASİSEN Genel Başkanı Metin Tiryakioğlu, “Hedef baskısı dünya sendikacılarının en çok şikayetçi olduğu konu. Avrupa’da da çok yaygın ama çalışma saatleri içinde. Bizim ülkemizde ise çok acımasız bir şekilde yapılıyor. Bu tamamıyla banka işverenlerinin gözlerini kâr hırsının bürümüş olmasından kaynaklı, kârdan başka bir şey düşünmüyorlar. Kâr elde edebilmek için ürün sat da nasıl satarsan sat. Bana günde 10 bin liralık kâr getiren iş bul, nasıl bulursan bul, böyle hedefler veriliyor. Bu çalışanların psikolojisini korkunç şekilde bozuyor. Hedefi tutturamadığınızda terfi edemiyorsunuz. Hedef sistemi ile yükselmek köleliktir" diyor.
Güvenlik görevlisinden satış yapması bekleniyor
Bankada hedefler genel müdürden bölge müdürlerine, oradan şube müdürlerine oradan da şube çalışanlarına yansıyor. Dolayısıyla baskının şiddeti altlara indikçe git gide artıyor. Yatarken, yemek yerken, tatil gününüzde hep bu tutturmak zorunda olduğunuz hedefleri düşünüyorsunuz. Artık eskisi gibi sadece satış ekibinden satış yapması da beklenmiyor. Şubede operasyonda görevli kişiden de veznedeki personelden de satış yapması bekleniyor. Tiryakioğlu, güvenlikçilerden bile satış yapılmasının beklendiğini söylüyor: “Şimdi bankadaki güvenlik sorumlusuna ‘sen de satacaksın’ diyorlar, haftasonu kıraaathaneye gittiğinde kredi kartı sat, poliçe sat, sat da ne satarsan sat. Bu kâr açlığıdır, 1860’ların vahşi kapitalizmidir."
Mevzuat dışı işlemler yapılıyor
Tiryakioğlu bu baskıların çalışanları mevzuat dışı işlemler yapmaya yönelttiğini de söylüyor: “Bu yarış 2000’li yıllardaki finans krizine sürükler bankacıları. O zaman da bankalar kârlı olmamasına rağmen kendilerini kârlı gösterdiler, faizlerle oynayarak, müşteriyi kandırarak bir yerlere gelmeye çalıştılar ama sonuçta 2001 krizi patlak verdi. Kontrol de yoktu o zaman, şimdi ise BDDK’yı dolambaçlı yollardan aşmaya çalışıyorlar. Dolambaçlı yolların en büyüğü de çalışanlara baskı yaparak mevzuat dışı işlem yaptırıyorlar. Mesela müşterinin haberi olmadan hesabından emeklilik poliçesi almak gibi. Yakalandığı zaman da o talimatı verenler ‘bizim haberimiz yok’ diyor. Bu olayın boyutları büyükse hemen savcılığa intikal ediyor, işin ucu tepelere kadar çıkıyor.
Antidepresan kullanımı ve boşanmalar çok yaygın
Tiryakioğlu, Türkiye’de banka çalışanlarının yüzde 70’inin antidepresan kullandığını söylüyor: “Şu anda bankacılık sektöründe evlilikleri sona eren çiftler günden güne artıyor, anne, baba çocuğunu göremiyor. Saat 22.00’de, 22.30’da eve geliyor. Akşam 9’da çıkacağı zaman, müdür bey ‘nereye gidiyorsun’ diyor, işim bitti cevabını alınca ‘al şu listeyi müşteriye telefon aç’ diyor. Saat 22.00’de müşteriye telefon açıyor, müşteri de telefonu kapatıyor.
44 bankadan 7’si örgütlü
BASİSEN’den alınan bilgiye göre banka ve sigorta çalışanlarının sadece üçte biri (yaklaşık yüzde 35’i) sendikalı. 44 bankanın sadece 7’sinde sendikal örgütlülük var. Türkiye İş Bankası, Yapı Kredi, Arap&Türk Bankası, Bank Mellat ve Şekerbank çalışanları BASİSEN’de, Vakıfbank çalışanları BASS’ta, Akbank çalışanları ise BANKSİS’te örgütlü bulunuyor. BASS ve BANKSİS daha çok işyeri sendikası niteliğinde, sektördeki diğer sendikalar BANK-Sİ-SEN ve BANK-SEN ise yüzde 10 olan işkolu barajının atında kaldığı için toplu iş sözleşmesi yapma yetkileri yok.
38 bine yakın üyesi olan BASİSEN sektörün en fazla üyeye sahip olan sendikası. BASİSEN’in toplu iş sözleşmesi yetkisine sahip olabilmesi için o şirketin yarıdan 1 fazlasının (yüzde 50+1’nin) örgütlenmesi gerekiyor. BASİSEN Genel Başkanı Metin Tiryakioğlu, “Diğer türlü işverenin duyması halinde o arkadaşımıza çok acımasızca davranıyorlar ve iş akitlerini feshediyorlar. O nedenle yüzde 50+1 çoğunluğunu sağlamak gerekiyor. Avrupa’da sendikalaşma çok yaygın ama Türkiye’de yok. Yabancı bankaların kendi ülkelerinde sendika var ama Türkiye’ye gelince yok. Örgütsüz bankaların sektörümüzde haksız rekabet yarattıklarını Rekabet Kurumu’na da bildirdik, cevap alamadık" diyor.
Tiryakioğlu, cumartesi günü veya öğle tatilinde çalışma gündeme geldiğinde bunu engellediklerini ama örgütsüz bankalar öğle vakti çalışmaya başlayınca sendikalı bankaların da “Bizim günahımız ne?î dediklerini söylüyor. Şu anda bankalarda öğle yemeklerinin dönüşümlü yendiğini söyleyen Tiryakioğlu, bazı bankalarda çalışanların simit almaya bile vakit bulamadıklarını söylüyor.
Teşmil için Hükümetten cevap bekliyorlar
BASİSEN, Bakanlar Kurulu nezdinde sektörün tamamı için teşmil talebinde bulunmuş ve bu konuda hükümetten cevap bekliyor. Teşmil, herhangi bir işkolunda en çok üyesi olan sendikanın yaptığı toplu iş sözleşmesinin sendikalı olmayan işyerine de Bakanlar Kurulu kararıyla uygulanması anlamına geliyor. Metin Tiryakioğlu, eğer teşmil uygulanırsa çalışma saatlerinin, haftasonu çalışma sürelerinin, mesai ödemelerinin bir kural altına alınacağını, bugünkü hedef baskısının bir nebze de olsa azalacağını söylüyor.
mevduat toplama yetkisi vermişsiniz, herşey parayla anılır ve alınır olmuş , para da onlarda...
Sn.Metin Tiryaki çok doğru bir noktaya temas etmiş, patronların aşırı kar hırsını durudurmanın tek yolu sektörün çalışanlarının sendikalı olmasıdır. Şu anda banka patronlarının tek korkusu BDDK'dır.
Hükümetimizin çektiğimiz çileyi görüp,BASİSEN in teşmil talebini onaylamasını yürekten diliyorum. Hatta bütün bankacılık sektöründeki arkadaşlar emeğimizin değer verilmiyor belki ama oyumuz çok değerli!unutmayalım.
10 yıldır bankacıyım.bu yılki kadar nefret etmedim..artık insaf diyorum..insaf..gözünü hırs bürümüş banka yöneticileri yüzünden çocuğumun yüzünü o yattıktan sonra görebiliyorum..ne diyeyim..
Bankacılıktaki baskıyı algılamak istiyorsanız Bölge personelinin şubelere attığı mailleri okumanız yeter.Sadece BES için akşama kadar 100'ün üzerinde mail atan , şakrabanlıklar yapan , küfüre benzer sözleri ima eden mailler de işin cabası.Bu mesleğin saygınlığı kalmadı.Mini etek giymeyi zorunlu tutan Şube Müdürü bile var ne alakaysa ?
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.