Bank Asya’da ortaklar dava açacak

TMSF’nin, şeffaflık gerekçesiyle yönetimine el koyduğu Bank Asya’nın ortakları karara karşı dava açmaya hazırlanıyor. TMSF dün yaptığı açıklamada da Bank Asya ile ilgili kararı, 2001 krizinde yaşanan batan bankalar olayı ile ilişkilendirdi. “Zamanında gerekli tedbirler alınmadığı için, 2001 krizinde bankaların battığı, vatandaşların mağdur olduğu” kaydedilen açıklamada, “Batan bankalara bir yenisinin eklenmemesi için, bankanın hissedarlarını, müşterilerini, bankacılık sektörünü ve Türkiye ekonomisini korumak amacıyla” tedbir alındığı ifade edildi. Bank Asya şubelerinde dün mevduat giriş çıkışında hareketli saatler yaşandı. Bank Asya'da, bazı hissedarlara ilişkin oluşan şeffaflık kaygıları nedeniyle yönetim TMSF tarafından üstlenilirken, sektör temsilcileri evraklar tamamlansa bile sürecin tersine dönmesini beklemiyor. Hisselerin yönetim hakları TMSF’ye geçen ortaklar, konuyu yargıya taşımaya hazırlanıyor.

Önceki akşam geç saatlerde BDDK, Bankacılık Kanunu’nun 18. Maddesi'nin beşinci fıkrasını işleterek, Bank Asya’nın imtiyazlı paya sahip bazı ortaklarının temettü hariç haklarının TMSF tarafından kullanılmasına karar verdi. BDDK, Bank Asya’nın A grubu hisse senedine sahip bazı ortaklarının kurucularda aranan nitelikleri taşıdıklarını gösterir bilgi ve belgeleri istenen sürede kuruma ulaştırmaması gerekçesiyle el konulduğunu açıkladı. Kararın ardından Bank Asya'ya yine katılım bankası kökenli 9 isim yönetime getirildi. Mehmet Ali İslamoğlu Yönetim Kurulu Başkanı olurken, Aydın Gündoğdu da Genel Müdür Vekili olarak görevlendirildi. Bankanın, yönetim kurulu üyeliklerine ise Mehmet Ali Gökçe, Bedri Sayın, Abdullah Güzeldülger, İsmail Güler, Ahmet Mutlu, İdris Turan İlter ve Zülfikar Kanberoğlu atandı.

TMSF 2001 krizini hatırlattı

2001 krizinde bir günde 14 bankaya el koyan ve 1994 krizinden beri toplamda 25 bankayı bünyesine alan TMSF, bu operasyonlarda bankaların mali bünyesindeki zayıflık, sistemik risk oluşturulması ve ana hissedarlarına kaynak aktarılması gibi gerekçeleri göstermişti. 2001 krizinden sonra hazırlanan Bankacılık Kanunu’nun 18. Maddesi ile Bank Asya’nın yönetimini devaralan TMSF, dün yaptığı açıklamada ise 2001 krizine atıfta bulundu. Açıklamada, “Zamanında gerekli tedbirler alınmadığı için, 2001 krizinde bankaların battığı, vatandaşların mağdur olduğu, bankacılık sektörünün ve Türkiye ekonomisinin büyük zarar gördüğü hatırlanacak olursa, alınan tedbirlerin önemi daha iyi anlaşılacaktır” ifadesine yer verildi. Ayrıca, batan bankalara bir yenisinin eklenmemesi için, bankanın hissedarlarını, müşterilerini, bankacılık sektörünü ve Türkiye ekonomisini korumak amacıyla, ilgili kanun maddelerinin emrettiği tedbirlerin alındığı belirtildi.

Önceki akşam BBDK tarafından yapılan ilk açıklamada ise “Pay sahiplerinin kurucularda aranan nitelikleri taşıdığına ilişkin bilgi ve belgelerin Kuruma ibrazına ve Kurum tarafından yapılacak değerlendirmeler sonuçlanıncaya kadar, temettü dışındaki ortaklık haklarının TMSF tarafından kullanılmasına karar verilmiştir” denilmişti.

Dünden daha güçlü bir bankayız

Bank Asya Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Aydın Gündoğdu, ise yaptığı ilk açıklamada “Bugün Bank Asya dünden daha güçlü bir banka. Yönetim kuruluna baktığımız zaman katılım bankacılığında çok deneyimli bir ekip var aramızda. Onların deneyimlerinden istifade edeceğiz” dedi.
Türkiye Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz de Reuters’a yaptığı açıklamada, Bank Asya yönetiminin TMSF kontrolüne geçmesinin sektör açısından sistemik bir risk oluşturmayacağını söyledi. Akyüz, “Bu durumun sektörde herhangi sistemik bir risk oluşturacağını, bir olumsuzluk getireceğini düşünmüyoruz” dedi.

Şu anda bir mağduriyet yok

Dünya’nın konuştuğu bankacılık çevreleri süreçte bir geri dönüş olmasını beklemediklerini ifade ederken Bank Asya’nın eski Genel Müdürü Ahmet Beyaz, şu değerlendirmede bulundu: “Bu yapılan işlem hukuken tamamen sorunlu. Bunu bizim ortaklarımız dava edecekler. Bugüne kadar yapılan bunca haksız hukuksuz işleme zaten ortaklarımız dava açtı. BBDK, SPK, yalan haber yapanlara karşı hukuki süreç devam edecektir. Yarın bu haksızlığı hukuksuzluğu yapanlar bunun karşılığını göreceklerdir. Demokratik hukuk devleti içerisinde bunların neticeleneceğine inanıyoruz. Yaşanan olaylar ortaklarımız tarafından kesinlikle yargıya taşınacaktır. Haksız bir uygulama olduğunu da herkes alenen görmüş olacak. Bizim açımızdan Bank Asya’ya bir şey olmadı. Bank Asya’da şu anda bir mağduriyet yok. Benim müşterilerimizden istirhamım bir yıldır sahip çıktıkları bankalarına aynı şekilde sahip çıksın.”

Yüzde 5’ten fazla payı olan yok

Bankanın sermayesinin yüzde 10 ve daha fazlasına sahip olan, yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına elinde bulunduran ortağı ise bulunmuyor. Bankanın hisselerini elinde bulunduran ortaklar listesine göre, Ortadoğu Tekstil’in yüzde 4.89, Forum İnşaat’ın yüzde 3.85, Osman Can Pehlivan’ın yüzde 3.11, Sürat Basım Yayın’ın yüzde 2.7, BJ Tekstil’in yüzde 2.26, Abdulkadir Konukoğlu’nun yüzde 2.23 ve diğer ortakların yüzde 26.91 payı bulunuyor. Bank Asya’nın ortaklık yapısı, yönetim kurulunu belirleme yetkisine sahip A Grubu (yüzde 40) imtiyazlı paylar ile B Grubu (yüzde 60) paylardan oluşuyor. Kontrolü alınan paylar, yüzde 40’lık A Grubu hissenin yüzde 63’ünü oluşturuyor.

‘Para yatırdım’ selfisi çeken de var korkup parasını başka bankaya alan da

Önceki akşam yapılan operasyon, Bank Asya’da üçüncü mevduat hareketini de başlatmış oldu. 17 Aralık sürecinin ardından geçen yıl ocak ayında ardından ağustos-eylül aylarında mevduatta yoğun bir girişçıkış süreci yaşayan banka dün de hareketli saatler yaşadı. Şube ve genel müdürlük önünde protesto gösterileri yapılırken bazı müşteriler ‘para yatırdım’ selfisi çektirdi. Çok sayıda kişi bankaya destek olmak için şubelere giderek bankaya para yatırmaya başlarken bazı müşterilerin de tam tersi şekilde hesaplarını başka bankaya taşıdığı belirtildi.

Bakan, 'spekülasyon sonlandı' derken analistler 'belirsizlik devam eder' diyor

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, kararın kurallara ve rakamlara göre alındığını belirterek, bu sayede bir spekülasyonun sonlandırıldığını ve daha güvenli bir ortama geçildiğini ifade etti. Öte yandan piyasa yorumcuları ise bankaya dair belirsizliklerin sürdüğüne dikkat çekerek, seçimlere kadar olan dönemde cemaate yakın diğer şirketlere yönelik operasyonların olabileceğini belirtiyor. İş Yatırım’ın notunda “Bankanın TMSF kontrolü altında operasyonlarına devam edecek olması iyi haber. Ancak sahipliğe yönelik belirsizlik hisse üzerinde baskı oluşturabilir” denildi. İstanbul Analytics’den Ekonomist Atilla Yeşilada, Bank Asya’ya el konmasının Gülen Cemaati ile AKP arasında süregelen kavganın dışında, hukuki gerekçeleri sağlam bir karar olarak yorumlanmasının güç olacağını belirtti. Teneo Intelligence Analisti Wolfango Piccoli, kararın Türkiye’deki düzenleyici kuruluşların bağımsızlığına dair artan endişeleri desteklediğini kaydetti.