Bakan Çavuşoğlu'ndan flaş ateşkes açıklaması

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile telefon görüşmesi yaptı.

Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, Çavuşoğlu, bu akşam Lavrov ile yaptığı görüşmede, Suriye’de ateşkesin sağlanması konusundaki görüşmelerin son durumu başta olmak üzere ülkedeki güncel gelişmeler değerlendirildi.

Bu kapsamda Çavuşoğlu, Türkiye'nin Kurban Bayramı öncesinde ateşkesin sağlanmasını temenni ettiğini vurguladı. Görüşmede iki bakanın, Türkiye ve Rusya Federasyonu arasındaki normalleşme süreci çerçevesinde taraflar arasındaki görüşme takvimini de ele aldığı belirtildi.

"BAYRAMDAN ÖNCE ATEŞKESİN BAŞLAMASI AMAÇLANIYOR"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'de ateşkesin sağlanmasına yönelik çalışmalara ilişkin, "Arazide ateşkes sağlanmazsa, insani dramlar devam ederken müzakere yapmak kolay bir şey değil onları da anlayabiliyoruz, ama biz bu telkinde bulunmaya devam edeceğiz. Yakından takip ediyoruz, belki bu gece yarısından önce iyi haberi alırız, umut ederiz ki iyi haber gelsin." dedi.

Çavuşoğlu, AK Parti Genel Merkezi önünde gazetecilerin Suriye ile ilgili sorularını yanıtladı.

"Lavrov ile bir telefon görüşmesi yaptınız. Suriye'de ateşkes sağlanmasına ilişkin herhangi bir somut anlaşma oldu mu" sorusuna Çavuşoğlu, "Obama aynı şekilde Putin ve Cumhurbaşkanımızın anlaştığı gibi, biz de dışişleri bakanları olarak yakın temas içindeyiz." cevabını verdi.

Çavuşoğlu, esasen bugün Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Cenevre'de bulunmasının, "ateşkes konusunda bir yakınlaşmanın sinyali" olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Lavrov ile görüşmesine işaret eden Bakan Çavuşoğlu, "Her iki ülke de kendi başkentleriye görüşüp, son okeyleri alacaklar ve ondan sonra da bize bilgi verecekler. Biz Türkiye olarak özellikle bayramdan önce, Sayın Cumhurbaşkanımızın gerçekten çok gayretleri oldu, bir ateşkes sağlansın ki bayramda ölümler olmasın, bombalamalar olmasın, gözyaşı olmasın. Suriyeliler bayramı sükunet içinde geçirsinler, huzur içinde geçirsinler. Bunun için gayret sarfediyoruz." diye konuştu.

Çavuşoğlu, ateşkesin sağlanması ve sürdürülmesi, ondan sonra siyasi dönüşüm ve siyasi müzakerelerin başlaması konusunda tüm çabalara destek verdiklerinin altını çizdi.

İki gün önce Londra'daki temaslarına değinen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Muhalefetle bir araya geldik, siyasi dönüşüm ve Suriye'nin geleceği konusunda muhalefetin vizyonunu dinledik, destek verdik. Kendilerine mutlaka ve mutlaka 'dördüncü tur görüşmeler için Cenevre'ye gitmelerini, rejimle, gelirse, doğrudan görüşmelere başlamalarını ve Suriye'nin geleceğiyle ilgili vizyonlarını da doğrudan hem rejimin müzakere heyetiyle, hem de tüm dünyayla paylaşmalarını' rica ettik. Ama kolay değil tabi. Arazide ateşkes sağlanmazsa, insani dramlar devam ederken müzakere yapmak kolay bir şey değil, onları da anlayabiliyoruz ama biz bu telkinde bulunmaya devam edeceğiz. Yakından takip ediyoruz, belki bu gece yarısından önce iyi haberi alırız, umut ederiz ki iyi haber gelsin."

"GERÇEKTEN O MÜZAKERELERİN SEYRİNE BAĞLI"
Bakan Çavuşoğlu, "Suriye'deki genel dönüşümle olarak takvimsel süreç belli mi, en uzun ya da en kısa vade olarak, neler konuşuluyor" sorusuna, "Ateşkesin sağlanması ve bunun kalıcı olmasına bağlı. Ondan sonra Cenevre'de başlarsa dördüncü tur, gerçekten o müzakerelerin seyrine bağlı." karşılığını verdi.

Her iki tarafın da siyasi dönüşüm ve Suriye'nin geleceği konusunda en azından asgari müşterekte birleşmesi gerektiğine dikkati çeken Mevlüt Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Bir taraf bunu kabul etmezse bir takvimden bahsedemeyiz. İşte o zaman anlaşırlarsa bir takvimden bahsedebiliriz. Geçiş süreci ne kadar sürecek, geçiş hükümeti Suriye'yi seçime nasıl hazırlayacak, bizler nasıl yardım edeceğiz...Bir taraftan DAEŞ'e ve diğer terör örgütlerine yönelik mücadele de devam ediyor. Terör örgütlerinin de mutlaka Suriye'den hatta Irak'tan temizlenmesi gerekiyor ki bu şartlar oluşsun. Sadece tarafların mutabık kalması yetmiyor, Suriye'de barışın ve huzurun tekrar gelmesi lazım ki bu amaçlara ulaşabilsin. O yüzden şimdiden bizim, herhangi bir tarih belirlememiz gerçekçi ve sağlıklı olmaz."