Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dünya Ekonomik Forumu'nun yapıldığı Davos'ta NTV/CNBC-e ortak yayınında soruları yanıtladı.
Avrupa'yla ilgili risklerin bir miktar azaldığını belirten Babacan, "Yunanistan'ın batmasına izin vermeyecekleri az çok ortaya çıktı. 2013 risklerin biraz daha azaldığı bir yıl olacak. Bu dönemi hükümetler iyi kullanır diye umut ediyoruz. Avrupa yeni bir mali birlik yoluna girdi, Avrupa kaynaklı riskler azaldı. ABD borç tavanını çözecek ama Japonya tarafı daha önemli. Japonya'yı yakından takip edeceğiz. Orada olabilecek problem tüm dünyaya yayılabilir. Henüz kriz bitmiş değil ama Avrupa kaynaklı komple çöküş ihtimali azalmış durumda" dedi.
Merkez Bankası'nın temel önceliğinin fiyat istikrarı olduğunu hatırlatan Babacan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir önemli görev de finansal istikrar. Diğer kurumlarla beraber eşgüdümlü hareket edince iyi sonuçlar alabiliyor. Enflasyon geçen yıl 44 yılın en düşük rakamıyla kapandı. Merkez Bankası'nın son 2 yılda uyguladığı para politikası çok iyi sonuç verdi."
SICAK PARADA ENDİŞEYE GEREK YOK
Sıcak para girişiyle ilgili konuşan Babacan, "Bazı ülkeler tobin vergisi getirdi, biz buna karşıyız. Brezilya yaptı hiçbir işe yaramadı. Şu anda uygulanan
faiz koridoru çok önemli bir yaklaşım. Türkiye'yi kısa vadede daha az cazip hale getirip, uzun vadede cazibe yaratıyor. Merkez Bankası dünyanın en iyi merkez bankası seçildi, bütün bunlar takip ediliyor. Bu konuda fazla endişe edilmemeli" dedi.
YATIRIMCILAR HAKKIMIZI TESLİM ETTİ
Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye'nin hakkını yatırımcıların teslim ettiğini belirterek, kredi derecelendirme kuruluşlarının kendi kredibilitelerini önemsemesi gerektiğini ifade etti.
KREDİ BÜYÜMESİ KONTROL ALTINDA
Kredi büyümesiyle ilgili konuşan Babacan, "Son derece kontrolümüz altında. Dikkat etmemiz gereken iç talepte ölçülü gitmek. Önce kazanacağız, sonra tüketeceğiz. İç tüketimle kredi hacminin artışı birbiriyle ilgili konular. Kimsenin endişesi olmasın, gerekli şekilde yönetilecektir. Büyümede dış talep faktörü de önemli. İç talep her an artmaya hazır potansiyel bekliyor. Ne zaman ki politikaları gevşetirsiniz, hemen artabilir. Şu andaki trendleri olumlu görüyoruz. 2013'te iç talepte makul ölçüde artış olacaktır" diye konuştu.
Babacan yüzde 4 büyüme hedefinin halen korunduğunu, beklentileri Ocak ayında yükseltmenin anlamı olmadığını dile getirdi.
ÖTV ARTIŞI MB'YE SÜRPRİZ OLMADI
Sigarayla ilgili vergi ayarlamasını değerlendiren Babacan, "ÖTV artışı Merkez Bankası için sürpriz olmadı, birlikte çalıştık. Merkez Bankası yüzde 5.3 tahmini yaparken enflasyon etkisini biliyordu. Sigara fiyatındaki artış 5.3 tahmininin içinde" dedi.
YATIRIMCIYI ÜZMEYE DEVAM EDİYORUZ
Türkiye'nin yatırım ortamıyla ilgili sıkıntılar olduğuna dikkat çeken Babacan, "Doğrudan yabancı yatırım bizde dünya ortalamasına göre 2012'de daha fazla azaldı. Yargı başta olmak üzere daha yapısal adımlar atılması gerekiyor. İstenen imzalar yatırımcıyı uğraştırıyor, yeni önlemler gerekli. Yatırımcıyı Türkiye'de hala çok üzmeye devam ediyoruz. Bürokrasi ve yargıdaki belirsizlik yatırımcıyı çok yıldırıyor. Bu konuda gerekirse radikal adımlar atmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
ZİRAAT'İ EN SONA BIRAKTIK
Babacan özelleştirme uygulamaları hakkında da bilgi verdi. Babacan şunları söyledi: "Öncelikle Halkbank'ın hazmedilmesi lazım. Vakıfbank'ta hisselerin Hazine'ye devriyle ilgili süreç başlattık. Hukuki çerçeve oluştuktan sonra ikincil halka arz gündeme gelecek. Ziraat Bankası en son yapılacak. Piyasa şartlarını yakından takip ediyoruz. 2013 özelleştirme hedefi daha muhafazakar oldu. Enerji başta olmak üzere pek çok konu özelleştirme gündeminde. Tüm bunların önemli miktarda gelir sağlayacağını düşünüyoruz."
Babacan, bankacılık sektörüne ilişkin yaptığı değerlendirmede, "İlgi devam edecektir. Dünyada bankacılık sektöründeki pek çok büyük bankanın kendi bünyesi zayıf. Bu şartlarda yine de güçlü olan, Türkiye'ye girmek isteyenler varsa kapı açık" diye konuştu.
VERGİ ORANINDA ARTIŞ YOK
Zengin vergisi tartışmasını yorumlayan Babacan şunları kaydetti: "Vergi oranlarını artırma niyetimiz yok. Zenginden daha çok vergi alma şu. Türkiye'de kayıtdışı bir gerçek. Bir şekilde vergi kaçıran kişilerin üzerine gitmek ve denetimleri daha kolay yapılır hale getirmek. Serveti çok olandan daha çok vergi alacağız diye oranı değiştirmek söz konusu değildir. Maliye Bakanlığı'nın hazırlığı var. Bu kaçıranlar ve kaçınanların üzerine gidebilmeyle ilgili bir tedbir. Dürüstçe vergisini ödeyen vatandaşların üzerine ilave bir yük söz konusu değil. Bu kendi kendimizi vurmak olur. Yeni bir vergi düzenlemesi yapmayız."