Babacan ekonominin önceliklerini sıraladı
"Enflasyon ve cari açık da kararlı durduktan sonra zaten güven oluşuyor. Güven de büyümeyi getiriyor, istihdamı getiriyor. Formül bu"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Birinci önceliğimiz cari açığı düşürmek, ikinci önceliğimiz de enflasyonun düşmesi" dedi. Eskişehir'de, Ticaret ile Sanayi Odaları ve Ticaret Borsasının yönetici ve üyeleriyle bir araya gelen Babacan, büyüme modelinde bazı ülkelerde olduğu gibi kamu harcamalarına dayalı değil özel sektör odaklı ilerlediklerini söyledi.
Sadece önemli özelleştirmeler yapmakla kalmadıklarını, altyapı yatırımlarında da mümkün oldukça özel sektörü işin içine kattıklarını belirten Babacan, "G20 ülkeleri içinde Türkiye'nin kamu-özel sektör ortaklığı projeleri gerçekten büyük ilgi çekti, örnek alındı" ifadesini kullandı.
Babacan, özel sektör odaklı bir ekonomi için yapılması gerekenlere değinerek, şöyle devam etti:
"Fırsat eşitliğini sağlamak gerekiyor. Rekabetin iyi çalışmasını sağlamak gerekiyor. Ülkenin bir hukuk devleti olması gerekiyor. Yatırım ortamının iyi olması gerekiyor. Öngörülebilir bir yatırım ortamının olması gerekiyor. İşte bütün bunlar için büyük bir çaba ortaya koyduk ama yaptıklarımız yeterli mi? Değil. Hala sorunlarımız var. Sanayicilik, Türkiye'de zorlaşan bir meslek haline geldi. Rekabet var; bu iyi bir şey. Çünkü rekabet demek aynı zamanda verimlilik demek, üretkenlik demek. Bir alanda yarışma varsa herkes daha iyi olmak için yarışıyorsa orada daha iyi ürünü, daha kaliteli ürünü, daha ucuza mal ediyorsunuzdur. Eğer ülkenizde rekabet iyi işliyorsa ülke içindeki rekabet koşullarına alışan ve rekabet koşullarında iyi iş yapan bir firmamız, dünyanın rekabet koşullarına çabuk uyum sağlamış demektir."
"Cari açık yüzde 4-5 civarındayken sorun yok"
En önemli gündemlerinden birinin, Türkiye'deki yatırım ortamını iyileştirmek ve sanayiciler için ülkeyi, iş yapmanın daha kolaylaştığı bir konuma getirmek olduğuna işaret eden Babacan, bunları en önem verdikleri görevleri saydıklarını anlattı.
Farklı teşvik mekanizmaları, Ar-Ge, üretim, yatırım destekleriyle ilgili çok geniş bir politikaları olduğunu kaydeden Babacan, "Ne kadar teşvik sistemi kurgularsanız kurgulayın, yatırım ortamını iyileştirmek için gerekli adımları atmazsanız maalesef iyi sonuçlar alamıyorsunuz" değerlendirmesinde bulundu.
Babacan, Türkiye'nin, çeşitlilik sağlamış, sanayi, tarım, ticaret, turizm ve inşaat sektörleri güçlü bir ekonomiye sahip olduğunu ifade etti.
Çeşitliliğin çok iyi bir durum olduğunu dile getiren Babacan, "Türkiye olarak yumurtanın hepsini bir sepete koymamışız, riskleri yaymışız. Herhangi bir sektörde problem çıksa ülkenin tüm ekonomisini o kadar fazla etkilemiyor. Bu çeşitlilik gayet faydalı ama sanayinin ekonomimiz içindeki payının yükselmesini istiyoruz" diye konuştu.
Türkiye'de, enerjiye bağımlılık dışında sanayide katma değer üretememenin de büyük bir sorun olduğuna dikkati çeken Babacan, şunları kaydetti:
"Sanayimizde daha çok Ar-Ge, daha çok inovasyon, daha çok markalaşma, daha çok kendi ürünümüzü yapıp satmamız, fason üretimden ziyade kendi markamızı kendi kalite standardımızı ve bir bakıma kendi patentiyle ürünlerimizi dünyaya satmamız, asıl çıkış noktası. Bunu yapabilirsek daha güzel katma değer üretebilirsek o, cari açığımızı hemen aşağıya doğru çekecektir. Devletin, yatırımcıların önündeki engelleri kaldırması, teşvik sisteminin gözden geçirilmesi ve ilave unsurların eklenmesi gerekiyor. Türkiye'de ekonomi politikalarını hazırlarken ve makro çerçeveyi oluştururken bir numaralı öncelik, cari açığı düşürmektir. Çünkü bu cari açık yüzde 4-5 civarındayken sorun yok ama yüzde 5'in üzerindeki cari açık, bizim için dikkat edilmesi gereken bir unsur. Yüzde 4-5'e kadar neden sorun yok? Çünkü yüzde 4-5 büyüyorsak yüzde 4-5 cari açık veriyorsak bu, özel sektörün dış borcunu milli gelir oranını artırmıyor ama özel sektörün dış borcu milli gelir olarak artmaya devam ediyorsa bu, cari açıktan oluyor."
"İşsizliğin 3-4 puan birden düşmesi gayet kolay"
"Birinci önceliğimiz cari açığı düşürmek, ikinci önceliğimiz de enflasyonun düşmesi" diyen Babacan, enflasyonun tek haneye indirildiğini anımsattı.
Babacan, iki yıl önce 44 senenin en düşük enflasyon oranı görülmesine rağmen şu anda seviyelerin yüksek olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Daha da düşük, tek hanelere doğru enflasyonu indirmek de önemli bir önceliğimiz. Şimdi enflasyon ve cari açık da kararlı durduktan sonra zaten güven oluşuyor. Güven de büyümeyi getiriyor, istihdamı getiriyor. Formül bu. 'Ben büyüğüm ama ne pahasına olursa olsun büyüğüm' dediğinizde, 'Beni cari açık da ilgilendirmez, enflasyon da ilgilendirmez, benim tek amacım büyümek' dediğinizde iyi de bu riskleri biriktiriyorsunuz, ileride bu gelip vuracak endişesi şimdiden zaten büyümenin önüne set çekiyor. Riskli alanlarda, cari açık ve enflasyonda mücadele eder olup kendinizi kararlı olarak ortaya koyduğunuzda o oluşan güven zaten büyümeyi getiriyor, zaten arkasından istihdam geliyor."
Babacan, Türkiye'de istihdamın 1 milyon 400 bin kişi olduğunu aktardı. Bunun çok ciddi bir sayı olduğunu söyleyen Babacan, Türkiye'nin son bir yılda yüzde olarak istihdam artışında ikinci sırada yer aldığını bildirdi.
İstihdam artışının güvenle sağlanabileceğini anlatan Babacan, "Şu anda iş gücü piyasasının en katı olduğu ülke; Türkiye. Gerekli esneklik modellerini kurgulayabilirsek ve uygulayabilirsek işsizliğin 3-4 puan birden düşmesi gayet kolay. ABD'de işsizlik yüzde 6'ya düştü ama Ama 'Çalışıyorum', 'İşim var' diyenlerin yaklaşık yüzde 15'i, esnek çalışma modelleriyle çalışan insanlar. Biz de esneklik uygulamalarını Türkiye'de geliştirebilirsek bizim de işsizliğimiz birkaç yıl içinde rahatlıkla yüzde 6'ya düşecektir" görüşlerini iletti.