Aydın: "Muhatap bulmakta zorlanıyoruz"

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, "Uluslararası alanda, son dönemde önem kazanan ortak raporlama standartları, uluslararası vergi anlaşmaları ve uygulama kurallarındaki gelişmeleri de yakından takip ediyoruz ve ülkemizin çıkarlarını dikkate alarak doğru uygulama için çaba sarf ediyoruz. Ölçülü ve hesap verebilir olmak hedefimizdir." dedi. 

Hüseyin Aydın, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve Türkiye Bankalar Birliğinin (TBB) düzenlediği Türk Bankacılık Sektöründe Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörün Finansmanı ile Mücadele Çalıştayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, suç gelirleri ve terörizmin finansmanı ile mücadeleye ilişkin uygulamaların değerlendirilmesi amacıyla yapılan çalıştayın, kurumlar arasında tesis edilmiş olan iş birliğinin verimli örneklerinden biri olduğunu söyledi.  

Bu çerçevede bankacılık sektörü olarak suç gelirleriyle ve terörizmin finansmanı ile mücadelenin etkinleştirilmesine katkı yönünde çalıştıklarını ifade eden Aydın, şöyle devam etti:
"Uluslararası alanda, son dönemde önem kazanan ortak raporlama standartları, uluslararası vergi anlaşmaları ve uygulama kurallarındaki gelişmeleri de yakından takip ediyoruz ve ülkemizin çıkarlarını dikkate alarak doğru uygulama için çaba sarf ediyoruz. Ölçülü ve hesap verebilir olmak hedefimizdir. Bu konuda teknik ve operasyonel kabiliyetlerimizi elbette  geliştiriyoruz ancak ifrat ve tefritten kaçınmak esasımız olmalıdır. Her sürecin yönetiminde kontrol noktaları olmalıdır. Ancak söz konusu kontrol noktalarının içerik ve sayısının, sürecin etkin çalışmasını engellemiyor olması gerekmektedir. Resmin tamamını görmeliyiz. Sürecin kendisi, paydaşları ve rollerinin iyi tarif edilmesi ve değişen koşullarla güncellenmesine ihtiyaç vardır."

"Muhatap bulmakta zorlanıyoruz"

Hüseyin Aydın, sürecin bir tarafı olarak geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu düşündükleri birkaç hususa değinmek istediğini dile getirerek, "Farklı ülkelere uygulanmakta olan yaptırım, 3 ana listeden kontrol edilmektedir; ABD, AB ve BM. Biz bankalar olarak, bu çok başlı yapıda çözümüne ihtiyaç duyduğumuz konuları görüşeceğimiz bir muhatap bulmakta zorlanıyoruz. Yasaklı listelerindeki güncellemelerin MASAK tarafından gelmediği, Dışişleri Bakanlığı kanalı ile geldiği dikkate alındığında MASAK’ın bu alana daha fazla eğilmesinin faydalı olacağını ifade ediyoruz. Bu konuda MASAK’ın koordinasyonu sağlamak konusunda daha etkin olması, bu eksikliği belirli ölçülerde giderebilecektir." şeklinde konuştu. 

MASAK'ın bankalardaki denetimlerini BDDK marifeti ile yerine getirdiğini belirten Aydın, "Bu husus, uygulamada bazı aksaklıklara neden olabiliyor. Bir bankanın bir işlemini bildirim yaptığı bir müşteriyi diğer bir banka bildirmeyince BDDK bu süreci ceza ile yönetmektedir. Yükümlülük denetimleri ile ilgili düzenlenen raporlar sonucunda da bankaların savunması alınmadan cezalar verilebilmektedir. Bu konudaki süreçlerin gözden geçirilmesine ihtiyaç olduğu bir realitedir." dedi. 

Geçici olduğuna inandıkları bu dönemdeki muhtemel olumsuzlukları en aza indirmek amacıyla işlerini daha iyi yapmanın ve Türkiye'ye en doğru katkıyı vermenin bilinci ve çabası içinde olduklarını belirten Aydın, şunları kaydetti:
"Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü öngörülmedik şoklara son derece dayanıklı olduğunu bir kez daha gösterdi. Hükümetimiz ve ilgili tüm kurumların proaktif yaklaşımı, açık iletişimi ve etkili koordinasyonu sayesinde piyasaların kısa sürede toparlanması ve büyümenin sürdürülmesine yönelik çok hızlı kararlar alındı ve uygulandı. Geçen yılın son çeyreğinden itibaren kredilerde başlayan hızlanma bu yılın ilk çeyreğinde de sürdü. Milli gelir büyümesi beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Son 10 yılda yeniden şekillenmekte olan uluslararası ekonomik-politik ilişkilerde hak ettiğimiz yeri almak ve söz sahibi olmak için daha hızlı büyümemiz gerektiği aşikardır. Sağlıklı bilanço yapısı, güçlü öz kaynakları ve tecrübeli yönetimi ile bankacılık sektörü büyümenin ve kalkınmanın sürdürülmesine, refah artışına ve ülkemizin zenginleşmesine katkı vermeye devam edecektir."

"2016'da şüpheli işlem bildirimi 132 bin 500'e ulaştı"

MASAK Başkanı Osman Dereli de 2016'nın terör olaylarının yoğun yaşandığı bir dönem olduğunu ifade ederek, "Yaşadığımız coğrafyadaki gelişmelerle birlikte MASAK'ın iş yükü ciddi anlamda artmıştır. Bu durum bize göstermiştir ki terörün finansmanı ve suç gelirleriyle mücadelede kolluk kuvvetlerinin, adli birimlerin mücadelesinin yanında MASAK'ın da önemi gün geçtikçe ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede MASAK'taki iş yükü yaklaşık 10 kat artmış, başkanlığımız personeli özverili bir çalışma dönemi geçirmiştir ve bu şekilde çalışmaya devam etmektedir." diye konuştu. 

Suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanıyla daha etkin şekilde mücadele etmek için son gelişmelerin, MASAK'ın kapasitesinin artırılması ve yeniden yapılandırılmasının bariz bir gereksinim olduğunu gösterdiğini kaydeden Dereli, sözlerine şöyle devam etti:
"Aklama ve terörün finansmanıyla mücadelenin kamu sektörü ile finans sektörünün iş birliğiyle yürütülmesi çok önemli. Bu mücadelede en büyük desteği finansal sektörün en önemli temsilcileri olan bankalardan beklemekteyiz. Buna benzer çalıştaylar organize edilmiş ve finansal kesim ile MASAK arasında değişik noktalarda iş birliğine gidilmiştir. TBB Başkanımızın söylediği gibi belki birebir bankalarla çalışmak, onlara rehberlik etmek önümüzdeki süreçte bu iş birliği çerçevesinde atmamız gereken adımlar noktasında kendisiyle aynı düşünüyorum. Bu konuda çalışmalarımızı hızlandırmamız gerektiğine inanıyorum. Bizim mali analizlerimiz finansal kesimden aldığımız verilere dayanıyor. Bunun yanında başka kurumlardan da veriler alıyoruz. Dolayısıyla finansal verilerin güncel olarak alınması, bizim istediğimiz veri kalitesinde alınması, analizlerin kalitesi, özellikle terörün finansmanıyla mücadele noktasında çok önemli. Bu süreçte Bankalar Birliği ile birkaç aydır başlattığımız çalışmalar sonuç alma noktasına geldi."

Şüpheli işlem bildirimlerine de değinen Dereli, "Belli bir orana geldi, sayıca arttı ama burada kalite önemli. MASAK olarak kalite önem vermek istiyoruz. Bir önceki yıl (2015) 74 bin civarında olan şüpheli işlem bildirimi sayısı (2016'da) 132 bin 500'e ulaştı. Bunun 117 bini bankalarımız tarafından bize bildirildi. Önümüzdeki süreçte (OECD Mali Eylem Görev Grubu) FATF'in dördüncü tur değerlendirmeleri olacak. Ülkeler yerinde denetleniyor. Ülkemiz için de 2018 yılında başlayacak denetimler 2019 yılının FATF Genel Kurulu'nda görüşülecek." şeklinde konuştu. 

Çalıştayın öğleden sonraki bölümü basına kapalı gerçekleştirildi.