KAYHAN ÖZTÜRK – FINANSGUNDEM.COM
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, sektöre yükler getirilse de para kazanmak zorunda olduklarını belirterek, "Bu sefer de doğal olarak daha riskli alanlara giriyoruz ve daha yüksek hacimleri tercih ediyoruz. Belli bir karlılığı muhafaza etmek için bunları yapıyoruz" dedi.
Aydın, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektöründe yaşanan güncel gelişmeleri değerlendirmek amacıyla düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, büyümenin sürdürülmesinden yana olduklarını ve makro dengelerin sağlam tutulmasını istediklerini söyledi.
Makro dengelerin sağlam tutulmasından kamu borçlanma ihtiyacının ve kamu borç stokunun milli gelire oranının düşük tutulmaya devam edilmesini, enflasyon oranının düşük tutulmaya devam edilmesini, enflasyonun düşürülmesine yönelik gayretlerin devam etmesini ve finansal istikrarın korunmasını anladıklarını aktaran Aydın, "Önem verdiğimiz konulardan biri sadece sermaye girişi değil, giren sermayenin kalitesinin de artırılmasını arzu ediyoruz" dedi.
Bunun olabilmesi için küresel riskleri dikkate alan ihtiyatlı tutum, tasarruf artışıyla vade uzamasını destekleyen önlemler, kamu kesiminde disiplinin sürdürülmesi, fiyat ve finansal istikrarın gözetilmesini ve iç talepte kontrollü gidilmesini, sermaye hareketlerinin yönetiminde dikkatli olunması konusundaki ekonomi yönetiminin tutum ve davranışlarını ve de düzenlemelerini olumlu bulduklarını vurgulayan Aydın, sözlerine şöyle devam etti:
"Para politikası ve ihtiyatlı bankacılık düzenlemeleri yoluyla bankaların davranışlarını etkilemeye yönelik önlemleri anlayışla karşılıyoruz. Sayın Keskin de ifade etti, kredi büyümesine ilişkin belli yıllardaki düzenlemeler, bugün bireysel kredilerdeki düzenlemeler ve bir sonraki maddede üretim, yatırım ve ihracat kredilerinin özendirilmesi konusunda yaptıkları çalışmalar ve düzenlemeleri olumlu buluyoruz. Sektöre getirilen ek yükler sektörü olumsuz etkiliyor. Olumsuz etkilediğinde, bizim aracılık maliyeti yükseltildiğinde sermayenin maliyeti yükseliyor; sermaye yeterliliği sermaye getirisi düşüyor."
"Sermaye yeterliliğimizi aşağıya çeken düzenlemelerin yapılmamasını arzu ediyoruz"
TBB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın, bankacılık sektörünün çok para kazandığının söylendiğini belirterek, "Hem Borsa İstanbul'da hem de İSO ilk 500'de sermaye getirisi ile bizim sermaye getirimizin aynı olduğunu görüyoruz" dedi.
Sektöre yükler getirilse de para kazanmak zorunda olduklarını aktaran Aydın, bu sefer de doğal olarak daha riskli alanlara giriyoruz ve daha yüksek hacimleri tercih ettiklerini, belli bir karlılığı muhafaza etmek için bunları yaptıklarını anlattı.
Sektörün aracılık maliyetini yükselten unsurlar olduğunda rekabet güçlerinin düştüğünü vurgulayan Aydın, bu sefer de Türkiye'den değil, dışardan borçlanma başladığını kaydetti.
Küresel risklerin yüksek olduğu, likidite ve sermayenin oynak olduğu, ulusal paraların değerinin baskı altında olduğu bir dönemde kendilerinin de ihtiyatlı olmakta yarar olduğunu söylediklerine dikkati çeken Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bankacılıkta risklerin daha iyi yönetilmesine ilişkin alınacak önlemler finansal istikrara katkı sağlar. Herkesin büyümesi lazım, bizim de büyümemiz lazım. Büyümek için krediye ihtiyaç var, kredi için de daha fazla öz kaynağa ihtiyacımız var, daha fazla özkaynak için de para kazanmak gerekir. Biz para kazandığımızda bunu öz kaynağa koyuyoruz, onu krediye dönüştürüyoruz, o büyüme ve istihdam oluyor. Üretim, yatırım ve ihracat kredilerinde ekonomi yönetiminin yaptığı düzenlemeleri olumlu buluyoruz. Bunların daha yüksek düzeyde etkili olması bizim arzumuz. Zorunlu karşılıklara
faiz almıyoruz, zorunlu karşılıklar için bir
faiz ödenmesini arzu ediyoruz ve zorunlu karşılıkların kullandırdığımız kredilere göre farklılaştırılmasını talep ediyoruz.
Sermaye yeterlilik rasyomuz yüksek ama aktifte risk ağırlıklı varlıklarımız hergün artıyor. Hazine'ye borç vermekten ziyade, reel sektörü finanse etmeye başladığımız zaman sermaye yeterliliğimiz hızla aşağıya doğru gidiyor. Onun için sermaye yeterliliğimizi aşağıya çeken düzenlemelerin yapılmamasını arzu ediyoruz. Aynı şekilde öz kaynak getirimizin, sermaye getirimizin aşağı çekilmemesi için de ek yüklerin getirilmemesini talep ediyoruz."
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, ekonomi yönetiminin belli konularda aldığı kararları pozitif ve olumlu bulduklarını belirterek, "Elbette belli konularda aldığı kararlarda bizim olumlu bulmadığımız hususlar olabiliyor. Bizim her dediğimizi yapacaklar diye bir şey söz konusu değil. TBB ile ekonomi yönetimi arasında fevkalade sağlıklı ilişkiler var" dedi.
Aydın, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektöründe yaşanan güncel gelişmeleri değerlendirmek amacıyla düzenlenen toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Hüseyin Aydın, sektörün karlılık oranlarının abartılıp abartılmadığı yönündeki bir soruya, kendilerinin belli mali verilerini belli tarihlerde açıklamaktan imtina etme lükslerinin olmadığını söyledi.
Karları açıklarken medyada iyi yer bulmaya çalıştıklarını dile getiren Aydın, "Bunun da etkisi var, bir algı yönetimi" dedi.
Aydın, ticaret yapan herkesin para kazanmak durumunda olduğunu, kazandıkları paraların her şeyin makul, kabul edilebilir sınırlar içerisinde olması gerektiğini; diğer ülkelerle mukayese ettiklerinde bunun normal olduğunu aktaran Aydın, "Kamuoyunca da böyle algılanmamız gerektiğini söylüyoruz. Ama tabi kişiler, kurumlar farklı farklı yorumlarda bulunabilirler. Ona da söyleyeceğimiz bir şey yok" ifadelerini kullandı.
Uzun süredir kazandıkları paraları temettü olarak paydaşlarla bölüşmediklerini, onları hep öz kaynağın altında topladıklarını ifade eden Aydın, Türkiye ile sektörün büyümesinin farklı yönde olduğunu, sektörün milli gelirin üzerinde büyüdüğünü kaydetti.
Toplam aktiflerinin milli geliri aştığına işarete eden Aydın, bunun da büyüdükleri ve Türkiye'yi de büyüttükleri anlamına geldiğini söyledi.
KOBİ'lerde iştah olduğunu, sektörün çok önemsediği bir grup olduğuna işaret eden Aydın, KOBİ'ler için farklı bir maliyet, farklı bir analiz belirleme lükslerinin olmadığını anlattı.
"Hepimiz aynı geminin içerisindeyiz"
Ekonomi yönetiminin bankacılık sektörüne olan duruşunun son derece sağlıklı olduğunu belirten Aydın, şunları kaydetti:
"Hepimiz aynı geminin içerisindeyiz. Ekonomi yönetiminin belli konularda aldığı kararları pozitif ve olumlu buluyoruz. Elbette belli konularda aldığı kararlarda bizim olumlu bulmadığımız hususlar da olabiliyor. Bizim her dediğimizi yapacaklar diye bir şey söz konusu değil. TBB ile ekonomi yönetimi arasında fevkalade sağlıklı ilişkiler var. Son derece iyi iletişim vardır, hiç bir sıkıntımız olmamıştır. Yani piyasa mekanizmasını olumlu etkileyen bütün düzenlemelere olumlu bakıyoruz ama bu düzenlemelerin bir bankamız için daha farklı, bir başka bankamız için farklı sonuçlar getiriyor olabilir. Tüketici kredileriyle, bireysel kredilerle ilgili alınan önlemler belli. Burada bizim hem kredi verme iştahımızı, hem bireylerin kredi kullanma iştahını biraz daha farklı yönde sınırlamak istiyor. Hane halkının borçlanması konusunda tereddütleri olabilir. Avrupa'da ve Amerika'da bunun sonuçlarını gördük. Ekonomiyi böyle görüyorlarsa tedbirler alıyorlar, kullandırmayın da demiyorlar, onunla ilgili düzenlemeleri yapıyorlar.
Siz hala belli bir iştahınız varsa verebilirsiniz. Sizin hala böyle bir kredi alma iştahınız varsa yine alabiliriz, yasaklanan herhangi bir husus söz konusu değildir. Üretimi artıracak, istihdamı artıracak o yöndeki düzenlemeler, o tarz krediler için bir takım imkanlar sağlandı. Yani bireysel kredilerde kısıtlar getirilirken, diğer taraftan KOBİ'lere ve ihracata yönelik kullandıracağımız krediler için de bize bir takım avantajlar getirildi. Onu da ifade etmemiz gerekiyor. Bunların daha da özendirici olmasını istiyoruz. Sektöre yönelik düzenlemelerde fikrimize ve zikrimize başvuruyorlar. Mutlaka çalışma grupları oluşuyor. Sektörün büyüyememesi gibi bir durum söz konusu değil."
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, "Türk bankacılık sektörünün yurt dışından borçlanmasıyla ilgili hiç bir sorun yoktur. Olmamıştır ve gelecek yıl da olmayacaktır" dedi.
Aydın, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektöründe yaşanan güncel gelişmeleri değerlendirmek amacıyla düzenlenen toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bazı
banka çalışanlarının müşterileri kısa vadeli mevduata yönlendirdiği şeklindeki açıklamalara ilişkin Aydın, şunları söyledi:
"Tasarruf oranları düşük biz olanı söylüyoruz. Yoksa biz söylüyoruz diye tasarruf oranları düşmüyor. Müşterilerin hangi vadeyi tercih edecekleri sorunu bizim kısa vadeye yönlendirmemizle alakası yoktur. Bir kaç kişinin böyle davranışı olabilir. Faizlerin gelecekteki seyrine göre müşterileri o yöne yönlendiririz. Ama son 10 yılda gördük ki, tüketiciler faizlerin aşağı yönlü olacağını bildiği halde bizim mevduat müşterilerimiz ısrarla kısa vadeyi tercih etmişlerdir. Bunda geçmişte yaşadıkları enflasyonist dönemin, aşırı kırılganlıkların hala müşterilerin üzerindeki etkilerden kaynaklanmaktadır. Hep bir gün kurların acayip artacağı ve faizlerin yükseleceği hafızalarının bir tarafında kalmıştır. O yüzden kısa vadeyi seçmektedir"
Bankalardan ve çağrı merkezlerinden kişisel verilerin sızdırılmasına yönelik iddialara ilişkin bir soru üzerine Aydın, "Kişisel bilgilerin sızdırılması" durumunu kendisinin de basından duyduğunu belirterek, "Şu an duyduğumuz, bildiğimiz somut bir bilgi yok. Müşteri sırrı bizler için çok önemli ve mahremdir. Kişisel bilgilerin muhafazası olmazsa olmazımızdır. Bankalarımızın teknoloji birimleri ve bizlerle çalışan diğer kuruluşlar, bunlar üzerinde çalışmalarını devam ettiriyor. Kimin elinde bir belge varsa ilgililere göndermelidir. Biz de böyle bir bilgi ve bulguya rastlarsak ilgililere iletiriz. Bilgi güvenliğine sektör olarak çok önem veriyoruz" dedi.
2014 yılında bankaların yurt dışından finansman bulmasında bir sorun yaşanır mı?" sorusuna Aydın, "2013 yılında aldığımız sendikasyon ve seküritizasyon kredilerinde daha önce aldığımız miktarın üzerine çıktık. Türk bankacılık sektörünün yurt dışından borçlanmasıyla ilgili hiç bir sorun yoktur. Olmamıştır ve gelecek yıl da olmayacaktır. Fiyat, vade bunlarda bir değişiklik olabilir ancak kaynak bulma konusunda çok şükür bir sıkıntımız yok. 2014 yılında da finansman taleplerimiz karşılanacaktır" şeklinde cevap verdi.
"Tüketici yasasının konut kredilerine herhangi bir negatif yansıması yoktur"
Tüketicinin gelirine göre kredi ve kredi kartı limiti belirlenmesi hakkındaki bir soruya üzerine Aydın, yeni Tüketici Haklarını Koruma Yasası yapılırken ekonomi yönetimiyle sıkı ilişkiler içinde bulunulduğunu ifade etti.
Tüketici yasasının çok sayıda tarafı olduğunu belirten Aydın, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Burada aslolan düzenlemenin AB normlarına uygunluğudur. Bizim sektörde yapılacak düzenlemelerin rekabet ettiğimiz coğrafyadaki düzenlemelere eş değer olmasına itiraz etmiyoruz. Çünkü onlarla rekabet ediyoruz. Zaten yasa koyucular da bu konuda bizlerin elini kolunu bağlamak istemiyor. Son tüketici yasası AB düzenlemelerine hemem hemen paralel. Birkaç hususta belki farklılıklar olabilir. Kredi kartlarının limitlerinin belirlenmesiyle ilgili çalışmalar var ama bireysel kredilerin belli bir katıyla sınırlandırma getirilebilir mi? Getirilebilir. Ama öyle bir sınırlama şu anda yok.
Bireysel olarak gelirimize göre harcama yapmalıyız ve ona göre borçlanmalıyız. İleride edimlerinin yerine getirilememesi gibi bir piyasa koşulunun olmaması hususunda ekonomi yönetimi düzenleme yaparsa ona saygı duyarız. ABD'de konut kredilerini ödeyemeyenler konutların anahtarlarını bankalara bırakmışlardır. Ondan sonrada bankaların durumunu hep birlikte gördük. Her düzenleme artı ve eksi bir takım şeyler getirebilir. Benim bulunduğun
banka hemen hemen hiç etkilenmedi. Ama bu başka bankada farklı olur. Bu gayet normaldir. Daha Türkiye'de bankaların gitmediği ilçeler var. Türkiye'deki aktiflerin oranı daha yeni milli gelirin yüzde 104'ü oldu. 2023 vizyonumuzda hedefimizde bu oranın yüzde 150 olması. Hala bankacılık hizmetlerinden gidip tanıştırılabilecek bakir alanlar var. Tüketici yasasının konut kredilerine herhangi bir negatif yansıması yoktur."
Aydın, ekonomi yönetimi olarak düzenlemeleri bankacılık sektörünün tüm isteklerine cevap vermesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını ancak yapacakları tüm düzenlemelerde kendileriyle sıkı bir iletişim halinde olduklarını vurguladı.
"Bankacılıkta, koyulan sermaye karşılığında ne kadar kar elde edilmiştir buna bakılması gerekir"
Reel sektörünün finansman ihtiyacını bankalar olarak fonlamak istediklerini ifade Aydın, "Reel sektör dışardan borçlandığı zaman bizim pazarımıza başka birileri gelmiş oluyor" dedi.
Aydın, şube açma harçlarının kaldırılmasını istediklerini belirterek, şube açılmasının o bölgeye istihdam sağlamak ve ekonomik değer katmak olduğunu söyledi.
Kredi kartlarında ve bireysel kredilerdeki düzenlemelerin bankalardan ziyade bireylerin borçlanmasına yönelik yapıldığını belirten Aydın, burada konut kredilerini ayrıştırıldığında hanehalkı borçlanmasının arttığını, Batı ile mukayese edildiğinde konut kredileri hariç tutulduğunda hanehalkı borçluluğunun daha hızlı arttığına dikkati çekti.
Kişi başına düşen şube sayısı açısından Batı'ya yakın olduklarını söyleyen Aydın, müşterilerinin teknolojik bankacılığı çok iyi kullandıklarını belirtti.
Aydın, çağrı merkezlerinde bekletme süresinin kısaltılması konusunda gerekli tedbirlerin alınması için ilgili birimlere yönlendirmelerin yapılacağını ifade etti.
"Bol likidite ortamında tüketicilerin harcama yapması normal. Neden hep bankalar üzerinden bir düzenleme yapılıyor? Algı çalışması yapılacak mı?" şeklindeki soruya şöyle cevap verdi:
"Önlemlerin tamamı bankalar için yapılmıyor. Tüketicilerin borçluluğu için de yapılıyor. Reel faizlerin negatife dönüşmesi de tüketimi artırmıştır. Tek yanlı bir düzenleme yapılıyor demek ekonomi yönetimine haksızlık olur. Kendimizi de eleştirmemiz gerekiyor. Bizim hakkımızda söylenenleri haklı çıkartacak bazı uygulamalarımız var. Gerçekçi olmamız lazım. Elbette
Faiz alacağız. Ama bunların gerçekçi, makul ve bir temele dayanması lazım...Örneğin ipotek fek ücreti almanın yanlış olduğunu kabul ettik. Algı yönetimini yapmamız gerekiyor. Bazen kendimizi iyi anlatamıyoruz. Bunlarla ilgili çalışmalar sürüyor. Somut hale gelince kamuoyu ile paylaşacağız. Bankacılıkta, koyulan sermaye karşılığında ne kadar kar elde edilmiştir bakılması gereken budur."
2014 yılına ilişkin tahminlerine ilişkin olarak bütçeleme sürecinin devam ettiğini söyleyen Aydın, "Şu anda bu kadar büyüyeceğiz diyemiyorum. Ama kesinlikle büyüyeceğiz. Türkiye'nin 2014 yılı büyümesi bu yıldan daha fazla. O nedenle bu bize yansıyabilir" dedi.