AYCI: SEKTÖRÜN ÖNÜ AÇIK

Yıla iyi başlayan bazı şirketlerin çizdikleri rotayı revize etmek durumunda kaldıklarını söyleyen Aycı sözlerini söyle sürdürdü: “Bildiğiniz gibi kemer sıkma dönemlerinde, insanlar en başta sigorta gibi harcamalarını kesiyorlar. Bu da tabii sektörün geneline ve de büyüme rakamlarına yansıyor. Ancak bu rakam çok da önemli bir sektörel gösterge olarak düşünülmemeli çünkü sektörümüzün önü açık. Bizim dinamik ve etkili olma potansiyeli yüksek bir pazarımız var. Önemli olan bu pazara nasıl seslendiğimiz ve pazarı ne şekilde değerlendirdiğimiz.” 2008’DE SEKTÖR KASKO’YU UCUZA SATTI İlker Aycı, 2008 yılında kasko prim üretimindeki azalmanın nedenini daha iyi irdeleyebilmek için 2008 yılının ilk altı ayı ile ikinci altı aylık döneminin karşılaştırılmasının daha anlamlı sonuçlara ulaşmamızı sağlayacağını söyledi ve 2008 yılının ilk altı aylık döneminde kasko poliçe sayısının yaklaşık % 6, prim üretiminin ise yaklaşık % 2 oranında arttığını belirtti. Artış oranlarının yeterli düzeyde olmamasına rağmen, sektörün ilk altı ayı düşük oranlı pozitif büyüme ile kapattığını ifade eden Aycı, “Son altı aylık verileri bir önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırdığımızda ise poliçe sayısının % 8, primin % 15 azaldığını görüyoruz. Primdeki azalmanın poliçe sayısındaki azalmadan daha yüksek olmasının en önemli nedenlerinden biri ise poliçe başına düşen ortalama primin bir önceki yılın aynı dönemine göre % 7 oranında düşmesidir. Bir başka anlatımla, sektör kasko sigortasını bir önceki yıla göre % 7 daha ucuza satmıştır” dedi. İlker Aycı, bu azalmayı rekabet ile açıklamanın tek başına yeterli olmayacağını belirterek, ekonomik krizle birlikte ortaya çıkan piyasa koşullarındaki olumsuzluğun yeni üretim girişini engellediğini ve sektörün tamamının bundan etkilendiğini ifade etti. Aycı sözlerine şöyle devam etti: “Poliçe sayısının % 8 oranında azalması sektörün 2008’in ikinci yarısında reel olarak küçüldüğünü de göstermektedir. Bu durum yeni üretim yazamayan şirketleri mevcut pazardan aldıkları payı artırmaya yöneltmiştir, bunun sonucunda da şirketler geçmişte yaşanmış yeterince olumsuz örnek olmasına karşın, fiyat düşürme yöntemini seçerek rekabet etme ve bu rekabette zaman zaman kendilerinin ve sektörün geleceğini negatif etkileyecek boyutlarda indirim yapma eğilimine girmişlerdir. Yaşanan rekabet sadece kasko branşına özgü olmayıp hemen hemen tüm branşları kapsayacak şekilde yaygınlaşmıştır. Fiyatlardaki bu düşüşün 2009 yılında devam etmeyeceğini umuyorum. Devam eden krizin etkisinin sadece üretimdeki azalışla kalmayacaktır, hasar prim dengelerinin bozulması, hasar maliyetlerindeki bu artışa tahsilat sorununun da eklenmesi ile nakit akışının bozulacağı senaryosu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Bu nedenle doğal olarak rekabetin sürmesi kaçınılmaz gözükse de, şirketlerin teknik sonuçları onarılması güç seviyelere getirmemek için gerekli önlemleri alacak deneyime sahip olduklarını düşünüyorum.” Genel ekonomik yavaşlamadan kaynaklanan sektörel durumun 2009 yılında da süreceğini söyleyen Güneş Sigorta Genel Müdürü İlker Aycı, “Ancak yılın ikinci yarısında da bir hareketlenme olabilir. Büyüme rakamlarının ise yine enflasyona eşit ya da enflasyonun bir iki puan altında olacağını öngörüyorum. Her durumda unutulmaması gereken bir şey var, Türkiye'de sigorta pazarı yine büyümede öncü bir sektör olmaya devam edecektir çünkü genç, dinamik ve geleceğine yatırım yapmaya istekli bir nüfusumuz var. Dolayısıyla da, sektörün 2009 yılını doğru adımlarla ve çözümlerle geçirdikten sonra, 2010'da yeniden eski temposuna döneceğini söyleyebilirim” dedi.