Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Balon ve aslan balıklarının popülasyonunun artışı nedeniyle kıyıları tehlikeli hale gelen Akdeniz'de, su sıcaklığının artması nedeniyle trakonya balığı da kıyıya yakın yerlerde avlanmaya başladı.
Akdeniz'in tehlikeli türleri arasında yer alan ve 4 farklı cinsi olan trakonya, balık avlamak için kendini kuma gömüyor. En tehlikeli türü 'varsam' olan trakonya balığı, zehirli dikenleri barındıran sırt yüzgeçlerini yelpaze gibi açarak, avını bekliyor. Yüzmek için denize girenler, fark etmeden üzerine basınca balığın sırt dikenlerindeki zehre maruz kalabiliyor.
'SADECE GÖZLERİ VE SIRT DİKENLERİ KUM DIŞINDA KALIYOR'
Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, denize giren tatilciler ile kent sakinlerine balıkla ilgili uyarılarda bulundu. Trakonyanın sadece temasının dahi hastanelik edebileceğini belirten Prof. Dr. Gökoğlu, “Trakonya balıkları Akdeniz'in tehlikeli balıklarındandır. Sırt yüzgeçlerinde ve solungaç kapaklarında zehir bezleri var. Sularımızda 4 tür trakonya balığı var. Özellikle bölgede 'edrekene' olarak bilinen 'varsam', 4 tür arasında en tehlikelisi. Trakonyalar, kendini kuma gömerek, sadece gözleri ve sırt dikenleri dışarıda avını bekler. Aktif olarak hareket etmezler. Denize girenler görmeden üzerine basabiliyor veya kaçarken ayağına değebiliyor" dedi.
'TEMAS BÖLGESİNE SICAK SU UYGULANMALI'
Balığın teması sonucu vakalar yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Gökoğlu, “Temas ettiği an mutlaka bir sağlık kuruluşuna gidilmesi gerekiyor. Eğer gidilemiyorsa o bölgeye hemen sıcak su uygulaması yapılmalı. 40-45 dakika sıcak su uygulaması devam etmeli. Özellikle kayalık bölgelerde ve kumluk alanlarda denize giriliyorsa mutlaka ayakkabı ile girmek gerekiyor.
Kızıldeniz'den gelen tehlikeli türlerden önce de 4 trakonya türü, Akdeniz'in riskli ve tehlikeli balıkları içerisindeydi. Buna ait vakalar geçtiğimiz zamanlarda oldu" diye konuştu. Antalya'da geçen haftalarda teknesiyle balık tutmaya çıkan Ali Bilgiç, oltasına takılan trakonya balığının saniyelik temasıyla hastanelik olmuştu. Öte yandan Süveyş Kanalı'nın açılmasının ardından gemilerin Akdeniz’de su boşaltması nedeniyle denizlerimize girdiği tahmin edilen yabancı türlerin sayısının 600’e yaklaştığı belirtildi. Akdeniz’deki besin zincirini etkileyen ve ekonomik anlamda zarar veren türlerin iklim değişikliğiyle birlikte son 20 yılda istilacı yabancı türlerin yayılışını hızlandırdı.
Akdeniz’deki en zararlı tür olarak bilinen balon balığı, aslan balığı ve diğer yabancı türlerin Akdeniz’e zarar verdiğini söyleyen Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Çevik, "Küresel ısınmayla birlikte çok sayıda yabancı tür Süveyş Kanalı'ndan gelmeye başladı. Bu balıklar tropik bölgelerden sularımıza geliyor. Akdeniz aslında tropik türlerin işgali altında. Bu türlerin sayısı 600’e yaklaştı ve bu bizim bildiklerimiz. Mikro düzeyde bilmediğimiz türlerde söz konusu. O türleri de sayarsak sayı çok daha fazla oluyor. Akdeniz’deki sıcaklığın yükselmesi bunların nedenleri arasın’’ dedi. Bazı bilim insanlarının yabancı türler nedeniyle biyo çeşitliliğinin çökebileceğine işaret ettiğini söyleyen Prof. Dr. Cem Çevik, "Balon balığı, ıskarmoz, barbun, aslan balığı türlerin hepsi yabancı tür. Son 10 yılda bu türlerin Akdeniz’de görülme sayısında ciddi bir artış söz konusu.
Bu da bölgenin yavaş yavaş tropikleşme sürecine girmiş olabileceğinin göstergesidir. Bunun sonuçları ileriki dönemlerde çok yıkıcı olabilir. Bazı bilim adamları yabancı türlerin bölgelere katkı yaptığını söylese de bazıları ise ciddi sonuçlar olabileceğini destekliyor. O yüzden çok değişik çalışmalar yapılıyor ve bizde bu çalışmaların takipçisiyiz’’ diye konuştu.
UYARI GELDİ
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, amatör balıkçıları zehirli balon balığı konusunda uyararak, "Balon balığı yiyen bir kişinin sinirsel iletişimi kesiliyor. Felç oluyor, solunumu duruyor." dedi.
Gökoğlu yaptığı açıklamada, küresel ısınma, Nil Nehri'ne baraj yapılması, Akdeniz'in yüzey sularının ısınması, Süveyş Kanalı'nın derinleştirilmesi gibi nedenlerle tropik balıkların Türk sularına gelmeye başladığını söyledi. Türkiye'deki tropik balık çeşidinin 100'e yaklaştığını aktaran Gökoğlu, ekonomik değeri olan balıkların yanı sıra balon balığı gibi zehirli türlerin de popülasyonunun hızla yayıldığını dile getirdi.
Türkiye'de ilk balon balığının 19 yıl önce görüldüğünü vurgulayan Gökoğlu, Türkiye'de şu an 7 tür balon balığı bulunduğunu bildirdi. Gökoğlu, bu balığın kilosunun 7 kilograma kadar ulaşabildiğini, boyunun ise 110 santimetreye erişebildiğini kaydetti.
Balon balıklarının zehir içerdiğini belirten Gökoğlu, şöyle konuştu:
"Zehir balığın vücudundaki bakteriler tarafından mı üretiliyor yoksa beslendiği gıdalardan mı kaynaklanıyor, belli değil, bu araştırılıyor. Sularımızdaki diğer zehirli balıklar trakonya ve aslan balığının zehri pişirilince yok oluyor. Balon balıklarının zehrinde böyle bir durum söz konusu değil.
Balon balığı yiyen bir kişinin sinirsel iletişimi kesiliyor. Felç oluyor, solunum duruyor. Balığın bütün organlarında ve etinde zehri bulunuyor. Özellikle karaciğer ve yumurtalıklarındaki toksin yüksek miktarda. Etinde ve bütün dokularında da bu zehir mevcut. Pişirilse de bu balık zehirliyor."
'Yanlış bilgiler kulaktan kulağa yayılıyor ve maalesef zehirlenmeler oluyor'
Gökoğlu, balık hakkında şehir efsanelerinin dolaştığına işaret ederek, "Yanlış bilgiler kulaktan kulağa yayılıyor ve maalesef zehirlenmeler oluyor. Bazı kişiler, 'Balon balığını mevsiminde yerseniz bir şey olmaz. Güzel temizlerseniz bir şey olmaz' gibi yanlış bilgiye sahip.
Bu nedenle maalesef tüketilmeye devam ediyor. Balık fileto şeklinde çıkartıldığında diğer balıklardan ayrılmıyor. Bu da bir tehlike. Buna da dikkat etmek gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
MISIR IKİNCİ KANALI AÇTIKTAN SONRA BUNLAR OLDU/ÇOĞALDI
Koronavirus'ten korkmayan bir halkımız var.Balıktan mı korkacağız....
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.