Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Avrupa'da uzaktan çalışma yaygınlaşıyor, işe gidiş süreleri düşüyor. KOVID-19 salgını, çok sayıda kişinin uzaktan çalışmaya başlaması ile çalışma hayatını büyük ölçüde etkiledi. O zamandan bu yana şirketler, evden çalışmanın avantajlarını ve dezavantajlarını incelerken, birçoğu haftanın en azından bir bölümünde uzaktan çalışma seçenekleri sunmaya başladı.
Euronews'te yer alan habere göre, bazı işverenler, salgının sona ermesinin ardından personelini tam zamanlı olarak ofise geri çağırmaya başladı. Son olarak Amazon, hibrit çalışma politikasına son vererek çalışanların haftada beş gün ofise dönmesini zorunlu kıldı. Avrupa Birliği'nde (AB) çalışanların büyük çoğunluğu hala işe gidip geliyor.
AB'nin istatistik ofisi Eurostat'a göre, 2021 yılında AB istihdam edilen bireylerin yalnızca yüzde 13,5'i evden çalışıyordu. Eurostat tarafından 2019'da salgın öncesi toplanan mevcut son verilere göre, bu durum Avrupa ülkeleri arasında önemli farklılıklar gösteriyor.
Toplam 27 üye ülkeden oluşan AB'de, 15-74 yaş aralığındaki çalışanların ortalama tek yönlü işe gidip gelme süresi 2019 yılında 25 dakika oldu.
Türkiye kaçıncı sırada?
Letonya 33 dakika ile en uzun ortalama işe gidip gelme süresine sahipken, onu 29 dakika ile Macaristan ve Lüksemburg takip etti.
Türkiye ise 23 dakika ile listenin ortasında yer alıyor.
Buna karşılık, Kıbrıs 19 dakika ile en kısa ortalama işe gidip gelme süresine sahip. Yunanistan (20 dakika), İtalya ve Portekiz (her ikisi de 21 dakika) Kıbrıs'a kıyasla daha üst sıralarda yer aldı.
AB üye ülkelerinin çoğunluğu (17 ülke) 24 ila 28 dakika arasında değişen işe gidip gelme sürelerine sahip.
İngiltere ve bazı aday ülkeler listeye dahil edildiğinde, İzlanda sadece 15 dakikalık en kısa ortalama işe gidip gelme süresiyle listenin en altında.
Bazı Güney Avrupa ülkeleri daha kısa ortalama işe gidip gelme sürelerine sahip olma eğilimindeyken, Almanya, Fransa ve İsviçre gibi çok sayıda orta ve Batı Avrupa ülkesi 25-27 dakika civarında işe gidip gelme sürelerine sahip ve bu da AB ortalaması olan 25 dakikaya yakın.
Çalışanların işe gidip gelme sürelerindeki eğilimleri incelendi
Genel olarak, kentsel yapı ile iş ve konut yerlerinin coğrafi özellikleri işe gidip gelmenin önemli belirleyicileri olarak görülüyor.
Jose Ignacio Gimenez-Nadal ve meslektaşları, "Avrupalı çalışanların işe gidip gelme sürelerindeki eğilimleri" inceleyerek, işe gidip gelme süresi ile bir dizi ülke özelliği arasındaki ilişkilerin karmaşık olduğunu ortaya koydu.
"Daha iyi karayolu altyapıları, daha yüksek işsizlik oranları ve kişi başına düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) daha kısa ortalama işe gidip gelme süreleriyle ilişkili olduğunu, daha yüksek motorizasyon oranlarının ise daha uzun ortalama işe gidip gelme süreleriyle ilişkili olduğunu" tespit ettiler.
İşe gidip gelme eğilimlerinin ayrıntılarına bakıldığında, istihdam edilen kişilerin yüzde 4.3'ünün AB'deki ana iş yerlerine gitmek için hiç seyahat etmesine gerek olmadığı görülüyor.
Slovenya yüzde 11.8 ile en yüksek "sıfır dakika" oranına sahipken, onu Belçika (yüzde 8), İrlanda (yüzde 7.9) ve İngiltere (yüzde 7.6) takip ediyor.
İşe gidip gelmeyenlerin oranı Yunanistan ve İtalya'da yüzde 2'nin altında.
Daha detaylı bir analiz için işe gidip gelme sürelerini genel olarak üç kategoriye ayırabiliriz:
1-29 dakika
30-59 dakika
60 dakika ve üzeri
AB'de her 10 kişiden yaklaşık altısı (yüzde 61,3) işe 30 dakikadan daha kısa sürede gidip gelirken, yaklaşık dört kişiden biri (yüzde 26,3) evinden işine 30 ila 59 dakika arasında seyahat etti.
Bu süreler, herhangi bir aktarma olmaksızın tek yönlü yolculukları yansıtıyor.
AB ülkeleri arasında, Yunanistan, Kıbrıs, İtalya ve Portekiz 1-29 dakika arasında işe gidip gelenlerin en yüksek oranına (yüzde 70'in üzerinde) sahip, bu da bu ülkelerdeki çalışanların genellikle işe daha kısa sürede gidip geldiği anlamına geliyor.
Letonya, Lüksemburg, Romanya, Bulgaristan ve Macaristan'da çalışanların üçte birinden fazlası işe 30 ila 59 dakika arasında gidip geliyor.
İşe gidip gelmek için 1 saattin üzerinde zaman harcayanlar
2019 yılında, dört AB ülkesinde ve İngiltere'de çalışan kişilerin yüzde 10'undan fazlası 60 dakika veya daha uzun süre işe gidip geldi.
Yüzde 10,6 ile yüzde 13,5 arasında değişen en yüksek oranlar Letonya, İngiltere, İrlanda, Belçika ve Macaristan'da kaydedildi.
AB genelinde, istihdam edilen kişilerin yüzde 8,1'i bir saat veya daha uzun süre işe gidip geldi.
Güney Avrupa ülkeleri (Yunanistan, Kıbrıs, Portekiz ve İtalya) daha kısa işe gidip gelme sürelerine sahipken, Doğu Avrupa ülkelerinde (Letonya, Romanya, Bulgaristan ve Macaristan) daha uzun işe gidip gelme süreleri görülüyor.
Batı ve Kuzey Avrupa ülkelerinde işe gidip gelme süreleri daha dengeli bir dağılım gösteriyor.
"Dünya tarihi bir iş dönüşümünden geçiyor"
Öte yandan, uzaktan çalışma modern iş hayatının önemli bir parçası haline geldi.
Indeed Hiring Lab EMEA araştırma müdürü Pawel Adrjan Euronews'e verdiği demeçte, "Dünya tarihi bir iş dönüşümünden geçiyor" dedi.
"Verilerimiz Fransa, Almanya, İspanya ve İngiltere'de uzaktan ve hibrit çalışma için yapılan aramaların tüm zamanların en yüksek seviyesinde ya da buna yakın olduğunu gösteriyor," diye ekledi.
İşe gidip gelme süresi ve uzaktan çalışma farklı göstergeler olsa da Eurostat durumun değişmesini bekliyor.
Kazanılan zamanın işverenlere dönüyor
Yakın zamanda yapılan bir araştırma, düzenli olarak işe gidip gelenlerin evden çalışması halinde yolda geçirdikleri zamandan tasarruf ettiğini ancak bu "kazanılan zamanın" büyük bir kısmının iş için harcanan zaman olarak işverenlere geri döndüğünü ortaya koydu.
Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu (NBER) tarafından yapılan araştırmaya göre, pandemi sırasında evden çalışanlar, tasarruf ettikleri zamanın ortalama yüzde 40'ını birincil ve ikincil işlere, yüzde 34'ünü eğlenceye (24 dakika) ve yüzde 11'ini bakım vermeye (8 dakika) harcadı.
"İşe gidip gelenlerin yükü" analizi
Toon Zijlstra ve Ann Verhetsel, 35 Avrupa ülkesinde yaptıkları "işe gidip gelenlerin yükü" analizinde, işe gidip gelme süresinin uzaması ile refah düzeyinin düşmesi arasında açık bir bağlantı buldu.
Araştırmaları, işe gidip gelme süreleri daha uzun olan bireylerin daha düşük refah düzeyleri bildirme eğiliminde olduklarını gösteriyor.
Avrupa başkentleri ve şehirleri arasında toplu taşıma memnuniyet düzeyleri önemli ölçüde farklılık gösteriyor.
İşe gidip gelme süresi gerçekten ne anlama geliyor?
Eurostat'a göre, olağan işe gidip gelme süresi, aşırı koşullar veya olağandışı trafik hariç olmak üzere, normal hava koşullarında en sık kullanılan ulaşım şeklini ifade ediyor.
Eğer iki ulaşım türü eşit olarak kullanılıyorsa (örneğin yarısı araba, diğer yarısı otobüs), katılımcılar ortalama işe gidip gelme süresini tahmin ediyor.
Uzaktan çalışanlar bütün gün ne yapıyor?
Uzaktan çalışmanın tadını CEO'lar çıkarıyor
Uzaktan çalışma inovasyonu öldürüyor mu?
ABD'deki ofislere uzaktan çalışma darbesi
Dell: Uzaktan çalışan terfi edemez
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.