Avrupa'dan canlandırma paketi

Avrupa Birliği (AB) devlet ve hükümet başkanları AB Komisyonu'nun ekonomiyi canlandırmak için teklif ettiği 315 milyar Euro’luk yatırım paketini onayladı. Zirve kararlarında, 2015-2017 dönemini kapsayan yatırım paketine üye ülkelerin yapacakları katkılara AB'nin bütçe disiplini denetiminde esneklik tanınacağı belirtildi. Gelecek yılın ortasında faaliyete germesi planlanan yatırım paketinin finansmanı, AB ortak bütçesinden ve Avrupa Yatırım Bankası'ndan 21 milyar Euro aktarılmasıyla sağlanacak. Avrupa Stratejik Yatırım Fonu (EFSI) olarak adlandırılan yatırım paketinde 21 milyar Euro'luk çekirdek sermayenin özel sektörün ve üye ülkelerin katılımıyla 15'e katlanması hedefleniyor. Yatırım paketi yüzlerce enerji, ulaştırma, eğitim ve Ar-Ge projesinin finansmanında kullanılacak.

UKRAYNA KRİZİ

İki gün sürmesi öngörülmesine rağmen ilk günden tamamlanan zirvede Ukrayna krizi de masaya yatırıldı. Zirve kararlarında Ukrayna'nın doğusundaki gelişmelerin büyük endişe kaynağı olduğu belirtilerek, Rusya dahil bütün taraflara Minsk Anlaşması'nı eksiksiz uygulamaları çağrısı yapıldı. Almanya Başbakanı Angela Merkel, düzenlediği basın toplantısında, "Avrupa Ukrayna'ya daha fazla destek vermeye hazır fakat Ukrayna ekonomik reformların peşinden gitmeli ve yolsuzlukla aktif mücadele etmeli" dedi. Merkel, "Eğer (Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin) Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne bağlı olduğunu söylüyorsa sözlerine güvenmek ve bunun üzerinde çalışmak zorundayız" ifadesini kullandı.

MERKEL’DEN YAPTIRIM AÇIKLAMASI

Angela Merkel, "Rusya'ya yaptırımların belli nedenlerle uygulandığını, sona erdirilmesi için bu nedenlerin ortadan kalkması gerektiğini" vurguladı. Diplomatik kaynaklar, AB zirvesinde Fransa Cumhurbaşkanı François Holland'ın Ukrayna'da ateşkese büyük ölçüde uyulması nedeniyle Rusya'ya yaptırımların hafifletilmesini teklif ettiğini fakat Almanya, İngiltere, Polonya ve Baltık ülkeleri başta olmak üzere birçok üye ülkenin buna karşı çıktığını belirtti. İngiltere Başbakanı David Cameron, zirvenin ardından düzenlediği basın toplantısında, "Davranışını değiştirirse Rusya'ya kapı daima açık. Fakat bunu yapana dek yaptırımlar sürmeli" dedi.