<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiAvrupa Putin’in enerji tuzağından nasıl kurtuldu?----

Avrupa Putin’in enerji tuzağından nasıl kurtuldu?

Avrupa Putin’in enerji tuzağından nasıl kurtuldu?
17 Ocak 2023 - 18:03 www.finansingundemi.com

Putin Avrupa’nın enerji arzını boğmaya çalıştı ancak şimdilik bu tuzağın Avrupalılar tarafından bertaraf edildiği görülüyor.

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Putin, Rus gazının Avrupa’ya ihracatını azaltarak Avrupa’nın enerji sistemini felç etmeyi amaçladı. Ancak bunun şimdilik işe yaramadığı anlaşılıyor.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Avrupa’da art arda gelen elektrik kesintilerinden oluşan kıyamet günü senaryoları, alışılmadık derecede ılıman bir kış, elektriğin tayınlanması ve diğer enerji kaynaklarına geçiş sayesinde gerçekleşmemiş gözüküyor.

Fortune’dan Lars Paulsson’un haberine göre, yine de bölge ekonomileri tehlikeden çıkmış değil. Kriz, hane halklarını ve işletmeleri, yüksek enflasyon ve daha yüksek faiz oranlarına yol açan rekor seviyede yüksek elektrik fiyatlarıyla boğuşmaya mecbur bıraktı. Ukrayna'da savaşın şiddetlenmesi ve Rusya'nın gaz arzını yavaşlatması sonrası, Avrupa'nın enerji güvenliği, öngörülemeyen küresel olaylara karşı her zamankinden daha savunmasız görünüyor.

Bu noktaya nasıl gelindi?

Putin, Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmeye başlamadan önce bile Avrupa'nın enerji sistemi baskı altındaydı. Ekonomiler pandemi nedeniyle oluşan kilitlenmelerden toparlandıkça ve uzun, sert bir kış ısınma talebini artırdıkça, güç talebi hızla artmıştı. Elektrik üreticileri, birçok elektrik santralini besleyen doğal gazın yetersiz kalması ve alışılmadık derecede düşük rüzgar hızlarının kıtanın enerji karışımının hayati bir parçası haline gelen rüzgar türbinlerinin üretimini kesmesi nedeniyle güç talebine yanıt vermekte zorlandı. Sonuç olarak da 2021 yılının ikinci yarısında elektrik fiyatları üç kattan fazla arttı. Ardından Rusya'nın askeri harekatı, Moskova'ya yönelik yaptırımları tetikledi ve Putin buna gazı silah haline getirerek karşılık verdi. Eylül 2022'ye kadar Rusya, Almanya'ya giden önemli bir boru hattından geçen tüm tedarikleri durdurmuştu. Yatırımcılar Avrupa ekonomisinde beklenen çöküşü fiyatlandırırken euro değer kaybetti.

Avrupa enerji kesintisinden nasıl kurtuldu?

Birincisi, daha az tüketerek. Elektrik ve gaz fiyatları tarihi seviyelerin en az dört katına çıkarken, ev ve iş yeri sahipleri faturalarını uygun hale getirmek için enerji kullanımlarını kesti. Hükümetler, belediye yüzme havuzları ve spor salonlarından başkanlık saraylarına kadar devlet kurumlarında ısıtma ve aydınlatmayı azaltarak tüketimi bastırdı. İnsanlar daha kısa duş aldı, termostatları düşürdü ve evlerini daha iyi yalıttı. Morgan Stanley, Avrupa'nın gaz kullanımının 2023 yılı boyunca son beş yıllık ortalamasının yaklaşık yüzde 16 oranında altında olacağını tahmin etti. Batı Avrupa'daki fabrikalar, 2022’nin Ağustos ayından yıl sonuna kadarki sürede normalden yaklaşık dörtte bir oranında daha az gaz kullanıyordu. Buna rağmen, üretim genişlemeye devam etti. Kasım 2022'de Euro Bölgesi’ndeki imalat üretimi, 2021 ortalamasının yüzde 3 üzerinde gerçekleşti.

Avrupa Rus enerjisini nasıl ikame etti?

Norveç, bölgenin en büyük gaz tedarikçisi olarak Rusya'nın yerini aldı ve bu sayede 2022'de ihracatı yüzde 8 oranında arttı. Almanya ve Hollanda, Katar, ABD ve Avustralya gibi uzak yerlerden sevk edilen sıvılaştırılmış doğal gazı boşaltmak için yeni tesisler kurdu. Morgan Stanley'e göre, Avrupa'nın ana pazarlarına LNG ithalatı 2022'de kabaca ikiye katlandı. Almanya ayrıca kalan nükleer reaktörlerinin ömrünü uzattı ve rafa kaldırdığı bazı kömürle çalışan elektrik santrallerini yeniden canlandırdı. AB'de elektrik üretmek için taş kömürü ve linyit kullanımı bir önceki yıla göre 2022'de yüzde 6 oranında arttı.

Önlemler işe yaradı mı?

Işıklar açık kaldı ve çoğu fabrika çalışmaya devam etti. Ve kısmen ısınma talebini azaltan ortalamadan daha ılıman kış sayesinde, Avrupa’nın gazı hiç tükenme noktasına yaklaşmadı. Berlin'den Varşova'ya şehirler, 2023'te şimdiye kadarki en sıcak başlangıçlarını kaydederek kamu hizmetlerinin gaz depolama sahalarını yeniden doldurmasına izin verdi ve Avrupa'ya gelecek kış için hayati bir tampon sağladı. Ocak ayındaki gaz fiyatları, Ukrayna Savaşı başladığındaki seviyesinin altındaydı ve Ağustos zirvesinden yüzde 80 daha düşüktü. Bu yine de tarihsel ortalamaların oldukça üzerinde bir seviyeye işaret ediyordu. Elektrik fiyatları da benzer oranda düştü.

Peki kriz sona mı eriyor?

Henüz değil. Hükümetler, evleri ve işletmeleri artan enerji fiyatlarından korumak için 700 milyar dolardan fazla para harcadı. Ve bu, bölge genelinde uzun süreli bir durgunluk ve yaşam standartlarında keskin bir düşüşü haber veriyor. Rus gazının ve petrolünün büyük kısmının Avrupa'nın enerji karışımından çıkarılması, fiyatları daha büyük fiyat dalgalanmalarının rehinesi haline getirdi ve bunun sonucunda ortaya çıkan risk primi, tüketicilerin önümüzdeki yıllarda daha fazla ödeme yapmasına neden olacağa benziyor.

Avrupa neden Rus enerjisine bu kadar bağımlıydı?

Rusya dünyanın en büyük gaz ihracatçılarından biri oldu ve Avrupa onun en büyük müşterisiydi. Bloktaki kömür ve nükleer santraller son yıllarda kapatılırken, Almanya ve diğer bazı ülkeler Sibirya'dan gaz taşıyan dev boru hatlarına daha da bağımlı hale geldi. Avrupalı yetkililer bu bağımlılığı azaltma ihtiyacından zaman zaman bahsettiler. Ancak her iki taraf da fayda sağladığından ve boru hattıyla sağlanan gaz genellikle diğer enerji kaynaklarından daha ucuz ve daha temiz olduğundan, bu bağımlılığı gidermek için çok az önlem alındı. Ukrayna'daki çatışma patlak verdiğinde, Avrupa'nın Rusya'dan ithal edilen gaz, petrol ve kömüre günde 1 milyar dolar harcaması, savaş makinesini finanse etmesi anlamına geliyordu ve bu nedenle savunulamaz hale geldi.

Avrupa, Rus enerjisini sonsuza dek kullanmayı bıraktı mı?

Pek değil. Ukrayna üzerinden boru hattı teslimatları, dördüncü çeyrekte batı ve orta Avrupa'daki talebin yüzde 3'üne geriledi. Ancak Morgan Stanley'e göre Rusya, 2022'de hala Avrupa'nın üçüncü en büyük LNG tedarikçisiydi. Akışların sıfıra düşüp düşmeyeceğini ve düşecekse ne zaman olacağını söylemek zor. Enerji analistleri bunu modellerine dahil ederken ne Rusya ne de AB bunun yakın zamanda tamamen duracağını öngörmüyor. AB'nin Moskova'ya yönelik yaptırımları, Rusya'dan enerji ithalatını aşamalı olarak kaldırmayı amaçlıyor, ancak zamanlama kısmen alternatif kaynakların ne kadar kolay bulunabileceğine bağlı gözüküyor. Bu Doğu Avrupa ülkeleri için özel bir zorluk anlamına geliyor. Gaz Ukrayna üzerinden akmaya devam ediyor ve Türkiye üzerinden Balkanlar'a giden bir boru hattı da çalışıyor.

Rus gazından vazgeçmenin olumsuz yanları var mı?

Enerji arzını çeşitlendirmek genellikle iyi bir şeydir, ancak doğal gaz için küresel pazara daha fazla güvenmek riskleri de beraberinde getirir. Bu, dünya çapında giderek daha fazla kullanılan bir emtia ve Avrupalı kamu hizmetleri Asya'dan gelen alıcılarla rekabet ediyor. Dünyanın en büyüğü olan Çin ekonomisindeki herhangi bir toparlanma, yakıt için rekabeti artırabilir ve fiyatların yükselmesine neden olabilir. LNG ayrıca boru gazına göre daha fazla karbon yoğun bir ürün olarak kabul ediliyor.

Tüm bunlar Avrupa'nın yeşil enerji hedefleri için ne anlama geliyor?

Kısa vadede, bazı kömürle çalışan termik santrallerin yeniden canlanması iklim için kötü bir haber gibi görünüyor. Dahası, kriz, Avrupa hükümetlerini Rus enerjisinden ve genel olarak fosil yakıtlardan vazgeçmesini ve daha temiz teknolojilerin benimsenmesini hızlandırma konusunda daha kararlı hale getirdi. Güneş ve rüzgar enerjisi üretimi, daha fazla kurulum ve rüzgar hızlarındaki iyileşme ile desteklenerek 2022 yılında yüzde 12 oranında arttı. Uluslararası Enerji Ajansı Aralık ayında, rüzgar çiftlikleri ve güneş parkları gibi temiz enerjinin küresel konuşlandırılmasının önümüzdeki beş yıl içinde neredeyse iki katına çıktığını öngördüğünü söyledi. Politika yapıcılar şimdilik, AB'nin en önemli iklim politikası olan ve sera gazı emisyonlarını yüzyılın ortasına kadar sıfırlayacak bir yasa paketi içeren Yeşil Anlaşma'ya bağlı kalmayı tercih ediyor. 27 AB ülkesi, 2020 yılında toplam enerjisinin yaklaşık beşte birini yenilenebilir kaynaklardan elde etti ve 2030'a kadar bu payı ikiye katlayarak yüzde 40'a çıkarmayı planlıyorlar. Ukrayna'daki savaşın ardından ise bu hedef yüzde 45'e yükseltildi.

Dünya temiz enerjide yeni bir sanayi dönemine giriyor

 

Almanya'da yeniden birleşmeden bu yana en düşük enerji tüketimi gerçekleşti

 

İngiltere'den enerji hamlesi

 

AB Komisyonu, enerji piyasasında reform planlıyor

 

Nükleer enerjide ikinci bahar

 

Putin’in enerji şantajı, petrol piyasasının sonunu getirebilir

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)