<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemAvrupa mali politika hatalarını tekrarlama yolunda----

Avrupa mali politika hatalarını tekrarlama yolunda

Avrupa mali politika hatalarını tekrarlama yolunda
19 Ekim 2020 - 11:43 www.finansingundemi.com

Hükümetler bütçe açıklarını azaltma planlarını yanlış zamanda yapıyor

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

IMF’nin bahar toplantıları, maliye bakanlarının G20 toplantıları ve Avrupa Birliği liderlerinin son zirvesi ekonomik politikaların koordinasyonundaki bir başarısızlığa işaret ediyor. IMF kapsamlı bir uluslararası politika desteği çağrısında bulunmuş olsa da, davranışlarıyla örnek olmuyor ve şimdiye kadar borç verme kaynaklarının yalnızca %10’unu kullandı. G20’nin maliye bakanları, gelişmekte olan ülkelerin borçları için altı ay süreyle erteleme kararı almak için sıkı bir çekişme içine girdi ve ödemelerde yalnızca 14 milyar dolarlık bir miktarı askıya aldı. Daha kapsamlı ve koordineli bir önlem konusu konuşulmadı.

ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, mevkidaşlarına “kritik politika desteğini erkenden geri çekmemeleri” konusunda çağrıda bulundu ancak kendisi de Beyaz Saray’ın ekonominin ihtiyaç duyduğunu söylediği 1,8 trilyon dolarlık mali paketi meclisten geçirme yönünde başarı gösteremedi. Bu esnada geçtiğimiz hafta Avrupa liderleri, müzakerelerde bir bölünme olması korkusuyla, kasten Avrupa Birliği bütçesini ve iyileşme planını zirve gündemine almadı. Bunun sonucunda, liderler yalnızca Temmuz ayında karar verilen 750 milyar euroluk iyileşme ve direnç paketi üzerindeki fikir ayrılıklarının üstesinden gelebildiler. Avrupa Parlamentosu ve üye ülkeler arasındaki kritik konular halen mevcut ve Demokles’in kılıcı üzerlerinde sallanıyor.

Temmuz ayında tarihi bir dönüm noktası olarak görülen anlaşma, şimdilerde görülmemiş bir siyasi iyi niyet gerektiren bir çıkmaz haline geliyor. Anlaşma oldukça fazla belirsizlik yaratıyor ve ileri bir adım getirmediği gibi, anlamlı bir mali canlandırma paketi de ortaya çıkarmıyor. Financial Times’ın haberine göre, daha da endişe verici olan, birçok üye ülkenin hala 2021’de keskin bir iyileşme olacağına dair beklentisi ve mali politikalarını bu beklentiye göre şekillendirmesi. Temmuz ayındaki anlaşmanın Avrupa’nın mali federalizmi için bir dönüm noktası olabileceğini çok az kişi anlıyor. Aynı zamanda bu anlaşma 2020 ve 2021 yıllarının ekonomik şokunun derinliğine ve kapsamına tek başına cevap verecek güçte değil.

Girişimin gücü, iyileşme çabalarını kısmen ortak paydada birleştirerek, halihazırda geniş olan ulusal mali cevaplar üzerinde siyasi olarak yaptırım gücü oluşturacak olmasıydı. Bununla beraber Avrupa Merkez Bankası’nın devletlere borç verme programları üzerinde de etkili olacaktı. Geçtiğimiz hafta tüm üye ülkeler tarafından açıklanan bütçe taslakları, bu mesajın çok da anlaşılmadığını gösterdi. Ulusal canlandırma çabaları geride kalmış görünüyor. Almanya önümüzdeki yıl bütçe açığını azaltarak gayrisafi yurtiçi hasıla karşısında %4,25 seviyesine indirmeyi planlıyor. Bu rakam bu yıl %6,25 seviyesindeydi. Aynı şekilde Fransa da bütçe açığını azaltmayı planlıyor. Bu ikili Avrupa’nın geri kalanı için  standardı belirliyor.

Bu esnada Avrupa’da pandemi kontrol altına alınamadı. Haftalık vefat sayıları Nisan ayındaki zirvesine doğru yükselişte ve ekonomi istikrarlı bir iyileşme yolundan çok uzakta. Avrupa’nın politikalarındaki bu hatalar, 2011’in çift dipli resesyonunda yapılan hatalarla oldukça fazla benzerlik taşıyor. Bir miktar tereddütten sonra, Avrupa Merkez Bankası, görevini yerine getirerek önemli miktarda canlanma sağladı ve haklı olarak Avrupa’dan da bir yanıt bekledi. Ancak Avrupa Merkez Bankası, ulusal hükümetlerin cesur mali genişleme politikalarını desteklemek için fazla çekingen.

Avrupa Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Isabel Schnabel, “bunlar artan hükümet borçlarının yarın fiyat istikrarına zarar vereceği endişesini taşıyacak zamanlar değil” dedi. Bununla beraber Avrupa’da hazırlanmakta olan ortak mali çabaları da desteklediğini açıkladı. Ancak Schnabel, daha aktif ulusal mali genişlemeyi cesaretlendirme konusunda başarısız kaldı. ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell’ın aksine, Schnabel çok küçük ulusal mali destekten kaynaklanacak ekonomik gerilemenin risklerinden yeterince bahsetmedi.

Avrupa Komisyonu da aynı şekilde, koordine edici rolünü oynama ve Euro Bölgesi’ni uygun bir birleştirici mali politika ortaya çıkarma konusunda baskı altında bırakma görevini başarısızca yerine getiriyor. Komisyon üyeleri Valdis Dombrovskis ve Paolo Gentiloni’nin Avrupa’nın ekonomi bakanlarına gönderdiği mektuplar, 2021’de Euro Bölgesi’nde ortaklaştırıcı bir tavra karşı açık tavsiyeler içermiyor. Bunu Aralık ayında çekingen bir şekilde gerçekleştirebilirler zira bu dönemde hükümetler 2021 yılı bütçelerini çoktan onaylamış olacaklar.

Son olarak Almanya, Avrupa’nın mali konularında büyük hamleler yaparken ve 2020 yılında cesur bir genişleme gösterirken, Avrupa’nın mali çerçevesinde yapılacak reform konusundaki anlamlı diyaloglara katılmayı reddediyor. Bunlar Avrupa’nın mali politikaları üzerinde karanlık bir gölge olarak kalmaya devam edecek. Gelecek yıl Almanya’da gerçekleşecek olan seçimler, daha agresif bir ulusal mali politikayı cesaretlendirmekten çok, önüne geçebilir. Aynı şekilde gelecekteki mali politikalar ve Almanya ile Avrupa’nın yapısı konularındaki açık siyasi tartışmalara engel olabilir.

Lagarde: Nakit desteği ertelememeli

 

Avrupa'da ikinci dalga alarmı

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)