Avrupa bankaları yatırımcı kaybetmekten korkuyor

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Pandeminin başlangıcında banka yöneticileri, 2008 finansal krizinde olduğunun aksine, kurumlarının küresel ekonomiye yardım edeceğini söyledi. Ancak birçok banka hissedarı için 2020 yılında Avrupa bankaları, “yatırım yapılamaz” seviyesinin eşiğine ulaştı. Son dönemde görülen mütevazı ralliye rağmen Avrupa bankalarının hisse fiyatları bu yıl dörtte bir oranında düştü.

Sektör yöneticileri, yatırımcıların sektörden kaçmasının, bankaların gelecekteki zor dönemlerde sermaye artırmasını zorlaştığacağından korkuyor. 

Avrupa bankaları bu yıl batık kredilere hazırlık amacıyla 100 milyar eurodan fazla para ayırmak zorunda kaldı. Bu rakam bir önceki yıla göre %15’lik bir artışa işaret ediyor. Ancak bankaların prestijinin aldığı en büyük darbe, 40 milyar euroya yakın temettü ödemelerinin, düzenleyicilerin baskısıyla iptal edilmesi oldu.

Toplamda 346 milyar sterlinlik varlık yöneten, İngiltere merkezli fon yöneticisi Aviva Investors’ın Küresel Hisse Stratejisti Jaime Ramos-Martin, “bu durum Avrupa bankalarına yatırım konusundaki düşünceleri değiştirdi” dedi. Mart ayında, Avrupa Merkez Bankası, korona virüs pandemisinin Avrupa’da yayılmaya başlamasından birkaç gün sonra, 113 kredi kurumunun 30 milyar euro tutarındaki temettülerini askıya alması yönünde talimat verdi.

Bu talimattan haftalar sonra, İngiltere Merkez Bankası’nın bir birimi olan, Sakıngan Düzenlemeler Otoritesi (PRA), İngiliz bankalarının da aynı uygulamaya geçmesini söyledi. İlk aşamada baskılara karşı direndikten sonra, İngiltere’nin beş büyük bankası talimatı kabul etti ve 7,5 milyar sterlin tutarındaki temettü ödemelerini iptal etti.

Hisse yatırımcıları geleneksel olarak bankaları, düşük büyümelerine rağmen, istikrarlı temettü getiren yatırım araçları olarak görüyordu. 

Ramos-Martin, “ancak temettü yasakları bu düşüncenin artık geçerli olmadığını gösterdi” dedi. Banka yöneticileri kendilerini gergin bir ortamın içinde buldu. Bir yanda düzenleyici kurumlar, batık kredilerde artış riski nedeniyle hazırlıklı olmaları için sermaye ayırmalarını istiyordu. Diğer yanda yatırımcılar, temettü ödemelerinin devam etmesini talep ediyordu.

Büyük bir İngiliz bankasının CEO’su Financial Times’a yaptığı açıklamada, “tüm bunlar yatırımcı güvenini sarstı, bunu kısa sürede unutmayacaklar” dedi. Açıklamasının devamında, “gelecekte sermeye artırmak daha zor olacak. Aynı zamanda, sektör güçlü olduğu için bu yasağa gerek yoktu” ifadelerini kullandı. 

ABN Amro’nun CEO’su Robert Swaak ise, temettü yasağının bu yıl hissedarlarla büyük bir tartışma konusu olduğunu ekledi. Açıklamasında, “hissedarlar temettüler konusunda oldukça talepkar” dedi.

ABN Amro’nun hisseleri bu yıl %50 düşüş gösterdi. Temettü yasakları başta HSBC olmak üzere, bazı hissedarlardan tepki topladı. Banka Londra merkezli olmasına rağmen, bankanın hisseleri Hong Kong merkezli perakende yatırımcıları tarafından satın alınmıştı. Yatırımcılar ise gelir sağlamak için temettü ödemelerine ihtiyaç duyuyordu. Binlerce yatırımcı HSBC’ye karşı dava açma tehdidinde bulundu. Bu durum bankanın merkezini İngiltere’den Asya’ya taşıma ihtimalini ortaya çıkardı.

328 milyar dolarlık varlık yöneten ABD merkezli yatırım grubu Loomis Sayles, “düzenleyiciler, sermaye gücüne odaklandı ancak karlılığı ve kriz ortamında sermaye artırım kabiliyetini görmezden geliyor” dedi. Açıklamasının devamında, “eğer bankaların sermaye açısından çekiciliği son bulursa, uzun vadede zarar görebilirler” ifadesini kullandı. Tüm yıl boyunca Banka yöneticileri yeniden temettü ödeyebilmek için görüşmelerini sürdürdü.

Eylül ayında bir online etkinlikte konuşan Société Générale ve Santander Başkanları Lorenzo Bini Smaghi ve Ana Botín, Avrupa Merkez Bankasının tutumunu eleştirdi. 

Bini Smaghi, bu politikanın bankaları “yatırım yapılamaz” kurumlar seviyesine getirdiğini söyledi ve “temettü dağıtma yasağı, bankacılık sektörüne yatırım yapanlara zarar veriyor” dedi. Botín ise, Avrupa’nın düzenleyicilerinin ABD’li rakiplerine avantaj sağladığını ifade etti.

UBS analistleri, Euro Bölgesi bankalarında, temettü getirilerinin, kısıtlamalar nedeniyle %3,5’ten, %1,5’e düşeceğini tahmin ediyor. İskandinav bankaları, İtalya’nın Sanpaolo’su ve Hollanda’dan ING gibi güçlü bilançolara sahip karlılığı yüksek bankalar, en büyük darbeyi alacak. Ancak yine de, bağlayıcı koşullara rağmen, temettü yasaklarının kalkması, banka yöneticilerine iyimser olmak için bir neden sundu.

Brexit anlaşmasında şeytan ayrıntıda gizli

İngiltere'nin geleceğindeki dev borç tehdidi

Brexit sonrası Türkiye-İngiltere ticari ilişkileri