Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Son bir yılda hızla yaşamımıza giren büyük projeler var. Adları Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim gibi tarihsel isimler. Ama bu projeler, vergi mükelleflerine yılda birer “Yunus Emre”ye mal oluyor. Bakın nasıl? Anlatayım.
Siyasetçiler bu projeleri seçmenlerine hizmet olarak sunarak oy almak istiyorlar, ekonomistler de bu projelerin ekonomiye sağlayacağı dışsallığı tartışıyor. Ama en önemlisi vergi mükelleflerini ilgilendiriyor; böyle projelerin hayata geçirilmesinde uygulanan yöntem ve ölçek nedeniyle oluşan ‘koşullu yükümlülüklerden’ dolayı.
Koşullu yükümlülük şu; devlet özel kesime “sen bu köprüyü yap ve işlet, bu köprüden yeterince geçen olmazsa ben ödeyeceğim” diyor ve bu sayının ne olduğu, ücretin ne olacağı sözleşmeye bağlanıyor. Uzun bir sürenin sonunda da bu altyapı işletmeleri devlete devrediliyor. Bu tür projelere “Kamu Özel İşbirliği” (KÖİ) deniliyor.
FARKI DEVLETTEN
Son bir yılda üç büyük proje; Osmangazi Köprüsü Temmuz 2016’da, Yavuz Sultan Selim Köprüsü (YSS) Ağustos 2016’da ve Avrasya Tüneli de Aralık 2016’da olmak üzere bitirilerek işletmeye açıldı. Sözleşme gereği de, devletçe verilen geçiş taahhütlerine ilişkin ‘sayaç’ çalışmaya başladı.
Bugün birinci yılını dolduran Osmangazi Köprüsü’nde, 89 TL’lik ücret açılıştan bir süre sonra geçişleri teşvik etmek için indirilmişti. Sözleşmeye göre devletçe taahhüt edilen KDV hariç 142 TL olması gereken tek yönlü otomobil geçiş ücreti 65.65 TL’ye düşürülse de bu indirim işletmeciyi pek de ilgilendirmiyor. İşletmeci, taahhüt edilen 40 bin araçtan eksik geçen araç başına 142 TL’yi, geçen araç başına ise aldığı 65 TL ile sözleşmedeki 142 TL arasındaki farkı devletten alıyor.
“Üçüncü köprü” olarak adlandırılan YSS Köprüsü ve Avrasya Tüneli’nde ise sözleşmelerdeki fiyatlar olduğu gibi uygulanıyor. Her üç proje de dolara endeksli; hepsi de ABD’deki yıllık tüketici fiyatlarındaki artışa endeksli olarak yılda bir ayarlanıyor. Hepsinde günlük geçiş taahhütleri var.
Açık kaynaklardaki beyanlara ve bilgilere dayanarak, her iki köprü ve tünelden geçiş sayılarını veri alarak yaptığım hesapta şöyle bir sonuç çıkıyor; bu yılın ilk beş ayında kamunun, her üç ulaştırma projesinden kaynaklanan ödeme yükümlülüğü kabaca 801 milyon TL olmuş. “Bu gidişle” diye geçişlerin aynı sayılarda olacağı varsayılırsa 2017 yılında toplam ödeme 2 milyar TL’ye yaklaşacak.
İstanbul trafiğinde olanlar aşina; 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde bakım ve sair nedenlerle şerit kapama uygulamalarının, KOİ projelerine özellikle Avrasya Tüneli’ne yönlendirme amaçlı olduğu iddia ediliyordu. Eğer böyle bir ‘yönlendirme’ varsa bu geçiş sayılarına mutlaka etkisi olmalı.
Şimdi asıl gelelim faturanın nihai ödeyicileri olan vergi mükelleflerinin payına ne düştüğüne.
200 TL DÜŞÜYOR
Sadece bu üç projenin taahhütleri nedeniyle Hazine kasasından 2017’de çıkacak olan kabaca 2 milyar TL’yi yine kabaca 10 milyon “faal vergi mükellefine” bölerseniz; vergi mükellefi başına 200 TL düşüyor. Yani her yıl birer “Yunus Emre” banknotuna; o köprülerden geçseler de, geçmeseler de.
Vergi mükellefleri, aynı zamanda ABD’deki enflasyona ve içerideki dolar kuruna bağlı potansiyel bir yük de taşıyorlar.
İşin daha vahimi; olasılıkla çoklu vergi beyanları yüzünden aynı mükellefin yeniden sayılması nedeniyle faal vergi mükellefi sayısı daha az olmalı. Gerçek ve faal mükellef başına düşen yük de daha fazla olmalı.
Böyle olunca, siyasetçiler de sayısı daha az ‘faal vergi mükellefinin’ neredeyse 5 katından fazla seçmene hoş görünmeye çalışıyor. Faal vergi mükellefi sayısı seçmen sayısına yaklaştıkça demokratik hesap sorma-hesap verme mekanizmaları daha fazla çalışacaktır.
İşte o zaman, projelerin işlevinden çok daha fazlasının; inşasının ve işletme modelinin, çevreye uyumunun, ölçeğinin, kamuya ve vergi mükelleflerine getirdiği koşullu yükümlülüklerin tartışılması ve daha iyiye ulaşmak mümkün olacak.
Siyasetçiler faizden daha fazlasını sorgulamalı; yükü ‘kafesteki mükellefe’ yıkılan bir ekonomiye iştahla yatırım gelir mi?
Bi kulağımızın arkası kalmıştı. Ona da göz diktiler. Geçen kurban bayramında navigasyon uygulaması azizliğine uğrayıp yanlışlikla körfez köprüsü yoluna girip 90 lira bayıldım. Haram zıkkım olsun. Bayram günü otoban ve köprüler ücretsiz diye reklamını yapıyorsunuz ama yeni yapılan hicbir yol veya köprü ücretsiz değil. Bu arada ciddi söylüyorum normalde ücretli olup bayramlarda ücretsiz yapilan yol veya köprüler hep eski iktidarlar döneminin ürünü. Tersinden okursak aklınıza yeni yapılan yolları köprüleri getirin, yavuz selim köprüsünu bilemiyorum ama geri kalan hicbir yol veya köprü bayramda ücretsiz değil. Bu da işin ayrı bir boyutu. Her yıl bu şirketlere aktarılan milyarlarca dolar paranin da iyi bişey olduğuna kimse bana inandıramaz. Devlet bu şirketlere bizim vergilerimizi taahhutle aktarmak yerine Kendi ustlenmeliydi. Devletin Kendisi yapsa bu kadar pervasızca kaynak aktarılamazdi bu şirketlere.
Sayın Bakan ne dedi:''Bizimki pahalı değil ,diğerleri ucuz.''siz de ucuz yaptısaydınız.
Bu ödemelerin hesaplarını kimler yapmış, bu nasıl hizmet?Resmen soygun,hesaptan anlamayan bile köprüleri karşılaştırarsak farkı görebiliyor. imzayı atanlar hiç mi görmemiş.
Boğaziçi köprüsünün maliyeti ve geçiş ücreti belli o zaman bu fiyatlara hiç mi bakılmamış.
Devlet bu anlaşmayı nasıl yapmış akıl alır gibi değil.Bir gün gelecek devlet bu ödemeleri yapamayacak duruma gelecek.
ARABA ALMAYIN OLSUN BİTSİN. 100 BİN LİRALIK ARABANIN 50 BİN LİRASI VERGİYE GİDİYOR
Halki soymak icin deli dumrul koprusu kurmuslar
3. köprünün bağlantı yollarının ücretleri köprü geçişinden daha çok. körfez köprüsünün bağlantı yollarıda çok pahalı. yani milleti öpüyorlar.
sırada çanakkale Mustafa Kemal Atatürk köprüsü var. ordan da günde 50 bin araç derler bin araç geçmez.
ver mehteri
sayın,recai'de hükümet gibi basit çözüme kaçmış.
Hesap neye gore yapılıp garanti neye gore verildi neden garanti verildi ticaret bu karda edebilirsin zarar da o zaman bu ihaleyi herkez alır boyle is mi olur o köprü ve projeleri herkez yaptırır bu bir hizmet değil olsa olsa soygun olur
Tüm projeler yandaşlara verildi. Hükümetin işi de vatandaştan alıp yandaşa transfer yapmak. Böyle bir yöntem geliştirmişler.
bunlari faturalarini eski hükümetlere cikartilmasi en dogru,cünkü onlar böyle büyük yatirimlari beceremedikleri gibi bizleri fakir fukara biraktilar.
Hulooooog demek istiyorum.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.