Atatürklü reklamın riskini biliyorduk
Su, reklam filminde Atatürke yer vermekle bazı kesimlerden eleştiri alacaklarını tahmin ettiklerini söyledi
Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, reklam filminde Atatürke yer vermekle bazı kesimlerden eleştiri alacaklarını önceden tahmin ettiklerini belirterek, Çoğunluk reklam filmini beğendi. Elbette beğenmeyenler de olacaktı. Reklamı herhangi bir amaç için değil, sadece Atatürkün önderliğinde kurulan şirketimizin 85inci yılını kutlamak için yaptık dedi.
ATATÜRKün talimatıyla 1 Nisan 1925te kurulan ve ilk ulusal sermayeli sigorta şirketi olan Anadolu Sigortanın, kuruluşunun 85inci yılı için yaptığı reklam filminde Atatürke yer verilmesi kaybolan değerleri hatırlattığı için övgüyle karşılanırken, bazı kesimler de reklam filmini eleştirdi. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, bugüne kadarki reklamlarında, markalarını geri planda tutarak, sigorta bilinci artırmaya çalıştıklarını belirterek, Bu sefer, biraz duygusallaştık. Çünkü, 85nci kuruluş yıldönümümüz ve 85 yılın bize bu hakkı verdiğini düşündük dedi.
Ezici çoğunluk beğendi
Anadolu Sigortanın İş Bankasının bir kuruluşu olduğunu ve İş Bankasının kuruluşunda da Atatürkün büyük rol oynadığını hatırlatan Mustafa Su, şunları söyledi: Bankanın hemen ardından da Anadolu Sigorta yine Atatürkün talimatı ile kuruldu. Dolayısıyla, 85nci yılımızı duygusal bir havada ve Atamızı anarak kutlayalım istedik. Bu tür reklam filmleri riskli oluyor. Birtakım eleştirilerin geleceğini önceden tahmin ediyorduk. Eskiden, kahir ekseriyet denirdi, yani ezici çoğunluk. İşte ezici çoğunluk, reklam filmimizi beğendi. Bunu şirkete gelen telefonlardan, yine şirketin internet sitesine gelen mesajlardan ve kamuoyu araştırmalarından anlayabiliyoruz. Elbette beğenmeyenler de olacaktı. Onlara da saygı duyuyoruz. Biz bu reklam filmini herhangi bir amaç için yapmadık. Kuruluşumuzun 85inci yılını kutlamak için yaptık.
Reklam konusu bire bir
Mustafa Su, reklamda konu edilen olayın birebir doğru olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: 1924te Erzurum, Pasinlerde bir deprem oluyor. Atatürk de bölgeyi ziyaret ediyor. Hatta orada yaşlı bir köylü ile konuşması da anılarda var. Deniyor ki, yazılı belge var mı? Biz bunun doğru olduğunu nereden bileceğiz? O dönemde ses kaydı ya da görüntü alma imkanı olmadığına göre; burada böyle bir olayın cereyan ettiğini, Atatürkün konuştuğu köylü vatandaşın hakikaten devletten bir şey beklemediğini biz de anılardan öğreniyoruz. Kelimeler birebir midir? Elbette senaryolaştırıldı. Ama böyle bir olay yaşanmış. Nitekim, bu olaydan hemen sonra da Anadolu Sigortanın kuruluşu gündeme geliyor. Reklam filmi de bu gelişmeyi özetliyor.
Anadolu Sigortaya ilk yıllarında imtiyaz tanınmış
MUSTAFA Su, o yılların ekonomik bağımsızlığın kazanılmaya çalışıldığı dönem olduğunu anımsatarak, şu bilgileri verdi: Önce İş Bankası, ardından Anadolu Sigorta ve reasürans şirketi Milli Reasürans kuruluyor. Belki, deprem ve o bölgede yapılan temaslar sigorta şirketinin kuruluşunu hızlandırmıştır. Ama özünde ekonomik bağımsızlık planı yatıyor. Nitekim, İş Bankası ve Anadolu Sigortanın yönetim kurullarına baktığımızda hepsinde Atatürkün silah ve dava arkadaşlarının olduğu görülüyor. Tabi, burada Celal Bayarın da payı inkar edilemez. İlk yıllarında Anadolu Sigortaya biraz imtiyaz tanınmış. Devletin bir takım işleri Anadolu Sigortaya verilmiş. Bu da bize Atatürkün kuruluşunda rol oynadığı bu şirketin, baştan itibaren ne kadar desteklendiğini gösteriyor.
Bu sonucu beklemiyordum
REKLAM filminin perde arkasına ve oyunculara değinen Mustafa Su, Atatürkü oynayan Mustafa Preşeva. Daha önce de İş Bankasının reklam filminde yine Atatürk rolünü üstlenmişti. Hiç plastik makyaj yapılmadan, kemik yapısı son derece uygun olduğu için adaylar arasından seçilmiş. Açıkçası, ben de bu kadar iyi sonuç beklemiyordum. Reklam filmindeki Atatürkün konuştuğu köylüye gelince, işin o tarafı da çok ilginç. Erzurumda yaşayan sade bir vatandaş. Mesleği ise, kendi deyimiyle, kalorifer yakıcı. Bir kamu kuruluşunda kaloriferleri yakıp, söndürüyor. Hiç hayatında bu işlerle ilgilenmemiş bir kişinin filmde o duyguyu verebilmesi, gözleriyle konuşması bana çok ilginç geldi diye konuştu. HÜRRİYET