'Askeri Casusluk' mağdurlarından 18.5 milyon lira tazminat talebi

Askeri Casusluk davasında yargılanıp hapis cezasına çarptırılan Yarbay Tamer Karslıoğlu ile Astsubay Ali Haydar Eser, tekrar yargılandıkları davada beraat etti. Her 2 asker de hak ihlaline uğradıkları iddiasıyla devlete dava açtı; maddi ve manevi toplam 18.5 milyon TL tazminat istedi. Ankara ve Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’ne avukatları Abdullah Kaya aracılığıyla başvuran Tamer Karslıoğlu ve Ali Haydar Eser’in açtıkları tazminat davasının dilekçesinde, 2 eski askerin kariyerleri ve mağduriyetleri şöyle anlatıldı:

“Eski yarbay Tamer Karslıoğlu casusluk soruşturmasında şüpheli olana kadar mesleğinde hiçbir soruşturma geçirmedi. Hakkında açılan davanın ardından Karslıoğlu’nun 2011’de görev yeri değiştirildi ve 8 gün sonra, 30 Kasım 2011’de ‘ahlak dışı hareketlerde bulunmak’ iddiasıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’yle (TSK) ilişiği kesildi. Yargılama sonucu Karslıoğlu, 7 yıl 4 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı. Aralık 2013’te Yargıtay cezayı onadı. Bunun üzerine Karslıoğlu, yurtdışına çıktı. Kaçak hayatı yaşayan Karslıoğlu, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği hak ihlali kararı üzerine 15 Ocak 2015’te yurda döndü. Anadolu 5’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yapılan yargılamada Karslıoğlu beraat etti.
Astsubay Başçavuş Ali Haydar Eser de casusluk soruşturması kapsamında tutuklandı, 414 gün tutuklu kaldı, ardından tahliye edildi. 7.5 yıl hapse çarptırıldı. Yargıtay’ın kararı onaması üzerine 4 aylık çocuğu ve eşini İstanbul’da bırakıp yurtdışına çıktı. 1 yıl yurtdışında kalan Eser, Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra geri döndü. O da Karslıoğlu gibi yeniden yargılamada beraat etti, karar kesinleşti.”

ERGENEKON VE BALYOZ’U 3’E KATLADI

Karslıoğlu ve Eser, kararın kesinleşmesinin ardından ayrı ayrı devlete maddi ve manevi tazminat davası açtı. Karslıoğlu, 6 milyon TL’si manevi olmak üzere 9 milyon 169 bin TL, Eser ise 6 milyon TL’si manevi olmak üzere toplam 9 milyon 419 bin TL tazminat talep etti. Askeri Casusluk davasında ilk tazminat davası, Ergenekon ve Balyoz davalarında istenen en yüksek tazminat miktarının 3 katını geçti. Dilekçede, davanın gerekçeleri şöyle sıralandı:
-“Karslıoğlu ve Eser’in çalıştığı ve bu görevlerinden alındıkları GES Komutanlığı daha sonra MİT’e devredildi. Dava açılıp görev yerleri değiştirilmeseydi burada görev yapan personelin maaşları gibi MİT Kanunu uyarınca aylık 10 bin TL alacaklardı.
-Hapis cezası üzerine yurtdışına çıkıp kaçak yaşadılar. Elinde olan ve borç olarak aldığı tüm paraları yurtdışında harcadılar.
-Dava nedeniyle TSK’dan emekli olamadılar, OYAK ve toplu ödemeler nedeniyle zarara uğradılar.
-Casusluk ve fuhuş gibi son derece aşağılayıcı ve itibarını zedeleyen suçlardan haklarında dava açıldı. Ordudan haksız yere atıldılar.”

DİLEKÇEDEN: EN AĞIR CEZALAR VERİLSİN

Dilekçede ayrıca, sahte delil üretenler hakkında en ağır cezaların verilmesi gerektiği belirtilerek şöyle denildi: “Devlet kurumları ile devlet içinde görev yapan memurların suçsuz yere kişileri suçlamanın da ilerisine giderek kişiler hakkında sahte delil üretmesi öyle bir cezalandırılmalıdır ki bir daha bu devlet görevlileri aynı şeyleri yaparak kişilerin hayatlarını mahvetmesinler. Devlet de ‘Pardon’ demenin dışında kendi kurumlarının hatalarının bedelini ödesin ki bir daha bu şekilde çirkin olaylar gerçekleşmesin.”

56 ASKER HAKKINDA DAVA AÇILMIŞTI

“Deniz Kuvvetleri içerisinde fuhuş, şantaj, tehdit ve casusluk faaliyetleri yürüten suç örgütüne üye olmak” iddialarıyla ilgili 2010’da başlatılan soruşturma sonucu 9 Şubat 2011’de 56 asker hakkında dava açıldı. Tüm sanıklar fuhuş ve Askeri Casusluk’tan beraat ederken, “örgüt üyeliği, suç örgütüne yardım, haberleşmenin gizliliğini kayda almak suretiyle ihlal, devlet güvenliğine ilişkin belgeleri kullanmak ve hileyle almak”, “kişisel verilerin hukuka aykırı kaydedilmesi”, “örgüte bilerek ve isteyerek yardım” suçlarından 2 yıl 5 ay ile 15 yıl 7 ay arasında değişen hapis cezaları verildi. Cezalar Yargıtay’ca onandı.

KİTABI ÇIKTI: OYUMBEN

BU hafta içinde “Oyumben” adlı otobiyografik romanı piyasaya çıkan Tamer Karslıoğlu, avukatı aracılığıyla Habertürk’e konuştu. GES Komutanlığı’nda 14 yıl boyunca görev yaptığını söyleyen Karslıoğlu, şunları kaydetti:
“Askeri liseden başlayıp İstanbul Askeri Casusluk davasında 140 yıl hapis istemiyle yargılanma sürecini de kapsayan otobiyografik romanda, zaman içerisinde uğradığım metamorfozla çaresizlik avatarına dönüşüm hikâyemi yazdım. Bence çaresizliğin çarenin kendisi olduğunu keşfettiğimizde, hayatımız düşünce sistemimizle beraber değişir. Bu değişim başladığında sadece kendimiz değil, içinde var olduğumuz dünya da değişir. Şu an ülkenin gündemini iki büyük temel sorun işgal etmektedir. Birincisi terör belası, ikincisi ise paralel devlet yapılanması. İşin trajikomik tarafı; terörle mücadele konusunda görev yaparken, paralel yapının kumpasına maruz kalarak tasfiye edilmemdir.”

TAMER KARSLIOĞLU

1992’de Kara Harp Okulu’ndan mezun oldu. 1999’dan itibaren Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı Elektronik Sistemler (GES) Komutanlığı ve ilgili birimlerde görevlerde bulundu. 2009’da Teknik Analiz Şube Teknik İstihbarat Kısım Amiri olarak görev yaptı. 4 yabancı dil bilen Karslıoğlu, görevi boyunca 69 adet takdir belgesiyle ödüllendirildi. İşletme bölümünde yüksek lisans yaptı. Elektronik ve yazılım konularında 3 uluslararası sertifikaya sahip. Ar-Ge yazılım geliştirme ve analiz bölümlerinde kritik yerlerde görev yaptı. 14 yıl boyunca GES Komutanlığı’nda ağ güvenliğini sağlamak, terör örgütlerinden ele geçirilen şifreli dijital dosyaları çözmek görevlerinden bazılarıydı. Casusluk davası sürerken ordudan atıldı.

ALİ HAYDAR ESER

1998’de deniz astsubay çavuş olarak göreve başladı. 1999’da GES Komutanlığı’na atandı. Erken terfiler alarak 2006’da astsubay başçavuş rütbesini aldı. 60’a yakın takdir belgesi ve şerit rozet ile ödüllendirildi. Selçuk Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. 20’ye yakın kursa katıldı ve başarı ile mezun oldu. GES Komutanlığı’na bağlı Ar-Ge Yazılım Geliştirme ve Analiz Bölümü’nde kritik yerlerde çalıştı. Ordudan istifa etti. (Habertürk / Serdar Kulaksız)