<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemAşı karşıtlarının Kovid-19 dönemindeki komplo teorileri----

Aşı karşıtlarının Kovid-19 dönemindeki komplo teorileri

Aşı karşıtlarının Kovid-19 dönemindeki komplo teorileri
25 Haziran 2020 - 12:10 www.finansingundemi.com

Kovid-19 pandemisiyle birlikte aşı karşıtlarının başlattığı komplo teorileri asılsız bir noktaya evriliyor. Bu grupların, virüs aşına karşı en temel argümanları ise aşıyla birlikte insanlara 'elektronik çip ya da zehir enjekte edileceği' yönünde.

Kovid-19'a karşı bir aşı henüz bulunamadı ancak aşı karşıtları, potansiyel bir aşıya yönelik komplo teorilerini çoktan yaymaya başladı.

Kovid-19 aşısıyla insanlara "elektronik çip ya da zehir enjekte edileceği" gibi asılsız söylentiler internette dolaşıma girdi.

Euronews Türkçe'de yer alan haberde, korona virüse yönelik komplo teorilerini içeren 26 dakikalık film "Plandemic" sosyal medyada milyonlarca izlendi. Platformlar dezenformasyon yayan bu videoyu kaldırmak için birbiriyle yarışırken birçok uzman videonun içeriğinin bilimsel gerçekleri yansıtmadığını izleyicilere anlatmaya çalıştı.

Plandemic'in yaydığı onlarca yanlış bilgiden biri de aşıların şimdiye kadar milyonlarca insanın ölümüne neden olduğu iddiasıydı. Video, nisan ayı sonlarında sosyal medya platformu Facebook'ta binlerce kez paylaşıldı. Videoya yapılan çok sayıda yorumda kullanıcılar artık aşı yaptırmayı düşünmediğini söylüyordu.

Uzmanlara göre, aşı karşıtı söylem yeni ortaya çıkmadı ancak Kovid-19 gibi küresel bir salgının çıktığı dönemde görünürlük kazandı.

'Kovid-19 aşı karşıtı grupları hareketlendirdi'

Rennes Üniversitesi'nde sosyal psikoloji alanında araştırmalar yürüten Sylvain Devouvée, aşı lehine bilimsel bir fikir birliği olduğunu hatırlatarak aşı karşıtlığının İnternet'in ortaya çıkışından çok daha öncesine dayanan bir geçmişi olduğunu söylüyor. Bununla birlikte Devouvée'ye göre, Facebook, Twitter ve YouTube gibi platformlar "yankı odaları" yaratarak aşı karşıtı fikirlerin yayılımına olanak sağladı.

Aşı karşıtı söylemin zaman zaman “Big Pharma” olarak adlandırılan ilaç endüstrisi eleştirileriyle körüklendiğini belirten Devouvée, Kovid-19 salgınının da bu söylemin yayıldığı bir dönem olarak öne çıktığına dikkat çekti.

George Washington Üniversitesi'nden David Broniatowski ise aşı karşıtlarının salgın nedeniyle daha aktif mi, yoksa insanların dikkatinin bir noktaya odaklandığı salgın sürecinde daha görünür mü olduğunu bilmenin güç olduğunu söylüyor.

Maryland Üniversitesi'nden Amelia Jamison'a göreyse, aşı karşıtı gruplar her zaman oldukça aktif olma eğiliminde, Kovid-19 onları sadece yeniden hareketlendirdi.

'Aşı karşıtlarının sayısı az ancak sesleri çok çıkıyor'

Delouvée, aşı karşıtlarının fazla kalabalık olmayan küçük gruplardan oluştuğu ancak bunların internette sesleri çok çıkan, daha büyük ve birleşmiş görünmek için ellerindeki araçları çok iyi kullanan ve konuya ilişkin fikri olmayan insanları hedef alan gruplar olduğu değerlendirmesinde bulunuyor.

Delouvée, "İnternette aşı yanlısı ve karşıtlarının oranının yüzde 50 / 50 olduğu izlenimi edinebiliriz ancak gerçek hayatta durum böyle değil" ifadelerini kullanıyor.

Dünya Sağlık Örgütü, 2019 yılında "aşı tereddüdünü" küresel sağlığa yönelik en büyük 10 tehlikeden biri olarak sınıflandırdı.

Araştırma kuruluşu Wellcome Trust'ın 140 ülkede yapılan 2018 tarihli anketinde, katılımcıların yalnızca yüzde 7'si aşıların güvenli olduğunu düşünmediğini, yüzde 11'iyse fikri olmadığını söyledi.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)