Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kulağında yaşadığı bir rahatsızlık nedeniyle Hacettepe Hastanesi’nde tedavi görüyordu.
Basın danışmanı Ahmet Sever aradı. “Sayın Cumhurbaşkanı hastanede yazını okumuş. Öyle bilinmesi daha doğru olur diyor. Aynı düşünceleri paylaştığını söylememi istedi” demişti. O gün, Abdullah Gül ile Erdoğan ilişkisini yazmıştım.
AK Parti’nin kuruluşu için birlikte yola çıkmalarından, erdemliler hareketinden, Erdoğan’ın milletvekili olmasının engellenmesi üzerine tereddütsüz olarak Başbakan olarak Abdullah Gül ismini önermesinden, Erdoğan’ın Siirt’ten milletvekili seçilmesi üzerine Gül’ün istifa ederek başbakanlık görevini devretmesine ve nihayet Cumhurbaşkanlığı seçimindeki, “Kardeşim Abdullah”a kadar getirip, Erdoğan ile Gül’ün, “kardeşlik hukuku” ve “dava şuuru” ile birbirlerini dengelediklerini anlatmıştım.
Abdullah Bey, “birbirini dengeleme”ye dayalı analizi paylaştığını bilmemi istemişti.
Bir anekdot daha.
Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi, 367 kararı ile engellenince, AK Parti cumhurbaşkanını halkın seçmesi yönünde anayasa değişikliğine gitmişti. 2007 yılı Mayıs ayıydı. Anayasa oylaması sırasında Başbakan Erdoğan, Abdullah Gül, AK Parti grup başkanvekilleri Salih Kapusuz, Sadullah Ergin, İrfan Gündüz, Faruk Çelik ve Eyüp Fatsa ile birkaç milletvekili Genel Kurul salonunun arkasındaki odaya geçiyor. O sırada bir milletvekili Gül’e, “Bu değişikliği yapıyoruz ama eksiklik var” diyor. Gül, “Sus konuşma, bizim hayallerimiz başkanlık sistemini getirmek. Oraya doğru gidiyoruz. Başkanlık sistemi benim çocukluk hayalim” karşılığını veriyor. Ama Gül şimdi parlamenter sistemi savunuyor.
Bugün Erdoğan ile Gül ilişkisine dair aynı şeyi yazabiliyor muyum, Abdullah Bey, aynı şeyi savunabiliyor mu? Yok. Çünkü köprülerin altından çok sular aktı.
GÜL’E SİTEM
Abdullah Bey, siyasi çalkantıya neden olan tweet’i 25 Aralık Pazartesi günü saat 15.32’de atmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan o sırada Sudan’da Sevakin Adası’nda incelemede bulunuyor. Türkiye’deki gelişmelerden akşam saatlerinde kendisini arayan bakanlar aracılığıyla haberi oluyor.
Muhalefetin Gül’ün tweet’i üzerinden işi bir kampanyaya dönüştürmesinden dolayı rahatsız oluyor. Gül’le ilgili olarak ağzından, “Biz seninle dava arkadaşı değil miydik” sözleri dökülüyor. Bülent Arınç’ın retweet ettiğini öğrenince can sıkıntısı büsbütün artıyor.
O nedenle Kastamonu’da, “Dava arkadaşı değil miyiz? Nasıl olur da gidip Kemal’in kayığına binersiniz. Yazıklar olsun” diye tepki gösteriyor. Özellikle de Gül’ün açıktan muhalefet etmesini hazmedemiyor. AK Parti’nin yetkili kurullarında konu açılınca, “Sen dava arkadaşım değil misin, biz aynı davayı gütmüyor muyuz” diye sitem ediyor.
CUMHURBAŞKANLIĞI DENKLEMİ
Söz konusu Erdoğan ile arasındaki bir tartışma olunca bunun bir siyasi sonucu olur mu sorusu akla geliyor. O nedenle açıklamalar dikkatle takip ediliyor. Elbetteki bu tartışmanın bir yerinde 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili hesaplar yatıyor. Birilerinin Erdoğan’ın karşısına Gül’ü çıkarmak gibi bir hesabın içinde olduğu biliniyor. Hedef, ilk turda Erdoğan’ın seçilmesini önlemek. 16 Nisan’dan sonra Gül’ün etrafındaki hareketliliğin arttığı, daha önceleri sessiz kalmayı tercih eden 11. Cumhurbaşkanı’nın, “Daha çok görünme, daha çok konuşma” kararı aldığı bir sır değil.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Abdullah Gül büyük ölçüde tarafsız bir cumhurbaşkanlığı yürüttü” şeklindeki açıklaması, Akşener’in, “Gül aday olursa ben kararımı gözden geçiririm” dediği yönündeki söylentiler de kendisini cesaretlendirmiş olabilir. Cumhurbaşkanlığı seçimine uzun bir süre var ama hesapların değiştiği anlaşılıyor. Muhalefet, çatı adayında yaşanan hayal kırıklığı nedeniyle Cumhurbaşkanlığı seçimine kendi adaylarıyla girme kararı aldı. Kılıçdaroğlu, aday olabileceğini söylerken, Akşener adaylığını çoktan ilan etti bile. Bu durumda Abdullah Bey, “Dimyat’a pirinci giderken evdeki bulgurdan olabilir”.
Açık ve net Abdullah Gül her hükümeti birbirine katmış eee refahyolu kim bozdu gül Arınç erbakan ı arkadan vuran kim gül gül
ya insanın 40 yıllık dava arkadaşı..dostu..olan bir kişinin kendisine bir telefon açarak söyleyebileceği basit konuyu,s.medya üzerinden duyurması samimi değildir..bunu yapan bu tartışma ve tepkilerin geleceğini biliyor hatta özellikle istiyor olması gerekmiyor mu..gül ün hamlesi staratejik bir siyasi hamledir..konu khk asla değildir..khk olsa idi aralarında konuşarak hallederlerdi..yani sayın c.başkanımız haklı görünüyor..
Cego= Elbette söyleyecek , hepimiz söylüyoruz ki bendeniz küfür ve hakaret etmeden , çözüm süreci devam ederken , terbiye ve edep sınırları içinde , en keskin eleştirileri yapıyordum ama tek bir negatif susturma görmedim yıllardır yani eleştiriden eleştiriye fark var , birşeyleri düzeltmek için samimiyetle yaptıgınız eleştirlere karşı kiimse karşıt ataga geçmiyor bu ülkede ama niyetiniz düzeltmek degil de öldürmekse , o başka ....Gül bunu sürekli ve ısrarla yaptı , yazık ki !! Magduru oynayıp , magdur seven milleti kendi yanına çekmeyi , trollerden şikayet ederken kendisi ve Arınç 'ın trol rölüne soyunmayı tercih ettigini unutuyorlar . Medya önünde konuşmak ve yazmak yerine Erdogan 'la yüzyüze veya telefonla konuşup '' Şunu şöyle yapsaydınız ''diyebilseydi bunlar yaşanmazdı kesinlikle ...
Öneri dinler diyorsunuz. Ciddi misiniz? Bu arada bu kadar gereksiz bir konuda halkı galeyana getirmeye aday bir konuda bu kadar kararlılıkla ve kimseye sormadan tartışmadan ben yaptım oldu mantığıyla üstelik OHAL KHK si yaparak mahkemeye dâhi gitmeyi önlemek suretiyle bu skandal KHK yı çıkaranları neden eleştirmesin ki gül? Bu arada aslında KHK çıkaranları değil KHK nin ucubeligini eleştiriyor.
Ülkeyi bu kadar tahammülsüz, kavga, düşünce özgürlüğü, hukuksuz, demokrasinin olmadığı sadece bademlere özgürlüğün olduğu bir yapı haline getirip aynı zamanda sürekli kavga ve bağıran , hakaret eden bir yapıda yönetirseniz belki oy potansiyeliniz düşmez ama gözden düşersiniz hatta nefret tohumları ekersiniz.
Keşke aday olsa
Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmak gibi bir planı Yok. Adam fikrini söyleyemeyecekmi.
Hulooooog. Artık yorum yapmak da yasak. İşte yeni Türkiye. Hulooooog!
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.