Araz, Takasbank'a mı gidiyor?

Kendisi bugün görevinden ayrılmış bulunmaktadır. Şirkete ve bankaya yaptıgı katkılar tartışılamaz. Ayrıca finart en az çöken banka sistemlerinden biridir.

Kimsenin bir yere gideceği yok. Bu şirkete bankadan geçen grubun bankaya geri dönmesi sağlansa yeter. Kalanlar zaten kepenkleri indirir. İşin özü bankadan geçerken bankanın himayesinde kaldığını düşünen ancak yanılan ve sahipsiz kalıp boynunu büken bilgi ve tecrübe sahibi, emektar arkadaşlara yazık oluyor. Sonuçta olan yine bu gruba olacak, birileri gelir birileri gider ancak bu arkadaşlar için iyi yönde birşeylerin değişeceğini düşünmek bile zor.

Devletin bankasının bir iştiraki olan ve bizim vergilerimizle maaşlarını alarak Fintek A.Ş. yi bir diktatör gibi yöneten ve şirketi beceriksiz çoluk çocuklara emanet eden, kimbilir kaç gün bankanın çalışamamasını sağlayıp trilyonlarca lira zarara uğratan son firavunun ayrılması yetmez. Onun altındaki çürümüş ve kokuşmuş kadronun hepsinin ayrılması gerekir. Yoksa ben bu hükümete hakkımı helal etmiyorum.

Maalesef bazı kişiler Devlet Kurumları arasında MEKİK dokuyorlar. Gerçekten Özel Sektöre gidebilseler de biz de BAŞARILI olduklarına inanabilsek. Örneğin Garanti Teknoloji A.Ş. türünde şirketlere Genel Müdür olabilse piyasa daha sağlıklı çalışıyor demektir. Bir kamu şirketinden diğerine transferi başarılı bulmak biraz zor.....

Evet, bu yoğun yönetim değişikliği haberleri insanı huzursuz ediyor. Başta Can Çağlar olmak üzere bu insanlar eğer başarısızsa neden yıllarca bu dev kurumları yönetmelerine izin verildi? Eğer başarılı iseler; birikim deneyimlerinden yararlanmak yerine neden her anlamda tenzil-i rütbe sayılacak vazifelere mecbur ediliyorlar?

Maalesef bu tarz yönetim değişiklikleri ülkenin birçok kurumunda görülüyor. Ziraat Bankası, Halk Bankası, Bank Asya, GSGM, Türk Tarih Kurumu ilk sıradakiler... Huzursuzluk içinde sırasını bekleyen kurum yöneticileri de var. Bu değişimler ise bize ürkütücü geliyor. Birdenbire neden birçok kurumda yönetim değişikliği ihtiyacı doğdu acaba? Yoksa hükümetin ustalık döneminden başka mesajlar mı almalıyız?