Fitch’in not kararıyla birlikte piyasalar yeni değerlendirmenin yapılacağı aralık ayına kadar rahatladı. Cuma günü ABD piyasaları kapanıncaya kadar bekletilen not kararı, ekonomistlerin ekrana kilitlenmesine neden oldu. Uzmanlar, Fitch’ten herhangi bir not indirimi beklememekle birlikte görünümde değişiklik olabileceği kanısındaydı. Ancak beklenen kaygılar gerçekleşmedi ve görünümde de olumsuz bir değerlendirme çıkmadı.
Zeynep Aktaş’ın Milliyet’teki haberine göre piyasaları rahatlatan karara karşın Fitch, sıraladığı maddelerle negatif not verebileceğine dair vurguyu da eksik etmedi. Bu hatırlatmalara rağmen görünümün değişmemesi önemli. Neticede hâlâ iki not kuruluşundan “yatırım yapılabilir ülke” notuna sahip bulunması, bu koşulu arayan fonlar açısından piyasada kalma gerekçesi olmakta.
Yabancı yatırımcı gelecek mi?
Borsadaki yabancı payı yüzde 63.09 ile son 6 ayın dip seviyesinde. Fitch’in kararı sonrasında yabancı sermaye akışında belli bir artışın meydana gelebileceği yönünde beklentinin artması şaşırtıcı olmayacaktır. Bu noktada TL varlıklarında pozitif yönde bir ayrışma yaşanması beklenecektir.
Bugüne kadar gelişmekte olan ülkeler liginde öne çıkan Türkiye’yi zorlu bir süreç bekliyor. ABD’de Tarım Dışı İstidam verisi oldukça güçlü geldi. dolar kuru da güçlü seyrini koruyor. Bunun etkisi hisse senedi piyasalarında görülüyor. Diğer taraftan Fitch’in not kararı Kurban Bayramı sonrasında haftanın ilk işlem günü olan çarşamba günü sınırlı da olsa etkisini hissettirecektir.
Riskli piyasa ortamında kurumsallık kazandırdı
Piyasalar diken üzerinde... Zayıf veriler, jeopolitik riskler, kredi derecelendirme kuruluşları, yabancı yatırım kuruluşlarının yayınladığı raporlar... Giderek çemberin daraldığı bir süreç yaşanıyor. Böylesi bir ortamda yatırımcıların işi hiç de kolay değil. Kurda istikrarlı bir fiyat hareketinden söz etmek güç ve
faiz yönünü yukarı çevirmiş durumda. Borsada ise düşüş senaryoları güçlü. Böylesi ortamlarda güçlü kurumsal hisse senetlerinde pozisyon almanın daha rahatlatıcı olduğu verilerden anlaşılıyor.
2007’de oluşturulan Kurumsal Yönetim Endeksi, oluşturulduğu günden bu yana bist 100 Endeksi’ne ve dolara göre kazandırabilmiş değil. Ancak 47 hissenin yer aldığı bu endekste 15 hisse senedi var ki onlar hem BİST 100 Endeksi’nin üzerinde bir çıkış sergiledi hem de dolara göre kazandırdı.
Bu noktada Kurumsal Yönetim Endeksi’nde yer alan şirketler içerisinde bulunan sanayi ve hizmet sektörü şirketlerinin öne çıktığı gözleniyor. Öte yandan yatırım ortaklıkları, gayrimenkul şirketleri, faktoring şirketleri yatırımcıların beklentisini karşılayacak bir performans göstermedi. Onların ne dolar ne de endekse göre getirileri pozitif değil.
BİST Kurumsal Yönetim Endeksi, kurumsal yönetim ilkelerine uyan şirketlerin dahil edildiği bir endeks. Endeks, Gözaltı Pazarı ve C listesindeki şirketler hariç olmak üzere kurumsal uyum notu 10 üzerinden en az 7 ve her bir ana başlık itibariyle de 10 üzerinden en az 6.5 alan şirketlerin fiyat ve getiri performanslarını ölçüyor.
İhracatçıya uyarı var...
Türkiye için mevcut riskler sürüyor. Bu riskler Türkiye’nin gelişmekte olan ülkelere akan sermayeden sınırlı miktarda pay almasına neden olabilir. Esasen cuma günü Fitch de bu konuya vurgu yaparak artan jeopolitik risklere dikkat çekti.
Fitch değerlendirmesinde; Euro Bölgesi’ndeki sendeleyen ekonomik iyileşmenin Türkiye’nin ekonomisinin yeniden dengelenmesi için zorluklar oluşturduğunu dile getirdi. Irak ve Rusya’nın Türkiye’nin sırasıyla ikinci ve dördüncü büyük ticaret ortağı olduğunu hatırlatırken Irak’a yapılan ihracatın son aylarda dikey olarak düştüğünü, Rusya’yla olan ticaretin ise volatilitesini koruduğunu belirtti. Tüm bunlardan ayrı olarak Türk ihracatçıları Avrupa piyasaları ile Ortadoğu ve KuzeyAfrika pazarları arasında geçiş göstermek konusunda son derece becerikli olduğunu söylerken manevra alanının daha kısıtlı olabileceğini ve ticaret dengesindeki ilerleyişin daha da yavaşlayabileceğini dile getirdi.