Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Yargıtay, kadının sadakatsizliği nedeniyle boşanan çiftin çocuklarının velayetini, "annenin bu yaşam tarzının, çocukların bedeni, fikri ve ahlaki gelişmeleri bakımından ciddi risk teşkil edeceği" gerekçesiyle babaya veren yerel mahkeme kararını bozdu.
Erzurum'da karısının kendisini aldattığını öğrenen koca, boşanma davası açtı. Eşinin sadakatsiz davranışları nedeniyle kusurlu olduğunu iddia eden koca, 2 çocuğunun velayetinin de kendisine verilmesini istedi.
Davaya bakan Erzurum 2. Aile Mahkemesi, kadının kusurlu davranışı nedeniyle çiftin boşanmasına hükmetti. Yerel Mahkeme, "annenin evli olduğu halde eşine karşı sadakate aykırı davranışlar sergilediği, bu şekildeki yaşam tarzı ve davranışları ile çocukların anne ile kalmalarının bedeni, fikri ve ahlaki gelişmeleri bakımından ciddi risk teşkil edeceği" gerekçesiyle ortak çocukların velayetlerini babaya verdi.
YARGITAY, YEREL MAHKEMENİN KARARINI BOZDU
Yerel mahkeme kararı, velayet düzenlemesi yönünden davalı kadın tarafından temyiz edildi.
Dosyayı görüşen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Dairenin gerekçesinde, 12 ve 9 yaşındaki çocuklar anneleri ile kalmak istediklerini beyan ettikleri halde mahkemece, "annenin evli olduğu halde eşine karşı sadakate aykırı davranışlar sergilediği, bu şekildeki yaşam tarzı ve davranışları ile çocukların anne ile kalmalarının bedeni, fikri ve ahlaki gelişmeleri bakımından ciddi risk teşkil edeceği" gerekçesiyle ortak çocukların velayetlerinin davalı babaya verilmesine hükmedildiği hatırlatıldı.
GÖZ ÖNÜNDE TUTULMASI GEREKEN TEMEL İLKE...
Velayet düzenlemesi yapılırken göz önünde tutulması gereken temel ilkenin, "çocuğun üstün yararı" olduğu vurgulanan gerekçede, "Çocuğun üstün yararını belirlerken onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Velayet düzenlemesinde, çocukla anne ve baba yararının çatışması halinde çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir." tespitleri yapıldı.
ULUSLARAARASI SÖZLEŞMELERE ATIF
Gerekçede, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin, "idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini" öngördüğüne işaret edildi.
Ancak çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde görüşlerinin aksine karar verilmesinin mümkün olabileceği belirtilen gerekçede, velayet konusunun, çocukları ilgilendiren konuların en başında geldiği aktarıldı.
Dava sırasında görüşlerine başvurulan çocukların duruşmada anne ile yaşamak istediklerini beyan ettikleri anlatılan gerekçede, sosyal inceleme raporlarına göre annenin kendi ailesi ile yaşadığı, düzenli gelir getiren bir işte çalıştığı, velayet görevini yerine getirebilecek sosyal ve ekonomik şartlara sahip olduğu kaydedildi.
Babanın ise kendi ailesi ile altlı-üstlü oturduğu, mahkemenin tedbiren velayet düzenlemesi sonrasında çocukların fiilen büyükbaba ve babaanne ile yaşadıkları, evde çocukların odasının bulunmadığı ve anneyi özlediklerini belirttiklerinin rapor edildiği anlatıldı.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, annenin çocuklara yönelik olumsuz bir tutum ve davranışının bulunmadığı, velayet görevini yerine getirebileceği, görüşlerini açıklama olgunluğuna erişen çocukların da anneyle yaşamak istediğinin anlaşıldığı kaydedildi.
Gerekçede, "Bu duruma göre, ortak çocukların velayetlerinin anneye bırakılmasına karar vermek gerekirken, annenin boşanmaya sebep olan kusurlu davranışı dikkate alınarak hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir." denildi.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.