Anneler gününü aldı ama anne olamadı
Amerikalı Anna Jarvisin ölen annesini anma fikrinden hareket ederek 1914te Senatoya kabul ettirdiği bu özel gün, o tarihten bu yana kutlanıyor
İşte 1908'den beri kutlanan Anneler Günü'nün hikayesi
Bugün Anneler Günü. Dünyanın birçok yerinde yaşayan annelerin en özel günü. Amerikalı Anna Jarvisin ölen annesini anma fikrinden hareket ederek 1914te Senatoya kabul ettirdiği bu özel gün, o tarihten bu yana dünyanın birçok ülkesinde, 1955ten beri de Türkiyede kutlanıyor.
İşte Anneler Gününün hikayesi. Öğretmen olan Anna Jarvis 9Mayıs
1905te annesini kaybetti. Acısı o kadar büyüktü ki, onunla yeterince
ilgilenemediği düşüncesi gün geçtikçe ağırlaşıyordu yüreğinde. İki sene sonramayısın ikinci pazarına denk gelen annesinin ölüm yıldönümünde arkadaşlarını evine çağırdı ve Bu günü Anneler Günü olarak ülke çapında kutlayalım, bana destek olun dedi. Jarvisin bu fikri kabul gördü, annelermemnun oldu, babalar itiraz etmedi, Amerikanın önde gelen bir giysi tüccarı da finansal destek sağladı. İlk Anneler Günü Jarvisin annesinin 20 yıl
süresince haftalık dini dersler verdiği Graftondaki bir kilisede, 10Mayıs
1908de, 407 çocuk ve annesinin katılımı ile kutlandı.
BEYAZ KARANFİL SEMBOLÜ
Jarvin her bir anneye ve çocuğa kendi annesinin en çok sevdiği çiçek
olan karanfillerden birer tane verdi. O günden sonra, temizliği, asaleti,
şefkati ve sabrı ifade eden beyaz karanfil, Amerikada Anneler Gününün sembolü olarak kabul edildi. Jarvis bu günün milli bir gün olarak kabul edilmesi için tarihte tek bir kişi tarafından gerçekleştirilen en başarılımektup
yazma kampanyası ile gazete patronlarından işadamlarına, devlet
adamlarından din adamlarına kadar ulaşabildiği herkese bu fikrini iletti.
Fikir o kadar çabuk kabul gördü ki, Senato onaylamadan çok önce,
birçok eyalet ve şehirde Anneler Günü kutlamaları gayrıresmi olarak
başlatılmıştı bile. Sonunda 8 Mayıs 1914te Senato Başkan Wilsonın da
imzası ilemayısın ikinci pazarını Anneler Günü olarak resmen ilan etti.
HER ŞEYİNİ KAYBETTİ
Bu özel günü dünyaya kabul ettiren Jarvisin hayatı çok da mutlu geçmedi. Evlenmeye ve çocuk sahibi olmaya fırsat bulamadı. Her Anneler Günü onun için bu yönden acı oldu. Daha ziyade dini ağırlıklı bir kutlama olarak düşündüğü, bu günden ticari çıkar sağlamaya çalışanlara karşı hukuki
savaş açtı. Davaların hepsini kaybetti. Dünyadan elini eteğini çekti.
Bütün gelirini bu yolda kaybetti. Bütün dünya annelerinin en azından
senede bir günmutlu olmalarını sağlayan Anna Jarvin,mutsuz, yarı
görmez ve yalnız bir şekilde 1948de 84 yaşında öldü. Ülkemizde
de Türk Kadınlar Birliğinin girişimi ve önerisi üzerine 1955 yılından beriMayıs
ayının ikinci pazar günü Anneler Günü olarak kutlanıyor.
TARİHLER FARKLI
Ancak her ülke Anneler Gününü aynı zamanda kutlamıyor. Anneler
Gününü farklı tarihlerde kutlayan ülkeler şöyle: Norveçte şubatın 2. pazar
günü,Mısır, Lübnan, Suriye, Ürdün, Kuveyt, Yemen, Birleşik Arap Emirliklerinde 21Mart, Güney Korede 8 Mayıs, Hindistan,Meksika,
Pakistan ve Suudi Arabistanda 10 Mayıs, Fransa, İsveç, Dominik Cumhuriyeti ve Haitidemayıs ayının son pazarı, Taylandda Kraliçe Sirikit Kitiyakaranin doğumgünü olan 12 Ağustos, Rusyada kasımayının son pazar günü, Panamada 8 Aralık ve Endonezyada 22 Aralık
DÜNYANIN TEK GÜZEL ÇOCUĞU
Tümdinlerce kutsal sayılan anneler atasözlerine de kutsallıklarıyla yansıyor. Bir Yahudi atasözü Tanrı her yerde olamazdı ve bu nedenle de anneleri yarattı derken, ülkemizde de annelerin kutsallığı, Ana hakkı, Hak
hakkıdır, Cennet annelerin ayakları altındadır atasözleriyle anlatılıyor.
Bir Çin atasözünde Dünyada sadece bir tek güzel çocuk vardır ve
her anne ona sahiptir denilirken, Alman atasözünde de anne Kimbir
çocuğu alırsa, annenin kalbini de alır diyerek anne için çocuğun
önemini vurguluyor. İngiliz şair Samuel Taylor Coleridge ise anne
kutsallığını şu sözüyle dile getiriyor: Bir anne, her zaman annedir ve
yaşayan en kutsal şeydir
DÜNYA ÜZERİNDEKİ EN KUTSAL KİŞİ
- Anne bebeğini 9 ay karnında taşır.
- En mutlu günü yavrusunu kucağına aldığı gündür.
- Gecesi gündüzüne karışır. Yüreği yavrusunda atar. Yemez yedirir, giymez giydirir.
- Yeniden yemek yemeyi, konuşmayı, yürümeyi öğrenir. Yeniden okuma yazma öğrenir.
- Yavrusunun sevinci mutluluğu, üzüntüsü kederi olur.
- Kötü günü yavrusunun hastalandığı gündür.
- Yavaş yavaş büyüdüğünü görmekten mutlu olur.
- Onun adı annedir. Görevi kutsaldır.
- Tek isteği vardır, yaşlandığında unutulmamak.
Sedef Şenkal/Gazete Habertürk