Aracı kurumlardan 2016 yılı strateji raporları gelmeye başladı. Türkiye’nin önde gelen kurumları 2015 yılında ucuzlayan Borsa İstanbul’un 2016 yılında daha iyi performans göstereceğini düşünüyor. Kur ve
faiz cephesinin ise daha stabil hareket edeceğini düşünen aracı kurumların raporlarından hisse senedi piyasası için ‘al’ tavsiyesi çıktı. Fed’in aralık ayında başlayacağı
faiz artışını 2016 yılı boyunca kademeli yapacağı, emtia fiyatlarında Çin’den dolayı baskının devam edeceği ve ECB’nin ilave parasal genişlemeye gitmesini yılın baz senaryosu olarak gören aracı kurumlar bunun da Borsa İstanbul’a yarayacağını düşünüyor. Hükümetin kurulması ile önemli bir siyasi riskin ortadan kalktığına değinen borsacılar, Rusya ile Türkiye arasında son bir haftadan beri artan tansiyonun da yeniden normale dönmesini bekliyor. Piyasalarda artık beklenen gündemin ise reform süreci olduğu ifade ediliyor. Analistler, beklentilerini şöyle özetliyorlar: “Yılın son ayına girerken, öncelikle Rusya krizinin etkileri daha soğukkanlı bir perspektifte değerlendirildikçe piyasaların önü açılabilir. Bu ay beklenen ilk FED
Faiz artışının sorunsuz atlatılmasını bekliyoruz. Ondan sonra yapılacak faiz artışlarının kademeli olacağına dair mesajlar piyasaları rahatlatacaktır.”
25 yıldır Borsa iki yıl üst üste eksi kapanmadı
Ata Portföy Yönetimi’nin 2016 raporuna göre, yeni hükümetin açıklanması ile yaklaşık iki yıldır devam eden siyasi belirsizlik sona erdi. “Artık piyasalar ekonomik icraata bakarak hareket edecek” denilen raporda, “Piyasaların asıl bakacağı konu Türkiye ekonomisinin verimlilik ve rekabetçiliğini arttırmaya yönelik 25 adet yapısal reform planının uygulaması olacak. Hükümetin 2016’da yapısal reformlara ağırlık vererek ekonomiyi ve piyasaları canlandırmasını bekliyoruz” denildi. Raporda, döviz ve faizler açısından 2016 yılının son iki yıla göre nispeten daha istikrarlı geçeceği belirtiliyor. Raporda, tahminler şöyle özetleniyor: “Dolar/TL kurunun 2.7 -3.0 aralığında seyretmesini öngörüyoruz. Tabi FED faiz artışları beklendiği gibi yavaş ve kademeli olursa. Devlet tahvil faizlerinin %9-11 aralığında seyretmesini olası görmekteyiz. Borsa Istanbul’da hisse senetleri ortalama 10.3 Fiyat/Kazanç oranı ile benzer gelişmekte olan ülke borsalarına göre %16 daha ucuz hale geldi. ”
Reform adımları bekleniyor
İş Yatırım Araştırma Bölümü’nün 2016 yılına ait baz senaryosunda yurtdışı görünümde, Fed’in faiz artışına Aralık ayında başlayacağını ve gelecek yıl yavaş adımlarla yüzde 1-1,25 bandına kadar devam edeceği öngörülüyor. Raporda, Avrupa ve Japonya’nın büyümeyi destekleyici genişleyici para politikasına devam ettiği baz senaryoda, Çin’in büyümedeki yavaşlama karşısında genişleyici maliye ve para politikalarına başvurması bekleniyor. Türkiye’de siyasi istikrarın tekrar sağlanması, ekonomi yönetiminin piyasanın beklentisi doğrultusunda reform adımlarını atması tahmin edilirken, seçim vaatleri ve politik belirsizliğin azalmasının tüketim kanalından büyümeyi desteklerken, yatırımlardaki canlanmanın sınırlı olacağı ifade ediliyor. Bu nedenle yıllık büyümenin yüzde 3,3 ile 2015’in üzerinde ancak yüzde 4’lük hedefin altında kalacağı tahmin ediliyor.
2016 öngörümüz bu yıldan çok da farklı değil
Halk Yatırım 2016 görünüm raporunda “2016 yılına ait öngörülerimizi oluştururken de, küresel olarak, ana hatlarıyla bu yıldan çok da farklı olmayan, sadece normalleşme süreci açısından göreceli olarak daha belirginleştiğini düşündüğümüz bir çerçeve baz alıyoruz. Küresel çerçevenin ana temalarını da; normalleşme sürecinin bu defa resmi olarak ne zaman başlayacağı değil de, ne hızla devam edeceğine yönelik sorgulamayla devam edecek olması; dolayısıyla, ‘yüksek volatilite’ ortamının yine geçerli olmasını belirliyoruz” denildi
2016'da riskler yüksek
Finansbank Hazine’den sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Köksal Çoban, son iki yılın seçimlerle kaybedilmesi ardından reform ajandasının gecikmeden hayata geçmesi gerektiğini vurgulayarak, 2016’da dünya konjonktürünün de çok yardımcı olmayabileceğini söyledi. Çoban, “Dünyada büyüme çok parlak olmayacak. Çin yavaşlamaya devam edecek ve özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından bakıldığında bunun boyutu kritik. Ayrıca EM’lerde borç sorunu ön plana çıktı. Özellikle özel sektör borçluluğu yüksek düzeylere ulamış durumda. Para bulmak daha zor ve pahalı olabilir, bu iki etki önemli risklerden biri. Dolayısıyla önümüzdeki 3-6 ayı iyi değerlendirip olumlu anlamda ayrışmamız gerek” dedi. Dolar/ TL’nin bu yılı 2.80-2.90 bandında dengelenerek kapatmasını bekleyen Çoban, “Fed’in faiz artırımları ve diğer riskler neticesinde kurda gelecek yıl sonu beklentimiz ise 3.22 seviyesi. EM para birimlerinde değer kaybı eğilimi yavaşlasa da 2016’da devam edecek. Türkiye’nin en olumsuz etkilenen ülkeler arasında yer almaması için reform ajandasını hayata geçirmesi gerekli” dedi.