Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Konya ve Afyonkarahisar sınırları içinde yer alan, geçmiş yıllarda onlarca balık türüne sahip, çevresindeki köylerdeki insanların geçim kaynağı olan Akşehir Gölü, bilinçsiz tarımsal sulama ve küresel iklim değişikliği nedeniyle tamamen kurudu. Kuruyan gölde otomobille uçtan uca gezilebilirken, köylülerin bazıları büyükbaş hayvanlarını otlatıyor.
‘ARABAYLA GEÇİLEBİLECEK DURUMLA KARŞI KARŞIYAYIZ’
Prof. Dr. Tahir Nalbantçılar, Akşehir Gölü’nün İç Anadolu ve Türkiye’nin en önemli su kaynaklarından biri olduğunu söyledi. Ancak daha önce 5-6 metre su seviyesi bulunan gölün ortasında çatlamış toprak örtüsünün bulunduğunu belirten Nalbantçılar, “Bir zamanlar burada 5-6 metre su seviyesine sahip Akşehir Gölü’nün orta noktasında bugün yaya olarak dolaşabilecek, arabayla geçilebilecek durumla karşı karşıyayız. Akşehir Gölü, yaklaşık 500 kilometrekarelik alana sahip. Etrafa hem biyosistem açısından, hem ticari anlamda, hem de ekosistem, iklim, meyvecilik, balıkçılık ve diğer birçok hayvan ve bitki türüne destek veren su kültesiydi. Bu su kütlesi, maalesef en derin noktasında, çatlamış toprakların üzerinde dolaşır hala gelmiş ve bugün itibarıyla da yüzlerce balıkçı işsiz kalmış ve sadece gölün belirli noktalarından çıkan otları yiyen hayvanlarla bugün bir fotoğrafla karşı karşıyayız” dedi.
‘BAŞKA BİR KAYNAĞI SÖZ KONUSU DEĞİL’
Akşehir Gölü’nden geçmiş yıllarda da bu derece kuruyup tekrar su seviyesinin yükseldiğini hatırlatan Nalbantçılar, “Ancak içinde bulunduğumuz iklim değişikliği, küresel ısınmanın bir izini bugün Akşehir Gölü’nde de tespit etmiş bulunmaktayız. Netice itibarıyla bu göl, yüzeysel suların desteğiyle yağışla beslenmekte ve suyu bu çevreden alabilmekte. Başka bir kaynağı söz konusu değil. Bunun yanı sıra bu gölü sadece iklimsel değişim etkilememiş. Sulama amaçla yapılan göletlerin, önemli derelerin önüne kurulan setlerin, tarımsal faaliyetleri destek amacıyla yapılan bu yapılarının bu göle gelen kılcal damarları da kuruttuğu ortada. Bunun yanında insanoğlunun hırslı yapısından kaynaklı olarak, tarımsal faaliyetin gelişen teknolojiyle birlikte artan su ihtiyacı ve suya bağlı ürün artışlarını da gözeterek civardan son derece derin kuyularla su desteği alarak bu gölün, bu hale gelmesine etkisi söz konusu olmuştur” diye konuştu.
‘BİZE VEDA EDER DURUMDA’
Nalbantçılar, şöyle devam etti:
Çalışma yaptığımız dönemlerde gölün etrafındaki tarlalarda derin sondajların yapıldığı, yıllar öncesi yaptığımız çalışmalarda derinliklerin giderek arttığını, o günlerde 20 metreden alınan suların bugün artık 100’lü, 150 metrelere değişik bölgelerde yer altı suyunu çeker hale gelmişiz. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz Akşehir Gölü gibi göl havzaları yer altı sularının da röntgenini ortaya koymaktadır. Çünkü yer altından destek alarak bu su kültesi yüzeyde durabiliyor ve direnebiliyor. Yer altından destek alamadığı takdirde de bu su kültesi kendini git gide yerin altına, zemine doğru bir yok oluşa doğru gitmektedir. Akşehir Gölü geniş alanıyla birlikte buharlaşmayla tetiklemiş durumdadır. Bu yıl için köylülerimizin ifadesine göre, Mayıs ayına kadar 1-2 parmaklık su seviyesinin olduğunu, onun da Haziran ayı başından itibaren bugün bir başına diğer başına istediğinizden noktadan araçla gezilebilir hala geldiğini görmekteyiz. Biz mevcut su kullanım rejimimizi değiştirmediğimiz takdirde, mevcut küresel iklim değişikliğine bağlı olarak ortaya çıkan yağış sorununu aşamayacağımıza göre, bu gölün artık bundan sonra git gide bize veda eder durumda olduğunu ve bize el salladığını şimdiden düşünmemiz gerekiyor.”
‘BENZER BİR FOTOĞRAF AKŞEHİR GÖLÜ İÇİN OLACAK’
Jeolojik tarihte Konya Gölü’nde olduğu gibi Akşehir Gölü’nün bulunduğu alana da binalar yapılabileceğini ifade eden Nalbantçılar “Jeolojik tarihe baktığımızda Konya’nın bulunduğu yerin Konya Gölü olarak ifade edildiğini hepimiz hatırlarız. Şu an bizler Konya Gölü üzerinde evlerimizi yapıp oturmaktayız. Benzer bir fotoğrafı, bugün Akşehir Gölü içinde düşünmemiz mümkün olacaktır. Bugün gitti geldi, diyerek kendimizi bir manada tatmin ettiğimiz bu göl için yarın bizim oturduğumuz binanın altında göl varmış ve insanlar balık tutup satarmış diyeceğiz herhalde” dedi.
Gölün kurtulması için önlemler alınması gerektiğini belirten Nalbantçılar “Bu gölün kurtuluşu açısından baktığımızda, birincisi vahşi olarak yer altından temin ettiğimiz suyu, bugün itibarıyla sonlandırdığımız takdirde bile belki onlarca yıl sonra faydasını göreceğimiz bir durum ortaya çıkacaktır. Yüzey suların bu denli önünün tıkandığı ortamdan, onları artık gölü besler hala getirmeliyiz. Küresel iklimsel değişimlerin tersine dönerek buraların yağışlı rejime dönmesini temenni etmekten başka çaremiz yok görünüyor” diye konuştu.
Gölette binlerce balık öldü: Kirleten işletmeye 96 bin lira ceza kesildi
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.