Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi, "devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan açılan davanın 20 Aralık 2022'deki karar duruşmasında, aralarında eski Deniz Kuvvetleri komutanları Bülent Bostanoğlu, Eşref Oğuz Yiğit ve Murat Bilgel'in de bulunduğu 103 sanık hakkında "suçun yasal unsurlarının oluşmadığı" gerekçesiyle beraat kararı vermişti.
Gerekçeli kararını açıklayan mahkeme, suçun maddi unsurlarının oluşmadığını vurguladı. Suçun maddi unsurunun gerçekleşmesi için "elverişli vasıtalarla" işlenmesi konusunda failler arasında anlaşma olması gerektiği belirtilen kararda, şu ifadelere yer verildi:
Anlaşmaya katılan kişiler arasında fikir uygunluğunun belirli, programlı bir şekle girmiş olması, vasıtaların tespit edilmesi ve gayeye yakın ciddi ve tehlikeli olma şartı bulunmaktadır. Suçun maddi unsurunun gerçekleşmesi için failler arasında belirlenen suçun 'elverişli vasıtalarla' işlenmesi konusunda anlaşma olmalıdır. Suç için devletin ülkesine, egemenliğine, birliğine ve Anayasa düzenine karşı suçlardan herhangi birini işlemek üzere anlaşılması gerektiğinden burada elverişli vasıtanın cebir ve şiddet kullanımına uygun ağırlık ve kuvvette silah, personel, askeri araç ve teçhizat olması gerekmektedir. Anlaşmaya konu edilen suçun işlenebilmesi için elverişli vasıta bulunmuyorsa suçun maddi unsurunun gerçekleştiği söylenemez.
Suçun maddi unsurunun gerçekleşmesi için, en az iki veya daha fazla kişinin anlaştığının maddi olgularla tespiti gerektiğine değinilen gerekçeli kararda, yasadaki "maddi olgularla belirlenen bir biçimde olması" ibaresinin, suçun oluştuğunu kabul edebilmek için bulunması gerekli delillerin niteliğine işaret ettiği, suçun manevi unsurunun ise kasıt olduğu, bu suçun ancak kasıtla işlenebileceği belirtildi.
''CEZA HUKUKU BAĞLAMINDA DOĞRU DEĞİLDİR''
Söz konusu kararda, savcılık iddianamesinde, metnin kaleme alınış tarzı, açıklanma saati ve şekli itibarıyla "muhtıra" şeklinde değerlendirildiğinin ve farklı kesimlerde rahatsızlık doğurduğunun öne sürüldüğü belirtilerek, şunlar kaydedildi:
Metne ilişkin toplumsal tepki gelişmesi, aleyhine görüşler açıklanması demokratik hukuk devleti olmanın gereği açısından ne kadar doğru ise içeriğinin suç oluşturup oluşturmadığına dair hukuki değerlendirme yapılmadan iddianamede belirtildiği üzere sırf metnin kaleme alınış tarzının, açıklanma saatinin, şekli itibarıyla 'muhtıra' şeklinde değerlendirilmesinin, metnin başlangıç cümlesinin maksatlı olarak 'Yüce Türk Milleti' şeklinde başlatılmasının, soruşturma aşamasında ulaşan ihbar, suç duyurusu ve şikayet dilekçelerine göre farklı kesimlerde ciddi bir rahatsızlık doğurmasının sanıkların üzerlerine atılı suçun sübutu yönünden maddi delil niteliğinde kabul edilmesi ceza hukuku bağlamında doğru değildir.
"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DEMOKRASİLERİN EN TEMEL YAPI TAŞI''
"Gerek Montrö Boğazlar Sözleşmesi gerekse de kamusal tartışmaya açılan muvazzaf bir amiralin sarık ve cübbeyle görüntülenmesi konusunda sanıkların yapmış olduğu açıklama bir düşünce veya fikir açıklaması olarak nitelendirilebilir" denilen aynı kararda, ifade özgürlüğünün çağdaş demokrasilerin en temel yapı taşlarından birisi olduğu vurgulandı.
Gerekçeli kararda, ifade özgürlüğünün genel olarak Anayasa, kanunlar ve uluslararası sözleşmeler ile özellikle de bağımsız ve tarafsız mahkemelerin koruması altında olduğuna işaret edilerek, şunlar kaydedildi:
Vatandaşların bu haklarını kullanarak açıkladıkları görüş ve düşüncelerinden dolayı kamusal otorite veya toplumun diğer kişi, kısım veya gruplarca baskılanmamaları hakkın kullanımı açısından oldukça önemlidir. Açıklanan her bir görüş veya düşüncenin toplumun tamamı veya kamusal otorite tarafından kabul görmesi mümkün veya sağlıklı değildir. Anayasal demokrasi için mühim olan, kişilerin hukuken suç olarak kabul edilmeyen görüş ve düşüncelerini açıklama hürriyetlerini tek tek veya toplu olarak toplumsal veya kamusal baskı altında kalmaksızın kullanabilmeleridir. Bir görüş veya düşünce açısından mutlak hakikate ancak düşünce ve fikirlerin serbestçe ifade edilebilmesi, bunlara karşı varsa anti tezlerin ileri sürülmesi sonucunda yapılabilecek sentezle ulaşılabilir.
Sanıkların yayınladığı mesajın düşünce açıklanması olduğu, metnin tek başına suçun oluşmasına yeterli maddi delil niteliğinde bulunmadığı vurgulanan bu kararda, "Sanıkların üzerine atılı 'suç için anlaşma' suçuna ilişkin maddi unsurların hiçbirinin somut olayda oluşmadığı, maddi unsurları itibarıyla oluşmamış suç açısından sanıkların kastından söz edilmesinin mümkün olmadığı, bu haliyle atılı suçun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanıkların tamamının ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi gerekmiş ve hüküm kurulmuştur." ifadesine yer verildi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 4 Nisan 2021'de, bazı emekli amirallerin yayımladığı "Montrö bildirisi"ne ilişkin soruşturma başlatmıştı.
Başsavcılık, 6 Aralık 2021'de 103 sanık hakkında "devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan 3'er yıldan 12'şer yıla kadar hapis cezası talebiyle iddianame düzenlemişti.
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi 20 Aralık 2022'deki kararında, sanıkların tamamın beraatine hükmetmişti.
Kanal İstanbul ile gündeme gelen Montrö nedir?
Emekli amirallerin Montrö bildirisine tepki
İnce: Montrö konusunda Ayasofya imamı mı konuşacak?
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.