Amerikalıların kabusu enflasyon

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artışlarıyla dizginlemeye çalıştığı enflasyon, Amerikalıların kabusu olmaya devam ediyor. Verilerin ötesinde hanehalkları, alım güçlerinin düştüğünden şikayet ediyor.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, tüketiciler, enflasyonun kendilerine zarar verdiğini yineliyor ancak politikacılar bu seslenişe kulaklarını tıkıyor gözüküyor.

Enflasyon her kesimi etkiliyor

Bloomberg’den Allison Schrager'ın haberine göre, bazı politikacılar gelişen bir ekonomiyle övünürken, enflasyon Amerikalıların harcama gücünü tüketiyor ve hiçbir veri güncellemesi bunu kısa vadede düzeltecek gibi gözükmüyor.

İnsanların ekonomik sıkıntı içinde olduklarını söylemeleri onlara inanmanızı gerektirir. Amerikalılar ekonomiden endişe duyduklarını ve ekonominin kötü durumda olduğunu düşündüklerini söyleyip duruyor. Yakın tarihli bir ankette Amerikalıların yüzde 83'ü ekonominin ya ortalama ya da zayıf olduğunu düşünüyor ve yüzde 72'si ekonominin daha kötüye gitmesini bekliyor. Ancak, nasıl baktığınıza bağlı olarak, veriler farklı bir hikaye anlatıyor. Buna göre, iş gücü piyasasının hiç bu kadar iyi olmadığı görülüyor. İşsizlik yaklaşık 55 yıldır bu kadar düşük seviyede seyretmiyor. Nominal ücretler artıyor ve insanlar harcamaya devam ediyor.

Federal Rezerv Bankası'nın ekonomik refahla ilgili en son yeni anketi, kopukluğu uzlaştırabilme potansiyeli taşıyor. Anket oldukça açık olması gereken bir şeyi ortaya koyuyor: “Yüksek enflasyon ortamı haneler için korkunç.” İnsanlar harcama yapıyor ve ücret artışı alıyor olsa da yine de acı çekiyor.

Enflasyon gerçekten de kötü derecede yüksek seyrediyor. Yine de, her şeyin harika olduğu ve insanların gerçekten sahip olduklarının ne kadar iyi olduğunu anlamadıkları konusunda ısrar eden politikacılara ve gazetecilere düzenli olarak maruz kalınıyor.

Adil olmak gerekirse, pek çok kafa karıştırıcı sinyal bulunuyor. En son Fed anketinde, hanelerin yüzde 74'ü finansal olarak iyi durumda olduklarını söylüyor. Bu oranın 2017'dekiyle aynı olduğu görülüyor. Ancak ankette biraz daha derine inildiğinde, bazı çatlaklar olduğu anlaşılıyor. Buna göre, 2021’deki yüzde 20'ye kıyasla daha kötü durumda olduğunu söyleyenlerin oranında yüzde 35'lik büyük bir artış yaşanıyor. Hanelerin yalnızca yüzde 19'u daha iyi durumda olduğunu düşünüyor, ancak bu oran da, 2017'nin zorlu günlerine benziyor ve enflasyonun sadece yaşlıların endişelendiği bir şey olduğu 2018 yıllarını andırıyor. Günümüzde ise enflasyon, tüm gelir düzeylerindeki hanehalklarının en büyük endişesi olarak öne çıkıyor.

Amerikalılar son iki yılda giderek yoksullaşıyor

Enflasyon, her şeyi daha pahalı hale getirdiği için genellikle hane halkı üzerinde uygulanan bir vergi olarak tanımlanıyor. Ankete katılanların yüzde 33'ü 2022 yılında zam aldığını ortaya koysa da, ücret artışları enflasyona ayak uyduramıyor. Bu da çoğu hanenin son iki yılda daha da yoksullaştığı anlamına geliyor.

Tüketici harcamaları hâlâ sağlıklı görünüyor ancak herkes harcamalarının karşılığını daha az aldığını biliyor. Herhangi bir Amerikalı tüketici, her şeyin pahalı olduğunu ve genellikle kötü hissettirdiğini onaylıyor. Araştırmaya göre hanelerin yüzde 66'sı enflasyon nedeniyle bir ürünü kullanmayı bırakıyor veya daha az kullanıyor; yüzde 64'ü ise daha ucuz bir alternatife yöneldiğini belirtiyor.

Tüketim artıyor, kalite düşüyor

Enflasyona göre ayarlanmış tüketim hala artıyor olsa bile, bazı düşük kaliteli mal ve hizmetlere geçişi veya eskiden yüksek kaliteli olan şeylerin artık o kadar kaliteli olmadığını tam olarak yakalayamıyor. Örneğin, otel konaklamaları, iş gücü sıkıntısı nedeniyle daha kötü bir deneyime evrilse de yine de daha pahalı seyrediyor. Sonuç olarak, birçok hane daha fazla harcasa da daha az kazanıyor. Hanelerin yalnızca yüzde 49'u kazandıklarından daha az harcıyor. Bu oranın geçen yıl yüzde 55 seviyesinde olduğu görülüyor.

Enflasyon, yalnızca harcama gücünüzü aşındırarak sizi daha da fakirleştirmiyor; bunun getirdiği risk ve belirsizlik de başka bir maliyet olarak öne çıkıyor. Daha riskli getirisi olan bir varlık, nispeten daha güvenli bir varlıktan daha az değerli kabul ediliyor. Aynı mantıkla, fiyatlar daha az tahmin edilebilir olduğunda maaşların değeri düşüyor. Yumurta fiyatının ne olacağını bilmeden bir bütçe planlamak hane halkarını zorluyor. Belirsizlik daha fazla stres anlamına geliyor ve daha iyi fiyat için karşılaştırmalı alışveriş yapmak, daha fazla zaman harcamanız anlamına geliyor ve boş zamanınızı yiyor.

Tek çare harcamaları kısmak

Düşük ve öngörülebilir enflasyonla geçen on yıllar boyunca ne kadar iyi durumda olunduğunu anlamak ve hatırlamak da zorlaşıyor. Anket, o günlerin bir süre daha geri gelmeyebileceğini ortaya koyuyor.

Anket ayrıca, güçlü satış rakamları ve güçlü bir iş gücü piyasası konusunda pek rahat etmemek gerektiğini de gösteriyor. Hanehalkı işleri ve kredileri olduğu sürece muhtemelen harcamaya devam ediyor ancak enflasyon insanların tasarruflarını tüketiyor. Bu, iş gücü piyasası kötüye gittiğinde işlerini kaybederlerse mali zorluklara karşı daha savunmasız hale gelecekleri anlamına geliyor. Bu aşamada, harcamaları kısmaktan başka çareleri kalmayacak gibi gözüküyor. Bunun aslında enflasyonu düşürmeye yardımcı olacağı düşünülüyor ancak bu iyileşmenin enflasyonu pandemi öncesi seviyelere indirmeye yeterli olacağının garantisi yok gözüküyor. Kısacası hanelerin daha da kötü durumda olacağı anlaşılıyor. Bu da, bu ekonomiden memnun olmamak için yeterince iyi bir neden gibi görünüyor.

Piyasalarda, resesyon ve enflasyon ikilemi

ABD'de tüketici harcamaları artarken, çekirdek enflasyon baskısı sürüyor

ABD'de yetişkinlerin yüzde 33'ünün ana sorunu enflasyon

IMF Başkan Yardımcısı Gopinath'dan enflasyon uyarısı