Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Anketler, Amerikalıların büyük bir kısmının, Kovid-19 salgınından bu yana ruh sağlıkları noktasında giderek daha endişeli olduklarını gösteriyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, CVS Health tarafından yapılan yeni bir anket, Amerikalıların daha büyük bir kısmının şu anda, Kovid-19 salgınının başlangıcına kıyasla ruh sağlıkları konusunda daha endişeli olduklarını ortaya koyuyor.
Yüzde 65 ruh sağlığından endişeli
Fortune’dan Lindsey Leake’nin haberine göre, Mart ayında ülkenin en büyük eczane zincirinin Morning Consult ile kurduğu ortaklık sonucu 2.202 ABD'li yetişkinle yaptığı anket sonuçlarında, katılımcıların yaklaşık yüzde 65'i kendilerinin veya arkadaşlarının veya ailelerinin ruh sağlıklarıyla ilgili endişe duyduklarını ifade ediyor. Bu oran Nisan 2022'de yüzde 59 ve Nisan 2020'de yüzde 50 seviyesinde seyrediyordu.
CVS Health Başkan Yardımcısı ve Baş Psikiyatri Sorumlusu Dr. Taft Parsons, “Sanırım asıl önemli nokta, davranışsal sağlığın halkın giderek daha fazla ilgi odağı olmaya devam etmesi. Kovid-19 ortadan kalkmayı değil, insanların duygusal mücadeleleri ve davranışsal sağlık ihtiyaçları hakkında konuşurken hissettikleri utancın azalmasını sağladı” diyor.
Parsons, sosyalleşmenin stresle başa çıkmanın bir yolu olduğunu ve insanların ani, uzun süreli tecritle karşı karşıya kaldıklarında bazılarının sanal yollarla akıl sağlığı tedavisine başvurduğunu söylüyor ve ekliyor: “Sanırım pandemiden önce pek çok insan sessizce acı çekiyordu ve ihtiyaç duydukları yardımı alamıyordu.”
Katılımcıların yüzde 48’le neredeyse yarısı, tedavi için ruhsal ve zihinsel sağlık uygulamalarını kullanacaklarını söylerken, yüzde 55'i de terapi için aynı şeyi ifade ediyor. Ankete katılanların yüzde 77 ile büyük çoğunluğu, ulusal ölçekte ruh sağlığı konusunda endişe duyduklarını söylüyor. Aynı zamanda katılımcıların yüzde 81'i ekonominin de kendileri için önemli bir endişe kaynağı olduğunu belirtiyor.
Kaygıyı tetikleyen sorunlar
Anket katılımcıları yüzde 51 ile ‘geleceğe dair belirsizlikler’i, yüzde 49 ile 'güncel olaylar’ı ve yüzde 35 ile de 'fiziksel görünüm'lerini, kaygılarını tetikleyici ana unsurlar olarak gösteriyor.
Los Angeles'taki Cedars-Sinai Medical Center Psikiyatri ve Davranışsal Sinir Bilimleri Bölümü Başkanı Dr. Itai Danovitch, anket sonuçlarının, özellikle gençler arasında artan depresyon ve anksiyete oranlarını belgeleyen kanıtlarla uyumlu olduğunu söylüyor.
Danovitch, “Zihinsel sağlıklarıyla ilgilenenler, uykuyu korumak, egzersiz için zaman ayırmak, aşırı dijital medya tüketimini azaltmak ve arkadaşlarla ve aileyle kaliteli zamana öncelik vermek gibi pratiklere öncelik vererek dayanıklılığımızı güçlendirebileceğimizi bilmelidir. Şiddetli veya kalıcı duygudurum belirtileri yaşayan bireylerin, kişisel değer ve tercihlere göre uyarlanabilecek çeşitli tedavi seçeneklerinden faydalanmak için bir sağlık uzmanına danışması çok önemlidir” şeklinde konuşuyor.
Sosyal medya ve ruh sağlığı ilişkisi
Anket sonuçları, sosyal medya kullanımının ruh sağlığıyla olumlu ve olumsuz yönden sayısız bağlantısı olduğunu gösteriyor. Ankete katılanların yaklaşık yüzde 36'sı sosyal medyanın kendilerine ruhsal sağlık sorunlarını nasıl çözebileceklerini öğrettiğini söylüyor. Katılımcıların yüzde 37'si ise sosyal medyanın topluma genel olarak zarar verdiğine inandığını ifade ediyor. Yüzde 33’ü ise sosyal medyada daha az zaman geçirmeye çalıştıklarını ve bildirimleri kapattıklarını söylüyor.
Parsons, “Pek çok tanınmış kişi, sosyal medya aracılığıyla tedavi görmekten bahsetmeye ve kişisel hikayelerini anlatmaya başladı. Bu açıdan bakıldığında bu çok iyi bir şey” diyor ve ekliyor: “İnsanların Instagram ve diğer sosyal medya kanalları aracılığıyla gelen verilere stres ve kaygı atfetmesi açısından bunun bazı olumsuz etkilerini ve bunun genel olarak bilgi edinme yeteneğimizi nasıl etkilediğini de gördük.”
Ankete katılan ebeveynlerin yaklaşık yarısı, sosyal medyanın çocuklarının gelişimini ve dünyaya ilişkin algılarını etkilediğini düşündüklerini söylüyor. Ayrıca, ebeveynlerin yüzde 70'i çocuklarının ruhsal sağlığı, yüzde 66'sı ise fiziksel sağlığıyla ilgili endişe duyduklarını belirtiyor.
Danovitch, “Artan kanıtlar, özellikle çocukluk döneminde sosyal medyanın olumsuz etkilerinin önemli ve yaygın olduğunu gösteriyor. Bu zorlukları etkili bir şekilde ele alma konusunda kat etmemiz gereken önemli bir yol var” şeklinde konuşuyor.
Teknoloji devlerine 'ruh sağlığı' davası
Wall Street devleri ruh sağlığı konusunda sınıfta kaldı
"Hibrit çalışma ruh sağlığına iyi geliyor"
Zihinsel ve fiziksel sağlığın anahtarı 5 alışkanlık
İşte zihinsel yaşlanmayı hızlandıran 10 neden
Zihinsel yorgunluğu gidermek için 10 tavsiye
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.