Amcası Sakıp Sabancı'nın sırrını anlattı
Sakıp Sabancı, vefatının onuncu yıl dönümünde törenlerle anıldı
Sakıp Sabancı, vefatının onuncu yıl dönümünde Sabancı Center'da düzenlenen törenle anıldı. Güler Sabancı, törende yaptığı konuşmada, merhum Sabancı'nın en önemli özelliğinin pozitif enerjisi olduğunu vurguladı.
Sabancı, "Sakıp Beysiz ama her an onun hatıraları ve onu anarak geçen 10 yıl hem uzundu onsuz olduğu için hem de kısaydı çünkü onu çok andık. Onun en önemli özelliklerinden biri hepinizin bildiği gibi o inanılmaz bulaşıcı, pozitif enerjisiydi. En umutsuz zamanlarda bile bulduğu akıllı ve umut veren enerjisi… Empatisi çok yüksekti, asla umutsuzluğa kapılmazdı" diye konuştu.
Sakıp Sabancı'nın liderliğinin, bardağın dolu tarafına bakıp boş tarafını doldurmak için teşvik etme, motive etme üstüne kurulu olduğuna dikkati çeken Güler Sabancı, "Şimdilerde 'coaching' dedikleri yönetim stili, karşınızdakinin potansiyelini ortaya çıkartmaya, onu başarılı kılmaya yönelik yaklaşım, onun doğal olarak yaptığı bir şeydi. İnsan sevgisi çok yüksekti, herkese önem verir, sevgiyle yaklaşır, herkese kendini özel hissettirir, çok dikkatli dinler, dokunurdu" ifadelerini kullandı.
"Diyaloğa açık, ayrıştıran değil birleştirendi, ortak noktaları bulmakta ustaydı"
Sakıp Sabancı'nın her konuda diyaloğa açık, uzlaşmacı bir kişiliğe sahip olduğunu dile getiren Sabancı, onun ayrıştıran değil birleştiren olduğunu ve ortak noktaları bulmakta çok usta birisi olduğunu söyledi.
TÜSİAD ile ilgili bir anısını da paylaşan Sabancı, şöyle devam etti:
"Uzun bir aradan sonra rahmetli Bülent Ecevit TÜSİAD’ı ziyaret etti. Sakıp Bey gülümseyerek karşıladı ve 'Sayın Ecevit biz sizinle dünyaya aynı pencereden bakmıyoruz, birçok konuda farklı görüşlerimiz olabilir ve kolay anlaşamayabiliriz ancak bir konu var ki, o da çok önemli bir konu, sizinle yüzde yüz anlaşırız ve aynı taraftayız. O da vatan sevgisi' demişti. Ecevit gülümsemiş, 'haklısınız Sayın Sabancı' demiş ve TÜSİAD üyelerini rahatlamıştı. Bugün çalışma arkadaşları adına kabristan da konuşan Genel Sekreterimiz Nedim Bozfakıoğlu Beyin de söylediği gibi 'Herkes vatanını sever, O da çok severdi ama önemli olan vatanınızın sizi ne kadar sevdiğidir."
Sakıp Sabancı'nın yeniliklere çok açık, her türlü yeniliği merak eden, soran ve takip eden birisi olduğunu hatırlatan Güler Sabancı, onun bunu tek başına yapmadığını, genellikle birlikte öğrenmekten çok zevk aldığını anlattı. Sabancı, "Bir gün Sakıp bey bizleri topladı ve 'İnternet nedir? Ne gibi gelişmeleri bize getirebilir?' Bu konuda bir sunum hazırlatmış ve hep beraber dinleyelim istemişti. Toplantı sonunda birçoğumuza fazla gerçekçi gelmeyen, tüm söylenenlere rağmen içimizde en çok bu konuya inanan o olmuştu. Nitekim 2002 yılında kendi web sitesini kurdu ve geçen yıl 2013 yılında, vefatından 9 yıl sonra 45 bin kişi web sitesini ziyaret etti" şeklinde konuştu.
"Sakıp Bey bugün yaşasa, twitterda ve facebookta olurdu"
Güler Sabancı, iletişim, paylaşmak, samimiyet ve şeffaflığın, Sakıp Sabancı'nın çok sevdiği ve onu Sakıp Bey yapan özellikler olduğunu belirterek, onun bunları araç olarak gördüğünü, asıl meselesinin insanlara ulaşmak, dokunmak, sevmek ve sevilmek olduğunu dile getirdi.
Sakıp Sabancı'nın 14 kitap yazarak düşüncelerini ve duygularını paylaştığını hatırlatan Güler Sabancı, "O yüzden bugün olsa mutlaka twitter’da, facebook’da, instagram’da olurdu. Hayatı bu kadar çok seven, her anının kıymetini bilmek isteyen Sakıp Beyin belli aralıklarla ve yine aynı coşku ve istekle vasiyet hazırlaması, bunu çevresi ile paylaşması, akıl alıp yeniden yazması, bir çoklarımıza garip gelebilir ancak Sakıp Bey için vasiyet hazırlamak hayatının, projelerinin adeta devamını planlamak gibiydi. Vasiyetinin de özünde 'insan' vardı. İnsanlara dokunmak, hayatlarında fark yaratmak dolayısıyla Sakıp Beyi 'yaşatmak' vardı" değerlendirmesini yaptı.
Güler Sabancı, Sakıp Sabancı’nın hayattayken Sabancı Vakfı’nda bir fon kurduğunu, daha sonra bu fona ve üniversitede kurduğu fona hisse senetleri bağışladığını anımsattı. Vakıf kanalıyla kendisi ve aile fertleri adına yaptırılan çok sayıdaki kalıcı eserlere düzenli destekler verilmeye devam edildiğini vurgulayan Güler Sabancı, "Vefatından sonra Mardin Sakıp Sabancı Kent Müzesi özellikle Dilek Sabancı’nın da desteği ile tamamlanmış ve Mardin’de eski şehrin değişimini tetiklemiştir. Protokolünü hastanede imzaladığı Sakıp Sabancı Kandilli Eğitim ve Kültür Merkezi, 2007 yılında hizmet vermeye başladı" dedi.
Sakıp Sabancı hayattayken tüm koleksiyonunu bağışlayarak Atlı Köşk’te Sakıp Sabancı Müzesi’nin, Sabancı Üniversitesi’nin yönetiminde kurulmasını sağladığını anımsatan Güler Sabancı, "Kendisi, Sakıp Sabancı Müzesi'nin ileri müzecilik anlayışı ile yönetilmesini ve müzede uluslararası sergiler yapılmasını hep çok arzu etmiştir. Çok istediği Picasso Sergisi onun arkasından 6 ay sonra açılmış ve ülkemizin sınırlarını aşan bir başarıya imza atmıştır" bilgisini de verdi. (AA)